Aslında "Sakat olsam da diğerlerinden farkım yok" diyebilmek kolay başarılabilir bir iş değildir. Ancak bilinçli bir tutumla ve çoğu zaman da tüm boyutuyla eksiksiz sunulan bir "tıbbi" destekle mümkün olur.
Beynin hastalıklarına bağlı oluşan sekeller ve sakatlıklar, "süreğen ruh hastalıkları" dediğimiz durumlar ise zaten bu yönde sürekli tıbbi tedavi, bakım ve desteği gerektiren durumlardır.
Bir başka önemli nokta da şudur: Ne tür sakatlık hali söz konusu olursa olsun, sürekli yaşanan ve her an mücadele edilmesi, en azından başedilmesi gereken olumsuzluklar da "psişik yapı"yı kolaylıkla "sağlıklı olmaktan" çıkarır; tedavi ve bakımı gerektirir hale getirir.
Sakatlığın bir olgu, bir durum ve yarattığı sorunlar bakımından "sakatların hatta yakın çevrelerindeki kişilerin ve yakınlarının" ruhsal durumlarını bozacağını söyleyebiliriz. Bu bozukluk ise bunları sağlayacak sağlık hizmetlerine ulaşmayı ve yararlanmayı gerektirir.
* * *
Bizde "psikiyatrik sorunlar", fili bir durum olarak, varsıl ve olanakları çok olanlar için bir "sağlık problemi" sayılır. Ancak onların birer "psikiyaristleri ve psikologları" vardır.
Geri kalan çoğunluk ise her gün çeşitlenen ve giderek bedeli yükselen "psikiyatrik ilaçların" tüketicisi oldukları ölçüde; psikiyatristlerin ve bu grup sağlık hizmetini veren kurumlarının ilgisini çeker.
Toplumun kısaca "deli" deyip geçip gittiği gerçekten bir yoksunluk hali nedeniyle sürekli bakım ve tedaviyi gereksinen sakatlar ise, topluma ve çevrelerine verdikleri zararın büyüklüğü oranında bu tür sağlık hizmetlerinden yararlanırlar.
Başka bir gerçeklik daha vardır: Psikiyatik tanı ve tedavi hizmetleri, toplumun büyük kesimleri tarafından, "ben deli değilim" denilip genellikle reddedilen bir sağlık hizmeti grubudur.
Genel olarak söyleyecek olursak; "psişik sorunlar ve bu sorunların tedavisi" ancak belirli durumlar ve kişiler için sağlık hizmetine ulaşmayı ve yararlanma olanağının söz konusu olduğu bir durumdur.
Toplumun pek çok kesimi bu tür bir sağlık hizmetinden daha başlangıç halinde yoksundur. Hem hizmet yoktur, hem de toplumun bu tür hizmete gereksinimi olduğu düşüncesi yaygın olarak söz konusu değildir.
* * *
Sağlamlar için zaten eksik olan bir hizmetin, sakatlar gibi bazı yoksunlukları daha baştan ve sürekli yaşayan kişiler için genel ve hepsini kapsayacak şekilde sağlanması zaten beklenemez.
Bu ön kabul bile; örneğin tüm sağlık hizmetleri arasında sakatlar açısından en çok gereken sağlık hizmetleri arasında olduğu halde psikiyatrik tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmeti veren merkezlerde sakatlara yönelik özel düzenlemelerin hemen hemen hiç bir yerde olmaması sonucunu doğurur. Toplumun yüzde 15'i sakattır. Onların çevreleri de göz önüne alındığında toplumun büyük çoğunluğunun psikiyatrik sağlık hizmetine gereksinimleri olacağı kolaylıkla düşünülebilir.
Ama bu tür hizmetleri veren merkezlere baktığımızda, ne sayı, ne kapasite, ne alt yapı ve donanım, ne de personel bakımından bu büyüklükte bir nüfusa hizmet vermekten ne kadar uzak olunduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Sakatların fiziksel zorlukları nedeniyle bu merkezlere ulaşamayacakları düşünülüp onlar için bu yönde özel bir sağlık hizmet biçimi tasarlanmadığını kolaylıkla gözlemleyebiliriz.
Oysa "psikiyatrik tanı tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri" de, diğer tüm sağlık hizmetleri gibi bir hizmet alanıdır ve "sağlık hizmetine ulaşma ve yararlanma hakkı"nın gereği olan hizmetler arasındadır.
Bu hizmetlerden yoksun olmak, gerektiği gibi yararlanamamak, dahası yararlanırken bu tür hastalar için yeterinde dikkate alınmayan bazı hakların gözardı edilmesinden kaynaklanan mağduriyetler çok önemli bir "sağlık hakkı ve hasta hakkı ihlâlleri" grubunu oluşturur.
Toplum için eksik olan bir durumu, sakatların tıpkı sakatlıkları gibi verili bir durum olarak kabul etmeleri ve bu yönde bir talep oluşturmamaları da sorunu büyüten bir başka etkendir.
Sonuç olarak sakatlar için; sakatlıklarının yarattığı "fiziksel sağlık sorunları"nın çözümlenmesi için gereken sağlık hizmetlerine ulaşmak ve yararlanmak ne kadar "hak"sa, bu durumlarından kaynaklanan "psişik sağlık sorunları"nın çözümlenmesi için gerekli sağlık hizmetlerine ulaşmak ve yararlanmak da o kadar "hak" sayılmalıdır. Çünkü sağlık bir bütündür ve sağlık hizmeti de bu bütünlük içinde varolmalıdır.
* * *
Psikiyatrik sorunların önlenmesi, hastalık hali ortaya çıkınca bunların tanısı ve tedavisi, süregen durumlarda izleme, bakım ve rehabilitasyonu; yalnız ilaçla ve elektroşok ve benzeri fiziksel tedavi yollarıyla değil, psikiyatrik destek, kişisel ve grup psikoterapi, uğraş tedavisi vb. tüm tedavi yöntemlerini içerecek şekilde "psikiyatrik sağlık hizmetlerinin" tüm boyutlarını kapsayacak şekilde sunulması "doğal ve temel bir hak" olarak kabul edilmelidir.
Bu hakkın yerine getirilmesi için gerekli hizmetler de, sağlık hizmetini düzenleyenler ve sunanlar tarafından yaygın, etkin ve eksiksiz bir şekilde sunulmalı; sakatlar ve yakınları tarafından da talep edilmeli, ulaşılmalı ve eksiksiz biçimde yararlanılmalıdır.(MS/EÜ)