"Yaşananları Kemalizmin çözülmesinin yansımaları" olarak değerlendiren ve sokaklarda yaşanan şiddetin tehlikesine dikkat çeken İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden Dr. Zafer Yörük, "Bunun öncelikle 'adalet' ve 'güvenlik' konularında devletin devre dışı kalması anlamı içerdiğini" söylüyor.
"Öncelikle çatışan güçler 'masum insanlar' değiller. Silahları var ve kent terörüne meyilliler. Ve IRA ile İngiliz ordusu arasındaki patlayan bombalar yoluyla mesajlaşma gibi bir içerik de yok. Türkiye'deki durum içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. Ayrıca eşit güçlerin çatışmasından bahsetmek de naiflik olur. Ortada gösteri yapanlar ve onlara saldıran silahlı insanlar var."
"Bütün meselenin arkasında manipülasyonlar var. Devletin kurumlarının, yani Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), polisin, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) politikaları ve basının yanlı yayını sokakta yaşananlarda etkili oluyor."
"Kovboy filmlerinde bile böyle durumlarda şerif ortaya çıkıp 'zanlıyı' korur ve onu adalete teslim etmek üzere korumaya alır" diyen Yörük, devletin bugün yaşananlar karşısında rolünün hakkını veremediği görüşünde."
"Devlet'in gerekli olduğu alan tam da bu iki alandır ve her iki alanda da inisiyatifin 'vatandaş'a geçmesi demek, rasyonalite yerine kitle psikolojisinin bu meselelerde karar verici konuma gelmesidir. Bu Kenan Evren ve Devlet Bahçeli'nin kovboy filmlerinde gördüğümüz 'vatandaş'la paylaştığı 'asmayıp da besleyelim mi?' psikozunun hakimiyeti demektir. Aynı zamanda eline silah alanın kendini otorite ilan edebilmesi demektir. İşte 'sivil savaş' denilen şey tam da bu koşulların topluma egemen olduğu durumdur."
Yörük'e göre olması gereken "Kitle psikolojisinin peşinden sürüklenen, bunu körükleyip manipüle eden değil bu psikolojiye karşı tavır alan çatışan taraflara eşit mesafeyle yaklaşan bir devlet. Devlet şike yapı, taraf olmayı bırakmalı ve hakemliğe geri dönmeli. Ilımlı ve sakinleştirici kararlar vermeli."
"Tabii ki" diyor, "buradaki 'devlet' terimini medya ve basını da içeriyor olarak anlamak gerek."(BÇ)