Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Yedi yıldır süren Suriye iç savaşında 2017'den bu yana "çatışmasızlık bölgesi" sayılan İdlib, şimdi Suriye Devlet Başkanı Esad tarafından "son cephe" olarak görülüyor.
İdlib'e yönelik diplomatik çözüm arayışı çağrıları artarken, kent hakkındaki bilgileri derledik.
İdlib nerede?
Halep'e 60 kilometre uzaklıkta bulunan İdlib, aynı isimli yönetim bölgesinin de merkezi. Suriye'nin kuzeybatısındaki, Afrin'in ise güneyinde yer alan kent Hatay sınırında bulunuyor.
Kent sınırları içinde MÖ. 3 bin yılın sonlarında ve MÖ 1800-1650 yılları arasında önemli bir merkez olan Ebla Antik kenti de bulunuyor.
Afrin gibi zeytin üretimi açısından önemli bir merkez olan İdlib, Suriye'nin en önemli tarım merkezlerinden de biri. 90'lı yıllarda narenciye kırpma ile ekili yaklaşık 300 hektar alanı barındırıyordu, ancak stratejik konumundan dolayı kentin aldığı göç tarım alanlarını sınırlandırdı.
Kentte şu anda resmi rakamlara göre yaklaşık 700 bini iç göçle gelen 3 milyon civarında kişi yaşıyor. Bu Suriye'deki 23 kilometrekarelik yüzölçümü olan kent için ciddi bir nüfus yoğunluğu anlamına geliyor.
2015'te Fetih Ordusu'na geçti
Suriye iç savaşı başladığında ordunun kontrolünde olan kent, 2015'te Nusra Cephesi ve Ahrar'uş Şam'ın da dahil olduğu bir nevi çatı örgüt olan Fetih Ordusu'nun kontrolüne geçmişti.
2015'ten sonra kent çeşitli muhalif grupların ve cihatçı militanların geçiş noktası oldu. Kent, yönetime muhalif silahlı gruplar için en önemli noktalardan biri.
İki grup arasındaki gerilim zamanla çatışmalara dönüşmeye başladı.
2016'da adını Şam'ın Fethi Cephesi olarak değiştiren ve El Kaide'den ayrıldığını duyuran Nusra Cephesi, son süreçte başka cihatçı gruplarla birlikte Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adında bir çatı örgütü kurdu.
Geçtiğimiz aylarda HTŞ ile Ahrar'uş Şam arasında yoğun çatışmalar yaşandı.
Çatışmaların farklı nedenleri olduğu düşünülüyor.
İki örgüt de cihatçı çizgide olsa da aralarında yönetim anlayışı, savaş tarzı ve müzakerelere bakış açısından farklılıklar bulunuyordu.
Son çatışmasızlık bölgesi
Çatışmasızlık bölgeleriyle ilgili ilk anlaşma 3 Mayıs'ta Rusya'nın Soçi kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesinde sağlandı.
Ardından Astana zirvesinde ön plan hazırlandı. İdlib'in de aralarında olduğu çatışmasızlık bölgelerinde (İlk bölge İdlib, ikinci bölge: Humus'un kuzeyindeki Rastan ve Talbise, üçüncü bölge: Doğu Guta, dördüncü bölge: Ürdün sınırındaki Deraa ve Kuneytra.)
Bu süreçte BM İnsani Yardım Koordinasyonu Ofisi verilerine göre (OCHA) Suriye'deki çatışma bölgelerinden yaklaşık 700 bin kişi iç göçle İdlib'e yerleşti.
Onlarca fraksiyondan 70 bin militan var
Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) lideri Ebu Cabir el Şeyh, 2017'de Hamas'un kuzeyindeki bir operasyon öncesinde görüntülenmişti.
İdlib'in şu anki nüfusunun yaklaşık 3 milyon olduğu tahmin ediliyor. Şu anda tahmini olarak kentte bir düzineden fazla farklı isyancı gruba üye 70 bin muhalif militan bulunuyor.
İdlib'deki bu karmaşık örgütsel yapının içindeki yaklaşık 30 bin kişilik bir grup oldukları tahmin edilen El Nusra mensuplarından oluşan ve Türkiye'nin geçen hafta "terör örgütü listesine" aldığı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) üyelerinden oluşuyor.
HTŞ militanları dünyadaki çeşitli analistler tarafından "savaşa hazırlıklı ve organize" olarak tanımlanıyor.
Geri kalan gruplar arasında dünya basınında Türkiye tarafından desteklendiği öne sürülen ve eski El Kaide'liler tarafından kurulan Ahrar'uş Şam bulunuyor.
Tam da saha tecrübesi kuvvetli örgütlerin bulunduğu bölge olması açısından Suriye'nin olası İdlib saldırısının iç savaşın en sert cephelerinden olacağı düşünülüyor.
Türkiye iç siyasetine etkisi
İran, Türkiye ve Rusya Astana Zirvesi'nin garantörleri konumunda.
İdlib'deki operasyon Türkiye açısından dış politika ilişkileri ve olası mülteci yoğunluğu açısından sorunlu bir noktada.
ABD ile ilişkiler Rahip Brunson'un tutukluluğunun devamıyla çıkan krizin ardından Suriye konusunda da kritik.
Türkiye'nin Astana ortakları İran ve Rusya ile ortak politika yürütmesi ABD tarafından "kaygıyla izleniyor."
Diğer taraftan Türkiye'nin Suriye yönetiminin operasyonuna da sıcak bakmaması bölgedeki üstünlüğü ABD'ye bırakmak istemeyen Rusya'nın politikasıyla ters düşüyor.
Türkiye açısından bir diğer sorun ise iç politikada tartışmalara yol açan mülteci sayısının İdlib'deki operasyonla artması.
Erdoğan bu konuyla ilgili yaptığı son açıklamada "Bizim orada 12 gözlem noktamız var. Hepsinden öte şu anda bizim Rusya ile olan işbirliğimiz çok önemli" dedi ve ekledi:
"ABD Rusya'ya, Rusya ABD'ye topu atıyor. Ama, Allah göstermesin, buralara füzeler yağdırılacak olursa çok ciddi bir katliam yaşanır."
12 gözlem noktası var
Fotoğraf: AA/ Arşiv
Türk Silahlı Kuvvetleri İdlib'deki 12 gözlem noktasını Mayıs ayında tamamlamıştı.
Geçen hafta Rusya da Akdeniz'in doğusuna en az 10 savaş gemisi ve iki denizaltı konuşlandırdığını duyurdu.
Rusya'nın tatbikat amaçlı takviyesi dünya basınında "gözdağı" olarak yorumlandı.
7 Eylül'de Tahran'da yapılacak Rusya-İran-Türkiye zirvesi bu nedenle "kritik önemde" görülüyor. (PT)