Dünyaca tanınan usta şairlerden 1999 yılında kaybettiğimiz Can Yücel'in, 12 Ağustos Cuma günü anılması sırasında mezarına şarap dökülmesine Adalet ve Kalkınma Partisi Datça İlçe Başkanı Ahmet Sedat Deniz yazılı bir açıklama yaparak tepki gösterdi.
"Biz kimsenin içkisiyle uğraşacak değiliz. İstedikleri kadar içip istedikleri kadar sarhoş olabilirler. Ama bunu yaparken milletimizin inançlarına, geleneklerine, manevi duygularına küfretmeye, hakaret etmeye kalkışmalarına da sessiz kalacak değiliz" diyen Deniz, bu olayın tekrarlanmaması için takipçi olacaklarını söyledi.
"İnsafla düşünmek lazım. O mezarlıkta yatanları rencide edici harekette bulunma hakkını kim kendinde görüyor? Efendim Can Yücel 'Ben öldükten sonra benim mezarıma şarap dökün' demiş ve güya vasiyetini yerine getiriyorlarmış. Can Yücel asla böyle bir söz sarf etmemiştir. Bunun şahitleri hayattadır. Ama bazıları milletin değerleriyle alay etmeyi, milletin manevi duygularıyla oynamayı zevk haline getirmelerinden dolayı bu saçma sapan olayı gerçekleştirmek istemişlerdir. Ama unutmasınlar bu olayın bir daha tekrar olmaması için var gücümüzle çaba sarf edip yetkililerin atacağı adımların takipçisi olacağız."
Alkaya: "İlk anmadan beri bir teamüldür"
Tiyatrocu yazar Orhan Alkaya bianet'e, Can Yücel'in mezarına sembolik olarak şarap dökülmesinin ilk anmadan beri bir teamül olduğunu ve buna hoşgörüyle yaklaşılması gerektiğini söyledi.
Alkaya, "Bu teamülün karşısına, 'milletin inançları' gibi bir söylemle çıkmak fazla spekülatif. Kendileri gibi olmayan insanlara karşı biraz hoşgörülü davranmaktan kimseye zarar gelmez. Kimse kimsenin inancına karışmazsa sorun çıkmaz" dedi.
Üstündağ: "Görse, 'şarapları ziyan etmeyin, için lan' derdi"
Karikatürist ve yazar Metin Üstündağ ise durumu bianet'e şöyle yorumladı: "Türkiye'nin nicedir halleri bir Kara Murat filmindeki gibi... Fatih'in fedaisi Kara Murat ve arkadaşları Bizans'ı feth etmek için onların feci alkol alacakları o büyük eğlence gecesini beklerler. Bizanslılar içip, eğlenirken saldırırlar ve şehri alırlar. İşte AK Parti'nin geldiği gelenek, uyguladığı strateji bu. Ve kendisine çağdaş diyen naif insanlar da bu zokayı hep yutuyor."
"Her Ramazan, Beyoğlu'nda masalarla ve içkiyle ilgili sorun olur. O naif çağdaşlar gidip Beyoğlu'nda, Moda'da eylem yapıp içerler. Sonra akşam haberlerine, Ramazan ayında, üstelik dokuz asker ölmüşken ellerinde içki şişeleriyle çıkarlar. Böylece, yine halktan kopuk, alkol düşkünü, bir organı diğer bir organına denk bir imaj çizerek kendilerine ve temsil ettikleri değerlere zarar verdiklerini fark etmezler."
"Türk solu eşittir alkol gibi bir indirgeme yapabilmeleri için karşı tarafa bu kadar büyük kolaylık sağlamaya hiç gerek yok. Bu aralar 'mezara şarap dökme özgürlüğü' gibi marjinal bir özgürlüğü gündemde üst sıraya alabilecek bir lükse sahip değiliz. Ben AKP'li başkan için bir şey diyemem, onlar tribüne oynuyorlar ve istedikleri kadar saçmalama hakkına sahipler. Ben, Can Baba için konuşuyorum. Can Baba bu durumu görse, "Şarapları mezara dökerek ziyan etmeyin, için lan" derdi. Her şeyin bir sırası var. Can Baba, tohum bankası kurulmasını vasiyet etmiş. Bunu gündeme getirmeli. Ayrıca Can Baba, Bekri Mustafa gibi bir fıkra kahramanı değil, öncelikle şairdi. Son olarak ey naif çağdaşlar, size soruyorum: Atatürk, rakı sofralarını cephede kursaydı, kimse onunla birlikte savaşa gider miydi?"
Vasiyet
Beni kuzum Datça'ya gömün
Geçin Ankara'yı İstanbul'u!
Oralar ağzına kadar dolu
Alabildiğine de pahalı,
Örneğin Zincirlikuyu'da
...Bir mezar 750 milyona
Burası nispeten ucuzluk
Ortada kalma tehlikesi de yok
Hayır dua da istemez,
Dediğim gibi beni Datça'ya gömün
Şu deniz gören mezarlığın orda,
Gömü sanıp deşerlerse karışmam ama!
Can Yücel