Savcılığın itirazına rağmen cezanın onanmasının "en azından hukuki açıdan çok üzücü" olduğunu belirten Av. Çetin, Yargıtay Ceza genel Kurulu kararıyla önemli bir fırsatın kaçırıldığını ifade etti.
"301 için hukuka uygun içtihat fırsatı kaçtı"
Çetin, "301. madde yorumu açısından son derece hukuki ve demokrasiye uygun bir içtihat yaratabilirlerdi. Bu Türkiye'nin yararına olacaktı. Bu fırsat kaçırıldı" diye konuştu.
Diaspora Ermenilerini eleştirdiği "Ermeni Kimliği" başlıklı dizi yazısının bir yerinde gazeteci Hrant Dink, "Türk'ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin, Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur" şeklindeki ifadeler nedeniyle suçlu bulundu.
Yargıda bir kademe "suç var", diğeri "suç yok" dedi
"Türklüğü tahkir ve tezyif" ettiği iddiasıyla cezalandırılan gazeteci Dink, beş yıl süreyle aynı nitelikte bir fille ilgili suçlu bulunursa her iki cezayı birlikte çekecek.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, suçun oluşmadığını savunan ve davanın esastan bozulmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın s itirazını, 6'ya karşı 18 oyla reddetti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink'le ilgili yerel mahkemenin verdiği mahkumiyeti onayan ancak usul eksiklikleri nedeniyle bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin verdiği karara esastan itiraz etmiş ve dava dosyasını Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göndermişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesinde, suça gerekçe gösterilen sözlerinde, 159. maddesinde tanımlanan suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, hatalı değerlendirmeye dayalı olarak mahkumiyet hükmü kurulduğuna dikkat çekilmişti.
"Kan dedin mi akla ecdat kanı gelir"
7 Ekim 2005'te Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 13 Şubat 2004'te yayımlanmaya başlayan dizi yazısında "Türklüğü alenen tahkir ve tezyif" ettiği gerekçesiyle gazeteciye 6 ay hapis cezası vermiş, cezayı 5 yıllık bir süre içerisinde aynı nitelikte bir suçun tekrarlanmaması uyarısıyla ertelemişti.
19 Ekim'de gerekçeli kararını açıklayan Şişli Mahkemesi, "Her ülkenin kendine göre değerleri vardır. Öyle ülke vardır ki bayrağından şort yaparsın, hoşgörülür. Öyle ülke vardır ki ineğine dokunursun, infial yaratır. Öyle millet vardır ki kan dedin mi akla bu toprakların her santiminde bulunan ecdat kanı gelir" demişti.
Yazı işleri müdürü Karin Karakaşlı'nın beraat ettiği dava, 16 Nisan 2004'te açılmıştı. Davaya Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, bir açıklama ile tepki göstermişti. (EÖ)