Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in tahliye edilmesini sağlayan raporla tartışma konusu haline gelen Adli Tıp kurumunun bağımsız olmadığını söyleyen TTB başkanı Gençay Gürsoy "bu nedenle siyasi iktidardan bağımsız rapor hazırlayamayacağını" belirtti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası (İTO), Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Derneği, Adolesan Sağlığı Derneği, Türk Pediatri Kurumu ve Türk Psikiyatri Derneği, söz konusu rapor üzerine incelemelerinin sonuçlarını bugün kamuoyuyla paylaştı.
Uz. Dr. Elif Kırteke, Uz. Dr. Lale Tırtıl, Doç. Dr. Serhat Gürpınar, Uz. Dr. Şeref Özer ve Dr. Hüseyin Demirdizen’in katıldığı basın açıklamasında, Üzmez'in istismar ettiği iddia edilen 14 yaşındaki çocuğun ruh sağlığının bozulmadığını söyleyen raporun "bilimsellikten uzak olduğu" vurgulandı.
"Medya mağduru ikinci kez mağdur etmemeli"
İTO Genel Sekreteri Demirdizen “Çocuk psikiyatristi hazır bulunmadan çocuğun cinsel istismarı ile ilgili bir vakanın 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nda muayenesinin yapılması ve rapor hazırlanması kanuna aykırıdır“dedi.
Bu tip davaların basına ayrıntılarıyla yansımaması gerektiğinin altını çizen Özer mağdurun ilk travmanın ardından izlediği ve okuduğu haberler nedeniyle ikinci kez travma yaşayabileceğini ifade etti.
STK'lerin hazırladığı rapordaki tespitler ve öneriler şöyle:
- Cinsel istismar iddiası, olduğunun kanıtlanması beklenmeksizin tıbbi tedavi gerektirdiği için öncelikle tedavi imkanlarına sahip bir kurumca ele alınmalı, tedavi ve adli değerlendirme birlikte yapılmalı. Çocuğun Adli Tıp Kurumunda mahkemeyle benzeşen bir kurul önünde değerlendirilmesi son derece uygunsuz ve zararlıdır.
- 6. İhtisas Kurulu oluşumu ve yapılanması itibari ile, tıbben ve hukuken çocuk istismarını ve bunun ruhsal sonuçlarını değerlendirebilecek uzmanlığa sahip değil.
- Kurulun kararı bilimsel verilere dayanmıyor. Hiçbir çocuk ve ergen ruhsal değerlendirmesi bulgusuna yer verilmemiştir. Herhangi bir psikometrik değerlendirmeye başvurulmamıştır.
- Sürecin bir parçası olan anne baba görüşmesi değerlendirme sürecinde yer yok.
- Çocuğun okuldaki ilişkileri, ders başarısı, arkadaş ilişkileri hakkında bilgi toplanmadı.
- Cinsel saldırı ve istismar konularında yasa maddeleri, konunun uzmanları ile birlikte hızla ele alınmalıdır ve gözden geçirilmelidir.
- Söz konusu dava; Çocuk Hakları Sözleşmesine imza atılmış olmakla birlikte iç hukukta gerekli düzenlemelerin tamamlanmadığı, uygulamaların çocuğun yararını önceleyecek şekilde yapılandırılmadığını bir kez daha ortaya koymuştur.
- Adli tıp hizmetlerinde bilimselliğin, bağımsız ve özerk yapılanmanın, bilirkişiliğin ayrılmaz parçaları olduğundan Türkiye’de Adli Tıp hizmetlerinin bu çerçevede yeniden yapılandırılması gerekmektedir. (BÇ)
* Fotoğraflar: Alberto Tetta