Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu’nun LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef gösteren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında yaptığı suç duyurusu için “soruşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
Savcılığın, inceleme sonucunda verdiği "soruşturmaya yer olmadığı" kararında, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın yasaların kendisine verdiği yetkiler doğrultusunda, İslam dininin emir ve yasaklarının yer aldığı cuma hutbesini okuduğu belirtildi.
Hutbede, İslam'ın helal ve haram kıldığı konular ele alınarak bu noktada gerekli uyarıların yapıldığı ifade edildi.
Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 633 Sayılı Kanun maddeleri ile diğer ilgili mevzuat dikkate alındığında Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın görevini yerine getirdiğinin savunulduğu kararda şu ifadelere yer verildi:
"Kanun ve mevzuatlar dikkate alındığında Diyanet İşleri Başkanının bir cuma hutbesinde İslamiyet'in emir ve yasaklarından bahsetmesi, bu mahiyetteki tavsiye ve telkinlerinin, kanunun suç saydığı 'nefret ve ayrımcılık', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' suçlarını oluşturduğunun kabulü mümkün değildir."
Ne olmuştu?
Ali Erbaş’ın sözleri
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 24 Nisan 2020 Cuma hutbesinde şunları dedi:
“Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikâhsız hayatın İslamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim.”
Ankara Barosu’ndan suç duyurusu
İHD Ankara Şubesi ve Ankara Barosu, Erbaş’ın söylemlerinin nefret yaydığını belirterek Erbaş hakkında 26 Nisan’da suç duyurusunda bulundu.
Ankara Barosu’ndan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlıkla ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir.
Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır.
Görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine gözlerini kapatıp, kadın düşmanlığının manevi zeminini dini söylemlerle meşrulaştırma çabası karşılığında maaş alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, deprem, LGBTİQ+, kadın ve çocuk söylemlerine rağmen halen görevde kalması durumunda, sonraki konuşmasında halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda cadı diye kadın yakmaya davet etmesi kimseyi şaşırtmamalıdır.
Anılan şahsı ve ona hak veren zihniyeti büyük bir şaşkınlık ve ibretle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz.”
Ankara Barosu’na soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 27 Nisan’da Ankara Barosu yöneticileri hakkında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik açıklama nedeniyle soruşturma başlattı.
Savcılık açıklamasında şöyle denildi:
"Ankara Barosu’nun 26.04.2020 tarihli ve ‘Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın İnsanlığın Bir Kesimini Nefretle Aşağılayıp Kitlelere Hedef Gösterdiği Konuşmasıyla İlgili Basın Açıklaması’ başlıklı açıklaması nedeniyle, Cumhuriyet Başsavcılığımızca, Ankara Barosu hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216/3 maddesi kapsamında, Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan re’sen soruşturma başlatılmıştır."
Diyarbakır Barosu: Ayrımcı ve nefret söylemi içeren ifadeler
Diyarbakır Barosu’ndan konuya ilişkin 27 Nisan’da yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
"Diyanet İşleri Başkanı’nın taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde ve açıkça Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı söylemlerde bulunamayacağını; hiç kimsenin cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği ve hastalık durumu sebebiyle ayrımcılığa uğrayamayacağını ve bunun bütün kamu kurumları tarafından da bağlayıcı olduğunu vurguluyoruz.
"Kendisini ayrımcı ve nefret söylemi içeren ifadelerinden dolayı kınıyor, nefrete inat yaşamı savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz."
Diyarbakır Barosu’na soruşturma
Bu açıklamanın ardından Ankara Barosu’nun ardından bir soruşturma da Diyarbakır Barosu için başlatıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Barosu yöneticileri hakkında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklama nedeniyle soruşturma başlattı.
Erdoğan: Eşitlik adına sapkınlığı yüceltenler…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 27 Nisan akşamı koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yaptığı değerlendirmeler sırasında konuya şu sözlerle değindi:
"Diyanet İşleri Başkanımız bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancını, ilminin ve yürüttüğü görevin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur.
“Elbette onun sözleri sadece kendini Müslüman olarak tanımlayan kişiler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatla tanımlamayanlar için bir görüşten ibarettir.
“(…) Bu Ankara Barosu'nun yetkisinde olan bir konu değildir. Ankara Barosu'nun açıklaması başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı'mıza karşı kullanılan üslup İslam'a karşı kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Saldırı, devletimize yapılan bir saldırıdır.
“Yapılan her gönderme karşımızdaki zihniyetin ilkelliğinin birer yansımasıdır. Milletimizi temsil eden kavramlara böylesine kin duyulabildiğini görmekten üzüntülüyüz.
“Demokratlık adına faşizmi, halkçılık adına millet düşmanlığını, yargı adına hukuksuzluğu, eşitlik adına sapkınlığı yüceltenlerin gerçek yüzleri birer birer ifşa olmaktadır.”
Soru önergesi, tepkiler, açıklamalar
HDP Milletvekili Garo Paylan, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde "Devlet memuru, LGBTİ+ vatandaşları hedef göstererek nefret suçu işleyebilir mi?" diye sordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (Human Rights Watch - HRW) yapılan açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın homofobik sözleri sonrası Ankara ve Diyarbakır Baroları için başlatılan soruşturmalara tepki gösterildi: “Devlet görevlilerinin homofobik açıklamalarına karşı seslerini çıkartan insanlar hakkında başlatılan ceza soruşturmaları derhal düşürülmeli.”
TIKLAYIN - HRW: Homofobik Açıklamalara Ses Çıkartanlara Başlatılan Soruşturmalar Derhal Düşürülmeli
12 avukat örgütünden yapılan açıklamada, “Siyasi iktidarın avukatlık mesleğine ve barolara müdahalesine izin vermeyeceğiz. Hukuksuz soruşturmalara karşı Baroların yanındayız” denildi.
TIKLAYIN - 12 Avukat Örgütünden Diyarbakır ve Ankara Barolarına Destek
Erdoğan’dan meslek birliklerinin seçim sistemini değiştirme sinyali
Baroların İslam'a saldırdığını iddia eden Erdoğan, 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamada meslek birliklerinin seçim süreçlerine dair yeni düzenlemelerin yolda olduğunu söyledi:
"Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Daha önceki yıllarda bu konuda bir hazırlık yapmış ve belirli bir seviyeye getirmiştik. Bu çalışmayı derhal yeniden ele almalı varsa eksiklerini tamamlayıp en kısa sürede Meclisin takdirine sunmalıyız. Aynı şekilde yargı reformu strateji belgemizde yer alan taahhütlerimizden henüz kanunlaşmamış olanlarla ilgili hazırlıkları da hızlandırmalıyız.”
TIKLAYIN - TMMOB: Erdoğan Meslek Örgütlerini "Yasal Düzenlemeyle" Kontrol Etmek İstiyor
TIKLAYIN - Barolardan Ortak Açıklama: "Yönetim Seçiminde Değişiklik FETÖ Projesi"
(EKN)