Fotoğraf: seskocaeli.com
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Koronavirüs haberi nedeniyle polis beni gece evimden aldı. Haberi benim yapmadığım anlaşılınca serbest bırakıldım. Ama bu bir gözdağıydı. Haberlerin peşini bırakmak zorunda kaldık. Artık sadece resmi açıklamaları yapıyoruz.”
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) raporlarına göre son bir haftada koronavirüs haberleri nedeniyle Antalya, Kocaeli ve Bartın'da en az yedi gazeteci gözaltına alındı.
Kocaeli'de internetten ve basılı olarak yayın yapan Ses Gazetesi'nin yayın yönetmeni İsmet Çiğit de gözaltına alınan yedi gazeteciden birisi.
18 Mart Çarşamba günü gazetenin internet sitesinden “Sopalı’da Corona Virüsünden 2 Kişi Hayatını Kaybetti” başlıklı bir haber yayınlandıktan sonra Çiğit, savcılığın talimatıyla gece saatlerinde evinde gözaltına alındı. Haber Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki kaynaklara dayandırılıyordu.
"Polis bu kez çağırmadı, geldi"
Çiğit sabah saatlerinde serbest bırakıldı fakat artık üzerlerinde baskı nedeniyle koronavirüs haberleri yapmadıkları söyledi. Daha önce farklı haberler nedeniyle defalarca kez ifadeye çağrıldığından bahseden Çiğit, gözaltına alınışını şöyle anlattı:
“Çarşamba gecesi farklı bir olay oldu. Polis bu kez çağırmadı. Nöbetçi savcının emriyle, evime geldiler, beni yataktan alıp, kelepçe ile ifadeye götürdüler. İlk kez böyle bir olay yaşıyorum. Her an olabileceğini de biliyordum ama insan tuhaf oluyor.”
Eve gelen polislerin kendisine karşı oldukça nazik olduğundan bahseden Çiğit buna rağmen “Yapılan muamele çok çirkindi” dedi.
"Haberi ben değil, ortağım yaptı"
Polislerin kendisini Devlet Hastanesi’ne muayeneye götürdüğü söyleyen Çiğit şöyle devam etti:
“Ben kağıt gazeteyi yapıyorum, ortağım Güngör Arslan ise internet sayfalarını yapıyor. Evden çıkarken oğlum Güngör Arslan’ı aramış. Ben polis arabasıyla Devlet Hastanesi’ne geldiğimde, Güngör benden önce gelmişti. Muayeneden sonra Güvenlik Şube’ye gittik. Haberi benim yazıp yazmadığımı sordular.
“Güngör haberi kendisinin yaptığını söyleyince işin rengi değişti. Polisler nöbetçi savcıyı aradı, bu sefer beni bırakıp Güngör’ü aldı. Sabah 4.00’da eve döndüm, Güngör ise geceyi nezarette geçirdi. Anca sabah savcıya ifade verdikten sonra serbest kalabildi.”
"Kaynaklarımızı sordular"
Konuyla alakalı bir yayın yasağı olmadığını dile getiren Çiğit, gözaltına alınmalarının bir gözdağı olduğunu söyledi. İzmit’te çok fazla sayıda insanın karantinada olduğunu ifade eden Çiğit şöyle konuştu:
“Her gün gazetemize onlarca ihbar geliyor. Araştırıyorsunuz. Sopalı’daki ihbarın doğru olduğu anladık. Güngör hastaneden birilerinin aradı, onlar da konuyu doğruladı. Zaten emniyette de haberi nereden aldığımızı, kaynaklarımızı sordular.
"İşin peşini bıraktık"
"Devlet burada bir şeyleri gizlemeye çalıştı ama yapamadı. Bunun yerine baskıyla bizi susturmayı seçti. Biz de işin peşini bıraktık. ‘Lanet olsun’ dedik bıraktık. Çünkü artık insanlar da kimliğinizi söyleyince bizimle konuşmak istemiyorlar. Hastane çalışanları da zor duruma düşüyor. Zaten asıl amaçlardan biri de buydu. Çünkü haber doğruydu ve kim sızdırdı, kim bilgi verdi, onu öğrenmek istediler.
"Kaynaklarımız zorda kalacağı için işin peşini bıraktık. Artık sadece resmi açıklamalara bakıyoruz. Ben de devletten bir özür bekliyorum.” (HA)