Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Basketbol ve voleybol ligleri bitirildi ama futbol ligleri için oynanma kararı alındı. Çünkü futbol paranın çok fazla hüküm sürdüğü bir spor alanı. İktidar ve federasyon insan sağlığından önce parayı düşünüyor. Maçlarının başlamasıyla sadece futbolcular değil oyuncuların ailelerini de tehlikeye atılacak.”
Futbol tutkusuyla da tanınan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin’in Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) aldığı liglerin Haziran’da başlatılması kararla ilgili olarak yukarıdaki ifadeleri kullanıyor.
Sıkı bir Galatasaray ve Amedspor taraftarı olan Keskin, kendisinin bir doktor ya da futbolcu olmadığını, esas konuşması gerekenlerin futbolcular ve halk sağlığı uzmanları olduğunu söylesede “Maalesef kapitalizmin dayattığı şartlar nedeniyle futbolda bir örgütlenme yok. Çıkarlar insan sağlığının önüne geçiyor. Herkesin hakkı aranmalı” diyor.
TIKLAYIN - Eren Keskin: Makyaj Yapmaya Nasıl Başladım?
"İnsan sağlığını hiçe sayan bir karar alındı"
Basketbol ve voleybolda liglerin iptal edildiğini hatırlatan Keskin, düşüncelerini şöyle dile getiriyor:
“Ben insan sağlığının ve halk sağlığının her şeyden değerli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da Bilim Kurulu’yla iktidarın aynı görüşte olmadığı ortada. Bilim kurulu üyeleri maalesef cesur davranamıyorlar ve gerçek düşüncelerini söyleyemiyorlar. Ben tabii ki bir hekim değilim, bizim alanımız bu değil ama vaka sayılarındaki artışa baktığımızda hala yoğun önlemlere ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle de liglerin başlamasının henüz çok erken olduğu görülüyor.
“Basketbol ve voleybol ligleri bitirildi ama futbolda oynama kararı alındı. Çünkü futbol çok büyük bir endüstri. Çok para var futbolda. Yüz yılda bir rastlanacak pandemi sürecinde aslında gördük ki, kapitalizmin herkesi esir almış. Para her şeyden değerli. Futbol da paranın çok fazla hüküm sürdüğü bir spor alanı. İşte bu nedenle futbolda insan sağlığını hiçe sayan bazı kararlar alındı.
"Futbolcuları bir araya getiren örgütler yok"
"Bu noktada esas konuşması gereken kişiler futbolcular ama kapitalizmin dayattığı şartlar nedeniyle futbolda bir örgütlenme yok. Futbolcuları bir araya getiren örgütler yok. Onlar adına söz söyleyecek örgütler yok. Ben eminim ki futbolcular da istemiyorlar oynamayı. Ama öyle görünüyor ki gerek iktidar sahipleri gerekse futbolun patronları parayı tercih ediyorlar.
“İktidarı elinde bulunduranlar gibi futbolu yönetenler de Bilim Kurulu üyelerinin tavsiyeleri yerine kazanacakları paraya bakıyorlar. Herkes bir anlamda futbolun getireceği paranın esiri olmuş durumda çünkü.
"Ben futbol maçlarının başlamasıyla birlikte sadece oynayan futbolcuların değil, oyuncuların ve ya ekiplerin ailelerinin de tehlike altında olacağını düşünüyorum.
"DSÖ net kararlar almalı"
"Belki de Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO/DSÖ) bu tür konularda daha net görüşler ileri sürmesi gerekir. Çünkü aslında bütün devletler bir birbirlerine benziyor. Çıkarlar insan sağlığının önüne geçiyor.Tüm dünyada çelişkili kararlar, farklı farklı kararlar görüyoruz.
"Bu konuda ben DSÖ’nün ben eksik kaldığını düşünüyorum. DSÖ net bir takım önlemleri almaları ve devletler de bu kararlara uymalı."
Ne olmuştu?
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu 11 Mayıs'ta yaptığı açıklamada koronavirüs nedeniyle durdurulan ligin sonlandırıldığını, bu sene şampiyon ilan edilmediğini ve küme düşmenin yaşanmayacağını söyledi.
Benzer bir karara imza atan Türkiye Voleybol Federasyonu da kadın ve erkek liglerinin mevcut haliyle tescil edildiğini açıkladı. Federasyon Başkanı Mehmet Akif Üstündağ "önce sağlık" anlayışı ile hareket ettiklerini ve sporcuların sağlıklarını düşündüklerini söyledi.
Basketbol ve voleybolda yaşanan bu gelişmelere karşılık Türkiye Futbol Federasyonu 13 Mayıs'ta bir değerlendirme yaptıklarını ve Süper Lig'in 12 Haziran'da, 1. Lig'in 19 Haziran'da, TFF 2. Lig ve 3. Lig'in 18 Temmuz'da, Bölgesel Amatör Lig'in ise 18 Temmuz'da başlamasına karar verdiklerini duyurdu.
Konunun gündeme geldiği Mayıs ayı başında bir açıklama yapan Sağlık Bakanı Koca, Süper Lig'in başlamasıyla ilgili memnuniyetsizliği net bir şekilde gündeme getirmese de bu yönde imalarda bulundu ve "Futbol hassas bir konu. Geniş kitleleri ilgilendiren bir alan. Burada kararı vermesi gereken TFF'nin kendisinin olduğunun altını çizmiştim. Biz bu dönemde TFF'nin sağlık kurulunun olduğunu biliyoruz. Bu konuda çalışmalarının olduğunu da biliyoruz. Özgür kendi iradeleriyle TFF kararı verdi. Bundan sonraki sorumluluk da TFF'nindir. TFF, bu kararı alabiliyorsa sorumluluk kendisinindir" açıklaması yapmıştı.
(HA)