Başak Emre Gezici Festival'in Uzun Yolculuğunu Anlattı

Gezici Festival 13. Yolculuğuna 1 Aralık Cuma günü başlıyor. Yolculuğun bu yıl üç durağı var: Ankara, Sinop ve Kastamonu. Bu yıl 29 uzun metrajlı, 16 kısa metrajlı ve hepsi Kanada yapımı 6 çocuk filmi üç kenti gezecek.

TIKLAYIN - Gezici Festival 23. Yolculuğuna 1 Aralık'ta Başlıyor

Gezici Festival’in 2017 yolculuğunu Festival Yönetmeni. Başak Emre’ye sorduk.

Film festivalin gezmesi fikri nasıl doğdu?

7. Ankara Film Festivali’nin ardından görevimize son verilince (1995) aynı yılın aralık ayında ilk Gezici Festival’i düzenledik. Festival yapmayı seven deneyimli bir ekiptik. Bir yıl boyunca hazırlandığımız bir festival bir hafta ya da on gün içinde bitiyordu. Daha fazla insana ulaşma, sineması olmayan kentlere gitme fikri Gezici Festival’i doğurdu.

Neden 3 bazen 2 kentle sınırlıyorsunuz? Kentleri nasıl belirliyorsunuz?

Ankara kendi ilimiz. Diğer belediyelerden ve yerel kurumlardan gelen teklifleri değerlendiriyoruz. Başlangıçta daha fazla olan kent sayısını ekonomik sıkıntılar nedeniyle azaltmak zorunda kaldık. Sinop’un,  çok ilginçtir sineması yok. Kastamonu fazla kültürel etkinliğin olmadığı bir yer. Bizim amacımız da etkinliklerimizi bu tarz kentlerde yapmak, bu kentlerdeki izleyicileri sinema sanatçılarıyla buluşturmak. Küçük yerlerdeki izleyicilerin heyecanını büyük şehirlerde bulmak mümkün değil. Gezici Festival’i bunca yıl ayakta tutan da bu sanırım.

Daha fazla merkeze ulaşmak gibi bir amacınız ya da projeniz var mı?

Gezici Festival yola çıktığı 1995 yılından bu yana 22 kente ve beş ülkeye konuk oldu. Daha farklı kentlere gitmek istiyoruz. Ancak gittiğimiz kentlerde devamlılık da önemli. Festival izleyicisi oluşturmak emek ve sabır istiyor. Bursa’ya ilk gittiğimiz yıl, hiç seyircimiz yoktu. İstanbul’dan gelen konuklarla izliyorduk filmleri. Yıllar içinde öyle bir izleyici oluştu ki 700 kişilik Tayyare Kültür Merkezi’nde yer bulunamaz oldu. İlk gittiğimiz yıl Kars’ta sinemamız yoktu. Zamanla öyle bir ilgi oldu ki o zamanki Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu Kültür Merkezi’ni sinema salonuna çevirdi. Artık Kars’ın bir sinema salonu var.

Festivalin geçmişine baktığımda Kastamonu ve Sinop sıklıkla karşıma çıktı. Bu iki kentin Gezici Festival açısından özelliği/önemi nedir?

Sinop çok özel bir şehir. Çok güzel ve huzurlu. İzleyicisi de oldukça iyi. Şehrini seven ve şehirleri için bir şeyler yapmak isteyen güzel insanlar var. En önemlisi sineması yok. Kastamonu’ya gelince, dört yıl önce Kastamonu Üniversitesi’den, Yrd. Doç. Dr. Ersoy Soydan’dan “Ilgaz Dağı’nın arkasında kaldığı içi Kastamonu’yla ilgilenilmediğini, ancak Kastamonu’da da 900 iletişim fakültesi öğrencisi olduğunu, eğer Gezici Festival kente konuk olursa çok mutlu olacaklarını” belirten bir e-posta aldık. İlk kez Kastamonu’ya konuk olduğumuzda,  o güne kadarki belki de en ilgili ve heyecanlı izleyici kitlesiyle karşılaştık ve çok mutlu olduk. Yıllar önce Van’da da böyle bir izleyici ile karşılaşmıştık. Bir sonraki seansa yer bulamayacaklarını düşündükleri için salonu bütün gün boşaltmayan bir izleyiciden söz ediyorum. Kastamonu bizim için çok önemlidir. Özellikle belirtmek istiyorum halen bütün zorluklara rağmen bu festivali yapıyor olmamızda bu şehirdeki heyecanlı izleyicilerimizin katkısı çok büyüktür.

Festivali sinema kültürünün çok gelişkin olmadığı bölgelere ulaştığınızda nasıl karşılanıyorsunuz? Festivale sürekli evsahipliği yapan kentlerde gözlemlediğiniz değişimler var mı? Önceki yıllarda çevre ülkelere de gidiyordu festival, bundan neden vazgeçildi?

Buralarda daha bir heyecanla karşılanıyoruz. Daha bir sahipleniliyor festival. Kars festivalin en güzel yaşandığı şehirdi diyebilirim. Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu seçilemeyince, yeni seçilen Belediye Başkanı’nın ilk demeci ‘Artık Kars’ta Festival yapılmayacak’ oldu. Aynı şey Bursa’da da başımıza geldi. Festivalimizi küçük bütçelerle yaptığımız için yerel yönetimlere ihtiyacımız oluyor. Son yıllarda, yıl içinde, birçok ülkede film haftaları yaptığımız için Gezici Festival ile ayrıca yurtdışına gitmeye gerek duymuyoruz. Türkiye’deki şehirlere gitmeyi tercih ediyoruz.

Gezici Festival'in 23. yılındaki konseptini nasıl tanımlarsınız; bu yıl seçkide neyi amaçladınız? Sonraki yılın konseptini hazırlarken, festival boyunca edindiğiniz izlenimler etkili oluyor mu?

Öncelikle ülkemizde bütün festivaller birbirini tekrarlar oldu. Bu yıl özellikle bundan kaçınmak ve daha farklı bir programla izleyicinin karşısına çıkmak istedik. Baba Zula müziği eşliğinde Eye Film Müzesi’nden Türkiye’de ilk kez gösterilecek 1920’lerden kalma iki sessiz film, Canlı Sinema örneği Hollymood, Il Cinema Ritrovato ile işbirliği ile hazırladığımız İtalyan Komedileri, Ercan Kesal’in bizim için seçtiği ve sunacağı Adalet ve Sinema bölümü ve son yıllarda çok önem verdiğimiz video-art bölümünün bu yılki çok renkli konuğu Guy Ben-Ner gibi hareketli ve eğlenceli bölümler eklemeye çalıştık. (HK)