Haberin Kürtçesi için tıklayın
“Bu proje avukat, insan hakları savunucusu, arkadaş, dost, eş olan sevgili Tahir Elçi’nin biyografisidir. Tahir’i, yaşadığı o acılı coğrafyayı sevenlerine göstermek istedim. Tahir ile birlikte sevdiklerinin çektiklerini, neler yaşadıklarını sizlere göstermek istedim…”
Avukat ve yazar Muharrem Erbey, kalem aldığı “Tahir Elçi Hikâyesi”ni bu sözlerle tanımlıyor.
TIKLAYIN - Tahir Elçi, Kuşkonar'dan Roboski'ye Mağdurların Avukatı
Diyarbakır Barosu Başkanı, insan hakları savunucusu Tahir Elçi, Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare'nin çatışmalarda gördüğü zararla ilgili basın açıklaması sırasında, 28 Kasım 2015’te vurularak hayatını kaybetti. Geçen üç yılda soruşturmada bir gelişme yaşanmadı, failler yardı önüne çıkarılmadı.
Muharrem Erbey de “Kitap hazırlığından bahsettiği insanların ilk sorusunun, ‘Tahir nasıl öldürüldü?’ olduğunu söylüyor ve devam ediyor:
“Ben onlara, ‘Tahir’in nasıl öldüğünü değil nasıl yaşadığını yazıyorum’ diye cevap verdim.”
Kitapta Elçi’nin eşi Türkân Elçi’nin de şu satırları yer alıyor:
“Ben evimi güzelleştireyim, sevdiğim eşyaları alayım planları yaparken birkaç ay sonra mezarlığa duvar örecek usta aramaya başladım, duvar taşı bulmak için dükkan dükkan gezdim. Bahçesine dikmek için nar ağacı fidesi buldum çiçek satıcısından. Nar ağacının çaprazına da pembe bir oya ağacı diktim kendim için. Anlayacağınız hayallerim değişti. Baharla beraber bahçeyi renklendirecek, nar ağacıyla bakışacak bir oya ağacıydı artık hayalim.”
Kitapta, Diyarbakırlı avukat Baki Demirhan’ın Elçi’ye atfettiği şu sözleri de var:
“Uzun sürecek baharlar bırakmak için çocuklara, vakitsiz sonbaharlarda vurulup düşen babalar mezarlığıdır burası.
Burada, hiçbir mevsim ve özellikle hiçbir bir sonbahar bir diğerinin aynısı değildir.
Sesinle aydınlattığın son güzdü o, senin vurulduğun, hepimizin öldüğü.
Soğuk ve babasız evlerin çocukları… doğrulup kalkarlar bir gün, yaralarına tutunarak. Hep birlikte yeni bir şarkıya başlarız.”
Muharrem Erbey hakkında
İnsan hakları konusunda çalışan avukat, PEN üyesi yazar, İnsan Hakları Derneği eski yöneticisi.
“Babam Aharon Usta” ve “Kayıp Şecere” adlı kitapların yazarı.
KCK operasyonu kapsamında 24 Aralık 2009'da gözaltına alındı, Barış ve Demokrasi Partisi üyesi yedi belediye başkanının da aralarında olduğu 23 kişiyle birlikte 26 Aralık'ta tutuklandı. Kaldığı Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde açlık grevlerine de katıldı.
Cezaevindeyken, yazdığı öyküler ve çocuk kitaplarıyla ödüller aldı, adına kampanyalar düzenlendi. Dört yılın ardından tahliye edildi. Avukatlık yapmaya devam ediyor, hasta mahpusların sorunlarıyla ilgileniyor.
Aldığı ödüller: Ludovic Trarieux Uluslararası Hukuk ve İnsan hakları Ödülü (2010), Norveç Pen Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü (2014), Tucholksy Ödülü (2014).
Tahir Elçi Hikâyesi
Yazan: Muherrem Erbey
Yayına hazırlayan: Özcan Özen
Yayıncı: h2o
Kapak: Sevil Tarla
Sayfa düzeni: : Duru Su
Baskı tarihi: : Kasım 2017
Dağıtım tarihi: 13 Kasım 2018
240 sayfa
(AS)