Avrupa Mahkemesi'nin aldığı bu kararla Avrupa'da hekimler 48 saatin üzerinde hiçbir biçimde çalışamayacaklar. Kararın, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerdeki tüm kamu-özel hastaneler ile tüm poliklinikleri bağladığı belirtildi.
Almanya'nın Dresden kentinde görev yapan Dr. Burak Erdoğmuş'un Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) bildirdiğine göre, Avrupa Mahkemesi nöbetler, uzman hekimlerin ev nöbetleri ve fazla mesailer dahil olmak üzere hekimlerin haftalık çalışma süresini 48 saat ile sınırlandırdı.
Mahkemenin aldığı karar doğrultusunda günlük çalışma süresi de 8 saat ile sınırlandırıldı. Zor durumlarda hekimlerin 10 saate kadar çalışabilmelerine izin verildi ancak bu durumda bile, yılda en az 24 hafta ortalama 8 saatlik çalışma süresi tutturulması zorunlu kılındı. Bu zamanı tutturmak için gerekirse tatillerin uzatılması gerektiği belirtildi. Her 8 veya 10 saatlik çalışma periyotları arasında en az 11 saatlik dinlenme süresinin bulunması da alınan kararlar arasında yer aldı.
Tüm Avrupa'da
Kararın Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerdeki bütün özel ve kamu hastanelerini, polikliniklerini bağladığını belirten Erdoğmuş'un yorumuna göre, bu durum üçlü vardiya sistemine geçilmesini zorunlu kılıyor.
Yine Erdoğmuş'un aktardıklarına göre, bu düzenleme hekimlerin insanca çalışmasını sağlarken maddi yönden bir dezavantaj yarattı.
Avrupa'da nöbet ücretlerinin yüksek olması nedeniyle, cuma akşamından pazartesi sabahına kadar nöbet tutan bir hekim yaklaşık maaşının yarısı kadar nöbet parası alıyor.
Çalışma saatlerinin sınırlandırılmasıyla birlikte hekimlerin kazançlarında da önemli bir düşüş olacağı belirtiliyor. Erdoğmuş'a göre karar AB'ye girme çabasında olan Türkiye'yi de bağlıyor.
Hekim örgütlerinin tavrı
Bu kararı Avrupa'daki hekimlerin mesleki örgütlerinin çoğu "olumlu" olarak niteliyor. Ancak hekim örgütlerinin başında genellikle "Yüksek rütbeli" hekimlerin olduğu ve bu karar alınana kadar hekimlerin bu şekilde kullanılmasına göz yumulduğu dikkate alınırsa bundan pek de memnun olduklarının söylenemeyeceği ileri sürülüyor.Çünkü hizmeti sürdürebilmek için daha çok sayıda doktor istihdam edilmek zorunda kalınacak.
"Sendika" biçiminde örgütlenmiş hekim örgütleri bu süreçte daha aktif davrandılar ve alınan sonuçtan da daha çok memnunlar.
Diğer yandan bir kuruluşta değil de kendi muayenehanesinde hekimlik yapanlar açısından bu kararın bir anlamı bulunmuyor. Bununla birlikte bu duruma da müdahale edilebileceği belirtiliyor.
Para konusu
Hekimler çalışma saatindeki sınırın getirilmesine memnunlar. Ancak bu uygulamayla eğer nöbet paraları ödenmezse birçok dalda hem doktor bulma sıkıntısının yaşanacağı, hem de doktorların çok daha az para kazanacakları belirtiliyor.
Bu kanun nedeniyle sağlık kuruluşlarında vardiya usulü çalışmaya başlanacağı ve bu yüzden örneğin bir cerrahın az çalışıp az kazanacağı kaydediliyor. Bir hekim gelişmelere ilişkin "Ben olsam Almanya'da şu an ne tıp okurdum ne de doktor olarak çalışmaya başlardım. Çünkü artık hem az para kazanıyoruz, hem de gece gündüz yok, hastalara karşı hep risk altındayız" diyor.
Avrupa Mahkemesi'ni bu karara getiren süreç
Avrupa Mahkemesi Avrupa Topluluğu içindeki en yüksek mahkeme olarak biliniyor.
Buraya AB içindeki devletlerin mahkemelerinin bir çözüm getirilmediği durumlarda başvuruluyor. Avrupa Mahkemesi ülkemizde adı sıkça geçen "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"ne benzer bir kuruluş.
Ancak bu mahkemelerin ele aldıkları davaların konuları birbirinden farklı. Ancak bu mahkemenin verdiği kararlar AB ülkelerinin tümü için bağlayıcı nitelikte. Her AB ülkesi burada verilen kararları kendi ülkelerinde kanun ya da benzeri düzenlemelerle uygulamak zorunda. Eğer Türkiye de AB ye girerse bu kurallar ülkemizde de geçerli olacak.
Avrupa Mahkemesi, 23 Kasım 1993'te hekimlerin çalışma saatlerini düzenleyen bir karar aldı. Bu karar ile doktorların nöbet saatleri normal çalışma saatlerine dahil edildi. Böylece doktorların üst üste günlerce çalışmasının önüne geçilmesi amaçlanıyordu (öncesinde haftalık resmi çalışma süresi 40 saat olmasına karşın, nöbet süreleri sınırsızdı).
Ancak hastane yönetimleri bu karara karşı şöyle bir yöntem geliştirdiler: Nöbet sırasında aktif çalışma ve uyuma saatleri ayrı ayrı hesaplanarak çalışma saatleri belirlendi.
Bundan yaklaşık 7 yıl sonra İspanyol Doktor Sendikası bu hesaplamanın adil olmadığı gerekçesiyle Avrupa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, sendikayı haklı bularak 3 Ekim 2000 tarihinde, ister çalışarak ister uyuyarak, hastanede geçen her sürenin çalışma saatinden sayılmasına karar verdi.
Almanya, kararın İspanya için çıktığını savunarak eski sistemi sürdürdü. Bunun üzerine asistan Dr. Norbert Jager, mahkemeye başvurarak bunun bütün Avrupa için uygulanması gerektiğini belirtti.
Avrupa mahkemesi 9 Eylül 2003 tarihinde bu itirazı kabul ederek, 2000 yılında çıkarılan kanunun bütün Avrupa Birliği'ni kapsayacağı yönünde karar verdi. Ayrıca mahkeme bununla da kalmayıp, evinde telefon nöbeti tutan uzman hekimlerin, bu saatlerini hiç rahatsız edilmeden uyuyarak geçirseler bile çalışma süresinden sayılmasını kararlaştırdı. Ayrıca kesin olarak çalışma-dinlenme saatlerini belirledi ve sonuçta söz konusu çalışma planını içeren karar çıktı.
Mahkeme Almanya'ya 2005 yılına kadar süre verdi. Almanya'da şu anda doktor açığı bulunurken, bu kararla 15 bin yeni doktor kadrosu açılması zorunlu hale geldi. Bunun bütçeye yükünün yaklaşık 1 milyar Euro olduğu belirtiliyor.(MS/YS/BB)