Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen, "İstanbul Boğazına yapılması planlanan üçüncü köprünün bir ulaşım projesi değil, emlak ve rant projesi olduğunu" söyledi.
"Çünkü üçüncü köprünün yaratabileceği ilave boğaz geçiş kapasitesi İstanbul'daki ulaşım problemine olumlu bir katkı sunmayacak. Bu nedenle bir çözüm yaratmayacağını, aksine şehrin ciğeri sayılan ormanlarını talan etmekten ve içme suyu havzalarını yağmalamaktan başka bir işe yaramayacağını söylüyoruz."
Demirdizen'in üçüncü köprüye alternatifi ise yolcu kapasitesinin daha fazla olduğu raylı sistem.
"Biz yıllardır boğaz geçişi için raylı sistemin karayolundan daha iyi bir çözüm olduğunu söylüyoruz. Hali hazırda süren Marmaray projesi de şehrin ulaşım sorununa üçüncü köprüden daha fazla olumlu katkı sunacaktır."
"Köprünün zararı olmayacak diyen Ulaştırma Bakanı mucizeden bahsediyor"
"Köprünün ve çevre yollarının henüz ulaşılmamış bakir bölgelerini yerleşim yerleri haline getirmeyi ve rantın önünü açmayı hedeflediğini" belirten Demirdizen buna kanıt olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın "Vatandaşlarımız yanlış yerlerde yatırım yapmasınlar. Doğru güzergahı biliyoruz, açıklamamamızı beklesinler" beyanını gösteriyor:
"Hükümetin bakış açısını yansıtan bu açıklama bizim en başından beri söylediğimiz şeyleri haklı çıkartıyor. Bu kadar büyük bir kamu kaynağının böylesi spekülatif bir durum için kullanılmasına itiraz ediyoruz."
Demirdizen'in üçüncü köprünün boğazın kuzeyine mi güneyine mi yapılacağı tartışmasıyla ilgili görüşü şöyle:
"Köprü hangi güzergahta olursa olsun farklı sorunlar yaratacak. Köprünün güneyde olmayacağını hükümet söylüyor. Bu durumda kuzeye gidilecek. Bu İstanbul'un içme suyu kaynaklarının talan edilmesi anlamına geliyor. Bu proje İstanbul'u Karadeniz kıyılarıyla bütünleştirme projesi olarak da yorumlanabilir."
Bakan Yıldırım'ın bu tartışmayla ilgili olarak sarf ettiği "Köprü kuzeyden geçecek, hem yeşil alanlara ve içme suyu kaynaklarına zarar vermeyecek hem de kamulaştırma maliyeti yaratmayacak" sözlerini "mucize" olarak değerlendiren Demirdizen "Bu olumsuzluklardan çoğunun proje hayata geçtiğinde yaşanacağının kesin olduğunu" söyledi.
"Yeni köprü demek nüfus artışı da demek"
ŞPO İl Başkanına göre üçüncü köprü tartışması nüfus planlamasından bağımsız yürütülmemeli.
"Daha önceki iki köprü deneyimi gösterdi ki her yeni köprü nüfus artışı demektir. Yapılan tahminlere göre köprünün yapımının ardından İstanbul'un nüfusunun 25 milyona yükseleceği öngörülüyor. Dünyada bu nüfusun yaşadığı çok az şehir var. Alt yapısı yeterli olmayan, insanca yaşam koşulları gelişmeyen bir şehre köprü yapmak medeniyet göstergesi değil."
Köprü projesinin kentteki erişilemeyen alanları erişilebilir kılmayı hedeflediğini belirten Demirdizen üçüncü köprünün yapılması istenen bölgelerin korunması gerektiğini söylüyor:
"Hükümet kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadede düşünülmesi gereken değerleri heba ediyor. Bu bindiğin dalı kesmekten başka bir şey değil."(BÇ/TK)