Ruh sağlığı meslek dernekleri, yaptıkları ortak yazılı açıklamayla, “Manevi Danışmanlık” konusunu değerlendirdi.
Sekiz ayrı örgütün imzasının bulunduğu açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurulu (MYK) tarafından hazırlanan “Manevi Danışmanlık” meslek standardı taslağını kabul etmediklerini, bu haliyle kabul edilmesi durumunda toplum ruh sağlığı ve mesleki sınırlar adına yasal yollara başvuracaklarını ifade ettiler.
Açıklamada imzası bulunan örgütler şöyle: Ruh Sağlığı Meslekleri Platformu, Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği, Psikiyatri Hemşireleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği , Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği , Türkiye Psikiyatri Derneği.
“Manevi danışman” ne demek?
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) arasında 20 Şubat 2018’de imzalanan protokol kapsamında, “Manevi Danışman Ulusal Meslek Standardı” hazırlandı.
Belge, “öğrenci yurtları, eğitim kurumları, gençlik merkezleri ve kampları, ceza infaz kurumları, sağlık kuruluşları, sosyal hizmet kurumları ve benzeri yerlerde” yürütülen “manevi danışmanlığı” kapsıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden taslağa ulaşmak mümkün.
Taslakta, “manevi danışmanlık” şöyle tanımlanıyor:
“Hedef kitlenin fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve toplumsal sorunlarını aşmalarında holistik bir yaklaşımla etkin dinleme, empati kurma, iyileştirme, destekleme ve kılavuzluk etme yoluyla hayatını anlaması, anlamlandırması ve kendisi hakkında kararlar almasını sağlamak maksadıyla manevi temelli danışmanlık yapılmasını, din ve inanç desteğini ifade eder.”
Selçuk Üniversitesi sertifika programına göre, şu kişiler manevi danışmanlık eğitimine katılabiliyor: Kur'an Kursu Öğreticileri ve Adayları, İmam Hatip ve Adayları, Müezzin-i Kayyum ve Adayları, Vaiz ve Vaizeler.
Eğitim içeriğinde ise “bağımlılıklar” gibi tedavisinde uzman personelin yetkili olduğu bazı hastalıklar konu ediliyor.
“Yasal ve bilimsel dayanaktan yoksun”
Bilim insanları, metinde yer alan “iyileştirme” ifadesi başta olmak üzere bu standartlara şöyle karşı çıkıyor:
“2015 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hastaneler, öğrenci yurtları, ceza infaz kurumları gibi kurumlarda kadro ve unvanı olmamasına rağmen bazı diyanet personeli ‘Manevi Danışman’ olarak görevlendirilmeye başlandı.
“Bu görevlendirmeler yasal ve bilimsel dayanaktan yoksun ve etik olarak mesleki sınırları aşan yanlış uygulamalara yol açtı.
“Diyanet İşleri Başkanlığı bu görevlendirmeleri ve sözde unvanı meşrulaştırmak adına MYK’ya başvurdu ve Manevi Danışmanlık Ulusal Meslek Standardı oluşturulmaya çalışıldı.”
“Ruh sağlığı mesleklerinin görevleri tanımlandı”
Açıklamada, taslağa itiraz noktaları şöyle sıralandı:
“İlk oluşturulan taslakta manevi danışmanlara aynı zamanda psikolojik yönden de ‘danışmanlık, rehberlik, tedavi, iyileştirme, destekleme ve kılavuzluk etme’ gibi ruh sağlığı mesleklerinin yetkin ve yetkili olduğu görevler de tanımlanmıştı. Ruh sağlığı meslek dernekleri olarak bu taslağa itiraz ettik.
“Bu tanımlamalar manevi danışmanlığın bir ruhsal zorlanma, ruhsal hastalık ya da bozukluklarda bir psikolojik danışmanlık, rehberlik, destek ve neredeyse tedavi yaklaşımı olarak ele alındığını gösteriyor. Bu durum özellikle ruhsal zorlanma, hastalık ya da bozukluklarda ülkemizde mevcut ruh sağlığı meslek mensuplarının görev alanlarının ihlaline neden olur.”
“Psikopatoloji bilgisi gerekir”
“Psikolojik yardım ve desteğin olmazsa olmazı psikoloji ve psikopatoloji bilgi ve tecrübesidir. Bu kişilerden fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal sorun alanlarına ilişkin bir destek beklenmektedir.
“Söz konusu alanlardaki sorunlara vakıf olabilmek için en azından belli bir düzeyde psikopatoloji bilgisi gerekir.
“Psikoloji ya da psikopatoloji bilgisi olmayan danışmanlar tarafından bireyin yanlış ele alınmasının, ruhsal zorlanmanın ya da hastalığın kişiyi olumsuz etkilemesine sebep olacağı da aşikardır.”
“Hizmet, o alanda yetişmiş kişilerce verilir”
“Bireylerin mensup oldukları din ya da inançlarla ilgili din adamlarından dini bilgi ve dini rehberlik almaları temel insan hakkıdır ancak ruhsal zorlanma, hastalık ya da bozukluklarda alınması gereken ya da sunulması gereken, ruh sağlığı hizmetidir.
“Ruh sağlığı hizmeti de ilgili alanlarda yetişmiş olan ruh sağlığı meslek mensupları tarafından verilmeli.”
“Din görevlisi, sağlık ve sosyal hizmetler görevlisi olamaz”
“Uluslararası standartlara aykırı olarak din görevlisini sağlık ve sosyal hizmetler başlığı altında ele almak kabul edilemez.
“Bu durum, ruh sağlığı alanında sözde yeni meslekler türeterek ülkemizde incinebilir gruplara, çocuklara, gençlere, engellilere, ruhsal zorluk, ruhsal hastalık ve bozukluğu olan bireylere faydadan çok zarar getirir.
“Soruna temel çözüm mevcut ruh sağlığı meslekleri mensuplarına ait kadroların artırılması ve bilimsel ve nitelikli hizmet vermelerinin önünün açılması olmalı.” (AS)