Haberin Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır dolu dolu yaşanacak bir belgesel festivaline tekrar ev sahipliği yapmanın haklı sevincini ve gururunu taşıyor.
Etkinliğin 8 Mayıs Çarşamba akşamı yapılan açılışına Barış Anneleri Meclis üyeleri, TJA üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Saliha Aydeniz ve yetkililerin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve sinemasever katıldı. Salona giren herkese beyaz tülbentler dağıtıldı. Açılışa Barış Annesi Nezahat Teke'nin gündemdeki açlık grevleriyle ilgili konuşması damgasını vurdu: "…Cezaevinden cenazeler çıkmadan herkes annelerin sesini duysun!…"
Festivali organize eden Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği Üyesi Serap Ergin ise: "Bizim sanat arayışımız toplumun ilerlemesi, kadın özgürlüğü, doğayla eşit bir yaşam için, Yılmaz Güney'den Halil Dağ’a, Mehmet Aksoy’dan Masiro’ya uzun bir yoldur. Gazetecilerin, aydınların ve yazarların tutuklandığı böylesi bir süreçte festivali yapmak bizim için çok önemlidir" dedi.
Açılış töreninde konuşan HDP Milletvekili Saliha Aydeniz“Kürtlerin edebiyat, kültür ve sanatı her zaman ayaktaydı ve mücadele içindeydi. Her zaman toplumun geleceği için örgütledi. Kadınların öncülüğünü yaptığı bütünlüklü süreçte bugün festivalin öncülüğünü kadınlar yapıyor. Kadın her zaman toplumun öncüsüdür. Tarihte ne kadar baskı, zulüm ve zorluk varsa kültür, sanat ve edebiyat yerinde durmuyor. Her zaman ilerliyor” ifadelerini kullandı.
Açılış belgeseli
Gökemli ÇandAmed Sinema Salonunda yapılan açılış konuşmalarından sonra beyaz perdeye Ben Devrimim (Ez Şoreş Im/I Am The Revolution) adlı belgesel yansıdı.
Benedetta Argentieri'nin yönettiği, Elizabeth Pauker'in yapımcılığını üstlendiği film Orta Doğu'da üç devrimci kadının cinsiyet eşitliği ve özgürlük mücadelesini ön plana çıkarıyor. Savaşların altüst ettiği coğrafyalarda her bir kahraman bu değişim sürecinden geçerken güçlenip yoluna dirayetle devam ediyor.
Kadın sinemacıların gözünden, demokrasi uğruna kadın direnişinin belgelenmesi meselenin özünü yakalamamızda kesinlikle etkin oluyor. Afganistan, Irak ve Suriye'de cesur kadın kahramanlarımız şiddete, baskıya, zulme karşı devrim için mücadele eden herkesle kenetlenip çevrelerine ve bilhassa kadınlara umut dağıtıyor.
Festivalde Rojava'dan, Avrupa'dan, Latin Amerika'dan, Uzak Doğu ve Orta Doğu'dan 44 film gösteriliyor. Kısa ve uzun metrajlı belgeseller ÇandAmed Sinema Salonlarında ve TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi'nde izleyiciyle buluşuyor.
Film gösterimlerinin yanı sıra forum ve söyleşilerin gerçekleşeceği festivalde bütün yapımlar ücretsiz olarak seyirciye ulaştırılacak. (MT/EKN)
* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı