Gazetenin Şişli'deki merkezinin önüne gelen iki saldırgan, parça tesirli olduğu ifade edilen el bombasını tekbir getirerek polisin oluşturduğu güvenlik çemberine karşın gazeteye doğru attı ve kaçtı.
Gazetenin güvenlik görevlilerinin peşine düştüğü saldırganlar, kaçtı. Saldırganlardan birinin silahlı da olduğu ifade ediliyor.
Gazeteye, güvenlik çemberine rağmen saldırı
NTV'ye konuşan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, çok gergin bir ortamda çalıştıklarını bildirerek, "Bu saldırı demokrasi ve basın özgürlüğüne karşı işlendi. Bağımsız yayıncılığımızı sürdüreceğiz" dedi.
Gazete yazarı Hikmet Çetinkaya da, saldırı sonucu gazetenin bazı pencere camlarının kırıldığını, bina önündeki iki-üç aracın hasar gördüğünü belirtti. Yaşananların kaygı verici olduğunu kaydeden Çetinkaya, saldırının "güvenlik çemberine karşın" gerçekleştirildiğini ifade etti.
Sucu: Yayınımız daha kuvvetli şekilde sürdüreceğiz
Dün gece, saat 23.50 sıralarında gazetenin önüne gelen iki saldırgan, pimini çektikleri bir el bombasını gazeteye doğru atmış ancak bomba patlamamıştı. Bombayı atan iki saldırgan kaçarken polis, pimi çekilmiş bombanın ateşleme mekanizmasındaki arıza nedeniyle patlamamış olabileceğini belirtmişti. MKE taarruz tipi parça tesirli olduğu belirlenen bomba fünye ile patlatılarak etkisiz hale getirilmişti.
Saldırı sonra bianet'e bilgi veren Yazı işleri müdürü Mehmet Sucu, saldırganların gözdağı vermeye çalıştıklarını ancak bunun kendilerinde ters tepki yarattığını belirtti:
"Kendi görüşümüz doğrultusunda yayınımız daha kuvvetli şekilde sürdüreceğiz. Baskıların bizi yıldıracağını zaten düşünmüyorum. Yıllarca zaten saldırıların hedef olduk ve bazen de şehit verdik."
5 Mayıs gecesi de gazetenin bahçesine pimi çekilmemiş bir el bombası atılmıştı. Saldırganlar bir kez daha kaçabilmişlerdi.
İlk iki saldırıyı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Basın Konseyi, İnsan Hakları Derneği (İHD), Birleşik Metal-İş Sendikası ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) birer açıklama ile kınamışlardı.
Basın Konseyi: Failler acele yakalansın
Saldırıyı kınayan Basın Konseyi İkinci Başkanı Doğan Heper, gazete binasına kimliği belirsiz kişilerce bir hafta içinde ikinci kez el bombası atılmasını "Kaba ve ilkel bir saldırı" olarak nitelendirdi.
İletişim özgürlüğüne yönelik bu saldırının çok üzüntü verici olduğunu kaydeden Heper, "Faillerin acele yakalanmasını ve bundan sonra bu tür saldırılara engel olacak tedbirlerin alınmasını istiyoruz" dedi. Heper, bütün Cumhuriyet çalışanlarına Konseyin geçmiş olsun dileklerini iletti.
İHD: Saldırılar, güvenlik kaygısı yaratmak için
Gazeteye yönelik düzenlenen her iki saldırının da haber alma hakkına karşı yapıldığını bildiren İHD, saldırıların toplumda "güvenlik kaygısı yaratmaya yönelik şiddetin bir sonucu" olduğunu savundu.
Bomba etkisiz hale getirilmiş olsa bile saldırıların basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini açıklayan İHD, saldırının gerçekleştiği süreci şöyle açıkladı:
"Bir yandan TMY ile basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar yapılmaya çalışılırken diğer yandan özgürlüklere ve demokrasiye karşıt güçler şiddeti her geçen gün yükselmekte ve bütün bir toplumu şiddet kültürünün etkisi altına almaya çalışmaktadır."
Birleşik Metal-İş: Saldırıyı demokrasiyi hazmedemeyenler yaptı
İHD, demokratikleşme ve toplumsal uzlaşmaya en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde her türlü şiddete karşı çıkmak gerektiğini bildirdi.
Gazeteye saldırının üzücü olduğu kadar düşündürücü olduğunu bildiren Birleşik Metal-İş, bir haftada girişilen iki saldırıda sevindirici olan tek yönün can kaybının olmaması olduğunu açıklayarak, "Demokrasiyi hazmedemeyenler, demokrasinin içinde barındırdığı değerlere de saldırmaktan geri durmuyorlar" diye bildirdi.
DİSK: Üçüncü saldırıyı mı bekleyeceğiz!
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin, demokratik hak ve özgürlüklerin savunusundan taviz vermeyen tutumu, laik ve demokratik bir toplum özlemini sıcak tutan ve emeğin ve emekçinin her zaman yanında yer alan gazeteye yönelik, şehrin göbeğinde girişilen saldırıların gazete nezdinde, onun temsil ettiği değer ve kesimlere yönelik bir tehdit olduğunu açıkladı.
Çelebi, "Asıl önemlisi de, bu saldırıların ardında kim olursa olsun, hedefinin toplumsal bir kaos yaratmak olduğu açıktır" diye bildirdi.
Birkaç aydır ülkenin doğusundan batısına ve büyük şehirlerin merkezlerine kadar atılan bu bombaların toplumda "alışkanlık" yaratacak sıklıkta olmaya başladığını savunan Çelebi, şu soruları sordu :
"Toplum olarak elimiz kolumuz bağlı, üçüncü bir saldırıyı mı bekleyeceğiz? İlk saldırının ardından neden gerekli önlemler alınmadı ve saldırganlar neden bu kadar rahatlar? Görüntü kayıtları bulunan faillerin bulunması ve yeni bir saldırıya girişmeden yakalanmaları için neler yapılıyor?
Bu tip saldırıların ardından sıranın "baskı yasalarının" çıkarılmasına geldiğini açıklayan Çelebi, "Birileri bizden susmamızı, tepkisiz kalmamızı, siyaseti profesyonellere havale ederek 'kurbanlık koyun' misali köşelerimize çekilmemizi ve hak ve özgürlüklerimizin kısıtlanmasına sessiz kalmamızı beklemesin!" diye tepki gösterdi.
Çelebi, "demokrasinin pimini çekmek isteyenleri" şaşırtacak demokratik güç ve birikimin Türkiye'de varolduğuna yürekten inanıyoruz" dedi. (EÖ)