Panelin açılış konuşmasını, derneğin onursal başkanı Prof. Dr. Kayıhan Engin yaptı. Doğru Yol Partisi (DYP) milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık Komisyonu üyesi Ertuğrul Yalçınbayır, siyasetle sivil toplum kuruluşları arasındaki ilişkiyi anlattı.
Sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınlarının sorunlarının ortak olduğunu anlatan Yalçınbayır, "Çıkarları aynı olan bu kişiler, hakların kullanılması konusunda birlikte çaba sarf etmelidir" dedi. Yalçınbayır, hastaların "anlama, bilme ve denetleme" haklarının olduğunu vurguladı.
Bir hasta ve derek üyesi olarak panele katıldığını belirten Prof. Dr. Figen Berkay ise, hasta haklarının sosyolojik boyutunu ortaya koydu.
"Sağlık piyasa koşullarına terk edilemez"
"TÜK-DER" Başkanı Necati Yentürk ise, hasta ve hasta yakınlarının derneklerine en çok "verilen hizmet karşılığında belge alamamak, kötü muameleyle ve duyarsızlıkla karşılaşmak, yeterli bilgi alamamak, yetersiz eleman çalıştırılması" şikayetleriyle başvurduğunu belirtti.
"Bu konuda daha önce Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) yayınladığı 1222 nolu standardın her yerde temel alınması gerektiğini anlatan Yentürk, "Sağlık serbest piyasa koşullarına terk edilemez" dedi.
"Basamaklı sistem uygulanmalı"
HAYAD Yönetim Kurulu üyesi Avukat Süleyman Anıl ise, hasta haklarının temel dayanaklarıyla Türkiye'deki geçmişinden söz etti.
Anıl, "Hasta haklarının var olması için öncelikle devletçe sağlık hizmetine ulaşma ve yararlanma hakkının tüm vatandaşlara ayrımsız bir şekilde sağlanması gerekir. Bunun için de basamaklı sistemi oluşturan 224 sayılı yasanın gerçek anlamıyla uygulanması gerekir" diye konuştu. (BB)