Fotoğraf: strongernc.org
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Umut Vakfı; 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde; Türkiye’de artan silahlanma ve paralelinde artan şiddete dikkat çekerek kamuoyuna “silahsızlanma” ve hükümete “silahlanmaya engel” olma çağrısında bulundu.
Sanatçılar da bireysel silahsızlanma çağrısı yaparak “Silahın şakası yok… Evdeki, arabadaki, beldeki silah öldürür” dedi.
Kampanyaya Bülent Şakrak, Belçim Bilgin, Timuçin Esen, Sarp Akkaya, Neslihan Arslan, Cem Bender, Berk Hakman, Deniz Akkaya, Ebru Destan, Gökhan Türkmen, Yiğit Özşener, Aşkın Nur Yengi, Kalben, Esra Bezen Bilginve Derya Beşerler destek verdi.
"Toplumsal huzur için herkes duyarlı olmalı"
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Umut Vakfı Türkiye’de bireysel silahlanma ve bireysel silahlı şiddetin her yıl katlanarak arttığını ifade etti.
Açıklamada “İnsanların bir tıkla internetten ulaştıkları, evde kapıya kadar teslim edilen silahlarla hemen hemen her gün masum pek çok canın yaralandığına, öldürüldüğüne tanık oluyoruz” diyen Umut Vakfı, “En üzücüsü de; büyüklerin kolaylıkla ulaştıkları ve evde rastgele ortalıkta bıraktıkları silahları eline alıp oynayan çocuklar; kardeşlerini, ebeveynlerini, arkadaşlarını vurarak ‘kazayla katil’ oluyorlar” ifadelerine yer verdi.
“Toplumsal huzur için şiddete ve silahlanmaya karşı herkes duyarlı olmalı” diyen umut Vakfı şu açıklamayı yaptı:
“Umut Vakfı olarak; yıllar önce Türkiye’de yüzde 85’i ruhsatsız en az 25 milyon silahın olduğunu vurgulamıştık… Ki bu silahlanma her geçen gün artıyor. Üstelik silahlananlar bir değil birden fazla uzun namlulu silahlarla pervasızca sosyal medyada pozlar verip, yayımlıyorlar.
“Daha geçenlerde bir cemaatin önde gelen ismi de; bir televizyon programında; 2 bin selefi derneğinin ülkede bulunduğunu ve silahlandığını önü sürdü. Silahlanmaya dikkat çeken şahıs; “Şahıslar pompalı. İç savaşa hazırlanıyorlar, bunları durdurun. İzmir kaynıyor” uyarısında bulundu.
"Bu Türkiye’de kontrolsüz bireysel silahlanmanın ne boyuta geldiğini, kimlerin ne amaçla silahlandığını ortaya koyuyor. Sonuç olarak görünen o ki; bireysel silahlanma hem kişilerin güvenliği için, hem de ülkemizin güvenliği, geleceği için tehlikeli boyutlara gelmiş bulunuyor.
"Bu yıl; Ocak’tan başından bu yana yani 24 Eylül 2020’e kadar Türkiye genelinde; 2 bin 61’i ateşli silahlarla olmak üzere toplam 2 bin 455 olay basına yansıdı.
"Umut Vakfı’nin ilk istatistiksel çalışmayı yaptığı 2014’te ise 24 Eylül tarihine kadar yansıyan olayların sayısı toplam 1481. Bireysel silahlarla meydana gelen şiddet olaylarında; geçen yılın aynı dönemine göre bu yıl yüzde 3 artış olduğu görülürken 2014’e göre; aradan geçen 6 yılda yüzde 66 bireysel silahlı şiddetin arttığı dikkat çekiyor. Üstelik bu yıl salgın hastalık süreci yaşanmasına ve aylarca insanların evlerde kapalı kalmasına rağmen.
"Her geçen yıl silahlanma ve silahlı şiddet artıyor. Maalesef bu yıl gördünüz salgına rağmen sokaklarda, eğlencelerde insanlar umursamazca yine silahları kullandı, kullanıyorlar. Umut Vakfı olarak; bir kez daha ‘Silahın şakası yok, silah öldürür’ diyerek uyarıyoruz."
Umut Vakfı, bireysel silahsızlanma için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilgili komisyonunda kadük hale getirilmiş olan “Silah Kanun Tasarısı” yeniden ele alınarak silahlanmayı zorlaştırıcı düzenlemeler yapılmalıdır. Ruhsatlı silah sahiplerine sağlık ve yerinde saklama denetimleri sıkça yapılmalıdır. Bunun için ülkenin yöneticilerine ve tüm siyasi partilerin milletvekillerine duyarlı davranmaları çağrısında bulunuyoruz. Aksi halde silahlı şiddet sonucu ölen, yaralanan her insanın, canlının vebali onların boynunadır… Cezalar ağırlaştırılmalı, mahkemelerce ertelenmemeli, para cezasına çevrilmemelidir.
“Ve tüm kamuoyuna sesleniyoruz: Silah bir oyuncak değildir. Çocuklarımızı daha bebeklikten itibaren eğitelim, silahın bir oyun aracı olamayacağını anlatalım." (HA)