Uygulamanın, ilaç giderlerini üçte bir azalttığı öne sürülmekle birlikte Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'a bağlı kişilerin ilaçlarının Sağlık Bakanlığı ihalesine göre alınması da tartışma yaratacak gibi görünüyor.
Sağlık Bakanlığı yataklı tedavi kurumlarından 2002'de hizmet alacak hastalara yataklı tedavi sırada gerekli ilaç ve serum için toplu ihale yapıyor.
Karara göre; merkezi ihale sonucunda belirlenecek firmaların vereceği ilaçların bedelleri yataklı tedavi kurumlarının kendi döner sermaye bütçelerinden karşılanacak.
Geçen yılki pilot uygulamada, bakanlık yetkililerine göre, ilaçlara harcanan para üçte bir oranında azaldı.
Dışarıdan ilaç alımı yasaklanıyor
Sağlık Bakanlığı, böylece, Maliye Bakanlığı'nın 1 Ocak 2002'den itibaren hastanelere dışarıdan ameliyat malzemesi alımını yasaklayan genelgesini ilaç ve serum gereksinimi de ekleyerek genişletmiş oldu.
Uygulama Ankara, İstanbul, Adana, İzmir, Bursa illerindeki Sağlık Bakanlığı'na bağlı 30'u eğitim hastanesi, 76 hastanenin ihtiyaçları için yapılıyor.
Sağlık Bakanlığı genelgesi uyarınca, ilgili hastane başhekimlikleri 2002 yılı ilaç ve serum ihtiyaçları kalem kalem belirterek 14 Aralık 2001'de Bakanlığa iletti.
Genelge, yıl içinde ara alım yapılmaması konusunda kurumları uyarıyor. Yıl içinde izinsiz ara alım yapan veya ihtiyaçtan fazla talepte bulunan hastane yöneticileri hazineyi zarara uğratmaktan soruşturmaya uğrayacak.
Hastane başhekimliklerine gönderilen listede yatarak tedavide kullanılan toplam 1107 kalem ilaç, serum mevcut. Bu ilaç ve serumlar içerdikleri maddelerin jenerik (firma adına göre değil, içerdiği etken maddeye göre) adlarına göre düzenlenmiş. Yani doğrudan piyasada satılan ilaç ismi belirlenmemiş durumda.
Nasıl uygulanacak ?
Bakanlık yataklı tedavi kurumlarından gelen ihtiyaç listelerini birleştirerek toplam ihtiyaç miktarını belirleyecek ve ihaleye açacak.
Bu ihaleyi kazanan depo ya da aracılar, kurumların gereksinimlerini, bakanlığa verdikleri fiyat üzerinden ve bedelini yine o kurumun kendi döner sermaye bütçesinden karşılanmak üzere sağlayacaklar.
Kimler yararlanacak?
Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlardan yataklı tedavi hizmeti alanlar gerekli ilaçları hastane eczanesinden ve söz konusu fiyat üzerinden sağlayacaklar.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde de SSK'da olduğu gibi ayaktan tedavide ilaç verilmiyor.
Dolayısıyla hastalar aynı ilacı yataklı ve ayakta tedavide tedavi görürken farklı fiyattan sağlayacaklar. Üstelik ayaktan tedavi olan hastalardan belirli bir sosyal güvenlik kurumu şemsiyesi altında olanlar yüzde 10-20 oranında bir payı da kendileri ödemek durumundalar. Oysa aynı hastalar yatarken bu katkıları ödemiyorlar.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı yataklı tedavi kurumlarından, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'a bağlı kişilerle, sayıları yaklaşık 13 milyona ulaştığı belirtilen Yeşil Kartlı hastalarla, bedelini cebinden ödeyen vatandaşlar yararlanıyorlar.
Emekli Sandığı ve Bağ-Kur yerine toptan ihale
Yapılan ihale ile; Yeşil Kartlılar dışında, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'lu hastalar için bu kurumlar yerine Sağlık Bakanlığı'nın ihale açması da tartışma yaratacak bir konu olarak düşünülüyor.
Çünkü; bu iki sosyal güvenlik kurumu kendi açtıkları ihale doğrultusunda hastanelere ödeme yapma hakkını taşıyor. Böyle yapılsa belki de, daha ucuza ilaç temini mümkün olacak. Daha da önemlisi, bu iki kurum güvencesindeki kişiler yataklı ve ayakta tedavi durumunda iki farklı fiyat ödeme durumunda kalmayacaklar.
Net veriler olmamakla birlikte yatarak tedavi alanlar yaklaşık tüm hastaların yüzde 10-12'sini oluşturuyor. Bu durumda toplam ilaç harcamalarının yaklaşık beşte dördü daha ucuza sağlanabilecekken daha pahalıya alınmış oluyor.
Konuyla ilgili çevreler; Sağlık Bakanlığı'nın başka kurumlar adına yaptığı toplu ihaleden sağlayabileceği "yan gelirler"i getirisi "iyi bir aracılık" olarak değerlendiriyorlar.
SSK'nın modeli
sağlık çevreleri; SSK'nın 1994'de uygulamaya koyduğu ucuz - eşdeğer ilaç kullanımını hatırlatan genelgenin kağıt üzerinde kalmayıp uygulanması halinde ilaçta önemli tasarruf sağlayacağı ve savurganlığı önemli ölçüde azaltacağı görüşünde.
SSK, sadece 1994'de ucuz - eşdeğer ilaç uygulaması, toplu alımlar ve ilaç kararnamesi ile ilaçta 2,5 trilyon TL tasarruf sağlamıştı. Bu rakamın bugün 300 trilyon lirayı bulduğu ifade ediliyor
Sadece üç sosyal güvenlik kuruluşunun ilaca ayırdığı paranın 2001'de 3 katrilyon lirayı geçeceği tahmin ediliyor. Farklı rakamlar verilmekle birlikte bu tutarın üçte birinin yerinde ve etkin kullanılmadığı yönünde değerlendirmeler var.(MS/NM)