"TEKEL devlet içinde devlettir. Satmayın ağalar, yapmayın paşalar" denilerek Meclis'e seslenildi.
Tütün üreticisi köylüler, "TEKEL köylüye aş ve iş kapısıdır.": TEKEL çalışanları, "TEKEL işçiye iş ve ekmek kapısıdır" dediler. Acak 57. Hükümet köylüyü de, işçiyi de dinlemedi. IMF'nin buyruğu ile TEKEL'in satışını kolaylaştıracak Tütün Yasası'nı muhalefetteki Saadet Partisi'ne karşı cansiperane bir mücadele vererek çıkarttı.
Tütün Yasası daha çıkmadan tütün üreticisi köylüler Ege'de 380'i aşkın köyü gezdiler. Çıkacak olan yasa hakkında kaygılarını paylaşıp, kahve toplantıları yaptılar. Bu toplantılarda bilenler bilmeyenlere anlattı birbirlerini bilgilendirdiler. Sonra çıkacak olan yasayla ilgili herkesin birarada olacağı ve birbirlerini bilgilendirebilecekleri, ortak kararlar alabilecekleri, Egeliler'in kolayca toplanabilecekleri yer olan Akhisar'da bir Tütün Kurultayı" düzenlediler. Daha önce tütün ile ilgili Akhisar'da Atatürk bir Tütün Kurultayı düzenlemişti. Ancak Atatürk, Tütün Kurultayı'nı Reji idaresini kaldırdıktan sonra toplamıştı...
Tütün üreticisi köylüler Tütünün tekrar Reji benzeri bir sisteme devredilişini andıran yasa tasarısına karşı duydukları endişe üzerine belki de içgüdüsel bir refleks sonucu toplama gereği duymuşlardı. Bu nedenle Akhisar'da Eylül 2001 tarihinde Tütün Kurultayı'nı düzenleyerek bir araya geldiler. Tütün üreticisi köylüler, düzenledikleri bu toplantının sonunda aralarında bir heyet seçtiler, oluşturdukları bu heyetle Meclis'e gittiler. Miletvekillerinin tamamına isteklerini içeren bir yazı verdiler. Milletvekillerine dağıttıkları yazıda, "tütün bizim için iştir, aştır. Tütün Yasası'nı çıkarırsanız tütünden başka hiçbir ürünü yetiştiremediğimiz bu topraklarda üretim yapamayız. Bu güzelim yurt toprakları erozyonla akar gider, geriye kayalıklar kalır, üretim dışı olur. Hem toprak hemde biz çiftçiler perişan oluruz. Ama Milletvekilerine kendilerini dinletemediler. Bugünkü hükümetin çekirdek kadrosunu oluşturan ve o dönemin muhalefet Partisi olan Saadet Partisi Tütün Yasası çıkmasın diye epey mücadele vermişti. Ancak 57. Hükümetin miletvekilleri köylülerin isteğine değil, IMF'nin buyruğuna uydular ve uyguladılar. Peki sonuç ne oldu? Tütün üreten çiftçi sayısı 500 binlerden, 100 binlerin altına düştü. Tütün ihracatcısı olan ülkemiz ithalatçı oldu. TEKEL tütün alımına devam ediyor olsaydı, çiftçi şu an tütünün kilosunu 7,7 TL' den değil, 30 TL'den satıyor olacaktı. Yani tütün üreticileri bugün bu kadar yoksullaşmayacak, ekmeğe muhtaç olmayacaktı.
Tütün Yasası'nı çıkaran 57. Hükümeti, DSP -MHP- ANAP'tan koalisyonu oluşturuyor ve bu üçlü yönetiyordu. 57. Hükümetin büyük ortağı DSP şimdi Meclis'te, ancak grup kuracak sayıdan yoksun, olup biten karşısında sesiz. Koalisyonun ikinci büyük ortağı MHP ise Meclis'te muhalefet; bağımsızlığa toz kondurmuyor. Ancak çıkardıkları Tütün Yasası sonrasında yabancı sigara şirketlerinin arabaları şimdi sokaklarda sadece arzı endam etmiyor, cirit atıyor. TEKEL'in içki bölümünde de şimdi Teksaslı bir şirket neredeyse kartel oluşturmuş durumda, pazarın çoğuna egemen. Ne güzel değil mi? ANAP ise barajı aşamadı, Meclis'te değil. Yalnız, Tütün Yasası'nın çıkarıldığı dönemde ANAP' Genel Başkanı olan Mesut Yılmaz 57. Hükümetin Başbakan Yardımcısı şimdi Rize bağımsız miletvekili seçildi, Meclis'te.
"Tütün Yasası çıkarılmalıdır" diyerek çıkarttıran, dönemin ekonomiden sorumlu bakanı olan sapı bizden balta Kemal Derviş'i CHP kendi saflarına katarak milletvekili yaptı, akladı. Dokunulmazlık zırhına büründürdü. Ama Kemal Derviş milletvekilliğiyle yetinmeyip dünyada yeni yoksullar yaratmak ve sermayeye yeni birikim alanları yaratmak için Türkiye'yi tek etti, bütün dünyanın üzerinde atmaca olmuş kanat çırpmakta...
TEKEL devlet içinde devlet, çalışanına iştir diyen işçileri işlerini, aşlarını korumak için şimdi meydanlarda; -5 deecede tazyikli suya ve gözyaşartıcı bombalara rağmen direnmekte. TEKEL işçilerini direnişe sürükleyen sürecin başında Tütün Yasası'na direnen Saadet Partisi'nden ayrılıp AKP'yi kuran ve şuan Hükümette olan parti bu kez işçilerin hakkını tırpanlamak için direnmekte.
Tütün Yasası'nı çıkaran MHP ile Yasayı hazırlayıp Meclis'ten çıkaran Kemal Derviş'i aklayan CHP'nin birkaç milletvekili sanki partilerinin bu tutum alamayış durumundan hiç vebali yokmuş gibi şimdi direnen tütün işçilerinin "yanında".
Evet, AKP emeğe, hakka, hukuka saygılı değil, TEKEL işçilerinin direnişi bunu açıkça gözler önüne serdi de. Ya MHP ile CHP'ye ne demeli?
Bütün bu yaptıklarından sonra MHP ile CHP'nin direnişteki işçileri ziyareti bana halkımızın bir ortak inanışını hatırlattı: "Katil kurbanını öldürdüğü mahale eninde sonunda döner!.." (AA/EK)