Çok az insan vardı. Onlar da, "eski" insanlardı. 14 Mart, hekimlik, sağlık sorunları bu ülkede yalnız "eski" insanların sorunu olmalıydı. "Yeni"ler ya sorunsuz yaşıyorlardı ya da hayatın getirdikleri ve götürdükleriyle "fiziksel" veya "ruhsal" bakımdan "tükenmiş"lerdi.
Hayıflandım
Sevgili hocam Coşkun Özdemir'le birbirimizi geldiğimiz için kutlayıp güç verdik. Birimiz "seksen"inde diğerimiz "elli"sinde iki yıllanmış "örgüt"çü mesleğimizi, memleketimizi "kurtarma" demeyelim ama daha kötüye gitmemesi için omuz omuza çabalama kararlılığımızı yine birbirimize gösterdik.
"Bir toplantıya gitmekle bunlar olur mu" demeyin. Bu bir göstergedir. Bugün bir toplantıya katılmaktır bunun ölçütü, yarın Taksim Meydanına çıkmaktır. Nitekim, ertesi gün Taksim meydanına çıkınca da aynı sonuca vardık. Bir avuç "naif" insan. Kırıldık. En çok da İstiklal Caddesi'nde yürürken "yalnızlığımız" kırdı bizi... Yoksa "örgütsüzlüğümüz" mü demeli...
Sağlık sempozyumu yaklaşık 30 kişiyle başladı. Açılış konuşmasını oda başkanımız Gençay Gürsoy hocamız yaptı. Beyaz saçlı, beyaz sakallı "genç" bir delikanlı kürsüde hafta boyunca gerçekleştirilenlerden, en çok da 10-11 Mart günü hükümetin "sağlıkta dönüşüm" programına hekimlerin ve sağlık çalışanlarının karşı çıkışlarından söz etti.
Sigara anketi
Açılıştan sonra Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nden Uzm. Dr. Atilla Uysal'ın hekimler arasında gerçekleştirdiği, "hekimlerin sigara içme konusundaki alışkanlıkları, tutum ve davranışları" anketinin sunumuna geçildi.
18 bin hekime gönderilen anket formlarına yüzde 2.7 oranında, yani 374 yanıt gelmesi, önemli bir göstergeydi. Ama daha önemli bir gösterge, Tabip Odası'nın örgütsel sorumluluğunda yapılan araştırmanın, bilimsel araştırma standartlarına uymaması; seçilen örneklemin bütünü yansıtmakta yetersiz kalmasıydı.
Yine de, Türkiye'nin ve hekimlerimizin sigarayla ilgili gerçeklerine bir kez daha tanık olmak güzeldi:
Dünyada 1.1 milyar, Türkiye'de 17 milyon kişi sigara içiyor. Her yıl Türkiye'de 10 bin kişi sigara nedeniyle yaşamını yitiriyor. Türkiye'de sigaradan, hükümetin vergiler, çok uluslu sigara şirketlerinin de satışlar yoluyla kazandıkları paranın toplamı, 6.5 milyar dolar.
Bu rakam, Türkiye'de bir yılda sağlık amaçlı yapılan toplam harcamaların üçte ikisine eşit. Bu rakam aynı zamanda, sigaradan kaynaklanan sağlık sorunlarının toplam tutarına da eşit. Hükümet ise, "kaynak yokluğu"ndan söz ediyor. En iyi kaynak, harcamadığın para değil midir?
Ankete katılan hekimlerin sigara içme oranı, Türkiye'nin genel ortalamasına yakın; yaklaşık yüzde 42. Yani, doktorlar çok fazla sigara içiyorlar. Bunu, hastalarının göreceği biçimde yapıyorlar. Dahası, doktorlar, sigarayı bırakma konusunda da başarısızlar. Bu nedenle de "inandırıcı" olamıyorlar.
Sağlıkta dönüşümün etkileri
"Sağlıkta dönüşüm programı ve İstanbul'a etkileri" başlıklı paneli, oda başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy yönetti.
Daha önce toplantıya katılacağını açıklayan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, panele gelmedi.
Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, sağlıkta dönüşüm programını Türkiye'de Dünya Bankası ve Uluslar arası Para Fonu (IMF) benzeri uluslarüstü finans çevrelerinin dayattığını açıkladı.
Sağlık Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Sedat Azak ise, "Türkiye'de 270 özel hastane bulunduğunu, hastanelerin yatak kapasitesinin yüzde 7.8'ini bu kuruluşların karışladığını" belirtti.
İstanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Osman Öztürk de, "dönüşüm programı"nın "son bir yıldaki başarısızlıklarını" anlattı.
Pratisyen Hekimlik Derneği Genel Sekreteri Dr. Erkan Kapaklı, Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin yükünün, 5 bin 773 sağlık ocağında hizmet veren 15 bin 4 pratisyen hekimin omuzlarında olduğunu savundu.
Kapaklı, "Hükümet bunu sona erdirmek istiyor. Oysa, başka ülkelerdeki örnekler, bu girişimin hüsranla sonuçlanacağını gösterdi" dedi.
İş doyumu ve tükenmişlik
Türk Tabipleri Birliği (TTB) - Uzmanlık Eğitimi Çalışma Grubu (UEÇG) Sekreteri Uz. Dr. Ali Özyurt'un 598 hekimle yaptığı anketin sonuçları da açıklandı.
Buna göre, ankete katılan hekimlerin büyük çoğunluğu hekimlik mesleğini isteyerek seçtiği halde, iş doyumları çok yüksek değil. Özellikle, mesleki nedenlere bağlı olarak önemli oranda tükenmişlik yaşıyorlar. İş doyumu aynı kurumda çalışma süresi uzadıkça azalıyor.
Hekim-Sağlık endüstrisi ilişkileri
Günün ikinci paneli, "Hekim-Sağlık Endüstrisi İlişkileri ve Etik" konuluydu. Panelin açılış konuşmasını, İTO Etik Kurul Başkanı Dr. Yıldırım Çınar yaptı.
Prof. Dr. Esat Eşkazan'ın yönettiği panele, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer, İlaç ve Eczacılık Endüstrisi Sanayicileri Sendikası'ndan Dr. Selçuk Metiner, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zuhal Okuyan, Biruni Laboratuarı Sahibi Uz. Dr. Ömer Güzel, İstanbul Eczacı Odası YK Genel Sekreteri Ecz. Hakan Gençosmanoğlu, Dr. Erdoğan Mazmanoğlu ve Uz. Dr. Tunç Çelebi konuşmacı olarak katıldılar.
Adaylar gelmedi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Meral Akşener, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Haluk Yurtsever ve Demokratik Sol Parti (DSP) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Masum Türker, saat 19.30'da başlayan bölümün konuklarıydı.
Adaylar İstanbul'un sağlığına ilişkin yaklaşımlarını ve önerilerini ortaya koydular. (BB)