Kürt sorununa demokratik ve adil çözüm isteyen kadınlar Ankara, Diyarbakır ve Hakkari Berçelan Yaylası'nın ardından bu hafta sonu İstanbul'da kez bir araya geldiler.
"Barış İçin Kadın Forumu" başlıklı toplantılarda Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen kadınlar İstanbul Tabip Odası'nda "Biz kadınlar savaşı nasıl yaşadık ve yaşıyoruz?", "Kalıcı ve zenginleştirici bir barış için taleplerimiz neler?", "Barış için neler yapabiliriz?", "Taleplerimizi birlikte örgütlemek" başlıklı oturumlarda yapılan tartışmaların ardından sonuç bildirgesi yayınladılar.
Barış İçin Kadın Girişimi, İlk eylemlerini, bugün Silopi sınırından giriş yapacak olan Barış Grubu'nu karşılayarak gerçekleştirecekler.
Kadınların hazırladıkları sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer alıyor:
"Savaşın yarattığı nefret, korku, düşmanlaştırma ortamı, şiddeti normalleştirerek, gündelik yaşamın her alanında karşımıza çıkmasına neden oluyor. Barış, sadece sıcak çatışmanın bitmesi değil, şiddetsiz bir ortamda yaşamanın koşullarının oluşturulmasıdır.
"Savaş nedeniyle hepimiz, daha yoksul, daha sağlıksız, geleceğe daha az güvenli, ev işlerinin yükünü daha ağır taşıyan, çalışma ve eğitim olanaklarından daha az yararlanabilen bir toplumda erkek egemenliğinin baskısını daha çok yaşıyoruz. Bu süreçte başta annelik aracılığıyla mağduriyet ve acılar üzerinden kurulan dil, biz kadınları görünür olmaktan uzaklaştırıyor, edilgen kılıyor. Biz kadınlar sadece savaşın etkileri nedeniyle değil, ezilen bir toplumsal grup olarak Kürt halkıyla dayanışmak için de barıştan yana tarafız."
"Söyleyecek sözümüz, çözümü geliştirecek gücümüz var" diyen kadınların talepleri ise şöyle:
-- Öncelikle operasyonların durdurulsun ve tezkere geri alınsın; kadın hareketinden yol arkadaşlarımız DÖKH'li ve KESK'li kadınlarla Kürt halkının barış mücadelesinde tutuklanan tüm kadınların serbest bırakılsın
-- Cinsiyetçi, militarist, şoven her türlü örgütlenmenin dağıtılsın,
-- Kadınların ve Kürt halkının gördüğü zararların pozitif ayrımcı önlemelerle telafi edilsin, bu bağlamda uluslararası hukukun kadınlar lehine aldığı kararların öncelikle hayata geçirilsin,
-- Kürtçe'nin önündeki engellerin kaldırılsın ve Kürtçe anadilde eğitimin acilen hayata geçirilsin. Farklı kimlikler, diller, kültürlerin tam eşitlik ve kolektif haklar anayasal güvence altına alınsın ve gelişmesi teşvik edilsin,
-- Savaş süresince kadınlara karşı işlenmiş suçlar ve savaşın cinsiyetçi yüzü açığa çıkarılarak yargılansın.
İki gün süren toplantılara katılan isimler arasında Sebahat Tuncel, Pervin Buldan, Fatma Kurtulan, İpek Çalışlar, Oya Baydar, Ece Temelkuran, Aynur Doğan, Nil Mutluer, Şemsa Özar, Ayşe Erzan, Nükhet Sirman, Melek Ulugay Taylan, Filiz Karakuş ve Nimet Tanrıkulu'nun da aralarında bulunduğu siyasetçi, sanatçı, edebiyatçı ve aktivist kadınlar katıldı.