Hrant Dink, Ferhat Tunç, Doğan Özgüden ve Ersen Korkmaz'la başlayan 301. maddeyi ihlal suçlamaları, son olarak yazar Orhan Pamuk'a yöneltildi.
Medya Özgürlüğü, Bağımsız Gazetecilik, İzleme ve Haber Ağı (BİA²) Medya Gözlem Masasının, Temmuz-Ağustos-Eylül 2005'i kapsayan üçüncü üç aylık raporu yeni TCK altında gerçekleşen ihlalleri kapsıyor.
12 sayfalık rapor 37 davayı, 62 medya kuruluşu ile 76 gazetecinin durumunu, "saldırı ve tehditler", "gözaltı ve tutuklamalar", "dava ve girişimler", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi", "RTÜK uygulamaları", "düzenleme ve hak aramalar" ve "sansüre tepkiler" başlıkları altında işliyor.
Gazeteci Emin Karaca mahkum
Devrimci gençlerin idam edilişlerini "Türkiye'de ve Avrupa'da Yazın" dergisindeki yazılarla eleştiren gazeteci-yazar Emin Karaca, "Askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif" iddiasıyla hapisten ertelemeli 900 YTL para cezasına mahkum edildi.
Serbest gazeteci Rahmi Yıldırım'a adları yolsuzluk iddialarına karışan asker-sivil kamu görevlileriyle ilgili sansursuz.com sitesindeki "İş Bilenin Kılıç Kuşananın" başlıklı yazısından dolayı açılan dava da devam ediyor.
Yargı çalışıyor...
Devletin güvenlik kurumlarından gelen baskı altındaki hükümet ise, Hürriyet gazetesinden Sebati Karakurt'un yargılanmakta olduğu Terörle Mücadele Yasası'nı ağırlaştıracak şekilde değiştirmek istiyor. Hukukçular, TCK'nın terör suçlarıyla mücadele için yeterli olduğu kanısında.
İşkence ve yargısız infaz haberleri yayımlayan "Cumhuriyet" gazetesinden İlhan Selçuk, Mehmet Sucu, İbrahim Yıldız, Alper Turgut ve İlhan Taşçı, Basın Kanunu'nun 19. maddesinden yargılanıyorlar.
Yabancı sermaye medyaya girdi, yasa yetersiz
Yabancı sermayenin medya sahibi ya da ortağı olmasına ilişkin kaygılar, TMSF'nin satışa çıkardığı önceden Uzan Grubu'na ait radyoları Kanadalı Canwest Grubu'nun ortağı olduğu CGS Şirketi ve Pasifik İşletmeciliği'nin satın almasıyla doğrulandı.
Yabancı sermayenin medyaya ilgisini sınırlandıracak RTÜK Yasası'nın 29. maddesi ise yetersiz. Ayrıca, medya çalışanları sendikasız, sosyal güvenceden yoksun çalışmayı sürdürüyor.
İyi gelişmeler de var
Son üç ayda bazı olumlu gelişmeler de oldu :
* Cumhurbaşkanı Sezer, "yabancı ülkelerde Türklerin işledikleri suçlar" ve "kaçak Kuran kursları"na ilişkin düzenlemeler nedeniyle veto ettiği ancak Ceza Yasası'nın bazı maddelerinde basına ceza indirimi öngören kanunu, 7 Temmuz'da imzalandı.
* Konya İl İnsan Hakları Kurulu 'nun, gazeteci Abdurrahman Dilipak'ın Mart ayında katıldığı Fuar Kültür Merkezi'ndeki toplantılarda polislerin video kameralarla görüntü almalarının "insan hakları ihlali" olduğuna 10'a 8 oy çokluğu ile karar verdi.
* Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, bir hastanenin tekzibini yayımlamak zorunda kalan "Batman Doğuş" gazetesinin, "haksız tekzip"ten, tazminat davası açmasına hak verdi. Daire, "Tekzip kararı öncelikle evrak üzerinde alınan kararlardan olup itirazı kabildir. Aksinin iddia edilmesi her an olanaklıdır" dedi.
* Batman 2. Asliye Ceza Mahkemesi "Batman Ekspres" gazetesinden Mehmet Şah Ayaz'a karşı, Batman milletvekillerinin açtıkları ceza davasında, AİHM'in kararlarına dayanan savcının mütalaasına uyarak beraat kararı verdi.
* Karikatürcü Metin Üstündağ'ın Pazar Sevişgenleri adlı karikatür albümü, 2002'de yargılanıp beraat ettikten sonra "bilirkişi incelemesi yapılmadığı" gerekçesiyle kararın Yargıtay'ca bozulmasından sonra, ikinci kez aklandı. Kitap, "Halkın ar ve haya duygularını incitici, cinsel duygularını istismar edici" olmak gerekçesiyle diye yargılanıyordu.
Gazeteciler her yerde hedef; gözaltı ve tutuklama yeniden...
Medya veya habercilere yönelik şiddette yılın ilk üç ayında gözlenen azalma, Nisan-Haziran döneminde 7'ye çıktıktan sonra, 23 saldırı ve tehditle son yılların en yüksek seviyesine ulaştı.
Farklı bir şekilde, son üç ayda DEHAP eylemlerine katılanlar da gazetecileri hedef aldı. Yüksekova'da eylemciler İHA muhabiri Senar Yıldız'a saldırarak dereye düşmesine neden oldular. "Yüksekova Haber" gazetesi sahibi Necip Çapraz, maskeli kişilerce ağır şekilde dövüldü.
Yılın ilk üç ayında medyada göze çarpmayan gözaltı uygulaması, Nisan-Haziran döneminde 2'ye yükseldikten sonra Temmuz-Eylül döneminde 5'e çıkarak yükselişini sürdürdü: PKK'nin kaçırdığı er Coşkun Kırandi'nin Tunceli'de aktivist heyetine teslim edilişini izleyen DİHA Diyarbakır muhabiri Kadir Özbek ve Tunceli muhabiri Rüştü Demirkaya, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ferit Demir, Anadolu Ajansı muhabiri Haydar Toprakçı gözaltına alındılar.
Yılın ilk üç ayındaki kısa süreli 3 tutuklama, Nisan-Haziran döneminde gözlenmemişti. Ancak Temmuz-Eylül döneminde yeniden artışa geçti : DİHA muhabiri Birol Duru, hint keneviri ekimi iddialarını araştırırken "örgüt propaganda kaseti" bulundurduğu gerekçesiyle tutuklandı. Ayrıca, Nusaybin'de "Mavi" ve "Kent" gazetelerinin sorumlu müdürü Cengiz Doğan, yayınla "PKK propagandası yaptığı" ve "Suçu övdüğü" gerekçesiyle tutuklandı.
"Örgüt üyeliği" iddiasıyla 15 yıl hapisle cezalandırılan "İşçi Köylü" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Memik Horuz ise, dört yılı aşkın bir süredir hapiste. Yeni TCK'den yararlanamayan Horuz'un durumu ancak üç yıl sonra yeniden değerlendirmeye alınabilecek.
Habercilere 3 yeni dava, 2 mahkumiyet, 3 beraat
Nisan-Haziran döneminde gazetecilere 7 yeni dava açılırken bu eğilim son üç aylık dönemde de, 3 yeni dava ile sürdü. Habercilere açılan 2 dava mahkumiyetle, 3'ü beraatla sonuçlandı; 17'si ise sürüyor.
Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelere 3 Ekim'de başlayarak mevzuatını AB mevzuatına uydurmayı taahhüt eden Türkiye'de bir gazeteci, halen Askeri Mahkemede yargılanıyor: Askeri Yargıtay'ın "sivil mahkemede yargılanamazlar" kararından sonra "Cuma" dergisinden Abdurrahman Dilipak ve üç yazarın Hasdal 3. Kolordu Askeri Mahkemesi'nde yargılanmalarına yeniden başlandı. Yazarlar, "Astlık ve üstlük münasebetlerinin zedelemek" ile suçlanıyorlar.
RTÜK'ün yenilikleri : "3 kez sansür" ve "para cezası"
Mecliste grubu bulunan AKP ve CHP tarafından belirlenip Meclis Genel Kurulu'nca seçilen Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) yeni 9 üyesi, medyaya daha az yaptırım uyguladı. Magazin programları için iki kez toplanan RTÜK, eleştiriyi aştığı gerekçesiyle ve insan onuruna yakışmayan programa yer verdiği iddiasıyla Kanal D'nin, "İkinci Bahar Gönüllerde" programının üç kez yayımlanmamasına karar verdi.
RTÜK, "çocukların gelişimini olumsuz etkileyen yayınlar" nedeniyle, 8 ulusal TV'den savunma istedi, 9'unu uyardı, 1'ine ise idari para cezası uyguladı.
Bu dönemde RTÜK, "bölücülük" ve "kin ve düşmanlığa tahrik" iddialarından medya kuruluşlarına işlem yapmamayı sürdürdü. RTÜK, bir tek yılın ilk döneminde 30 günlük bir yayın durdurma cezası vermişti.
Bu dönemde RTÜK radyo ve televizyonlardan 16 savuma istedi; geçen dönemde bu 29 idi. RTÜK uyarıları da düşüşünü sürdürdü ve 59'dan 40'a indi. Ayrıca, programlara 8 kez yasak geldi.
Yerel Televizyonda Kürtçe ve Lazca yasak
Yurttaş Girişimi heyetinin, Diyarbakır ziyareti öncesinde Başbakan Erdoğan'a "RTÜK yedi aydır Kürtçe yerel yayını bahanelerle engelliyor" eleştirisini iletmelerinin ardından Erdoğan'ın olumlu yaklaşımı, RTÜK'ten beklentileri güçlendirdiyse de, Türkçe dışında dil ve lehçelerde yayın yapma izni için başvuru yapan 10 yerel televizyon ve radyo kuruluşu halen izin için bekliyor.
TRT, bir yılı aşkın bir süredir Boşnakça, Kırmançi, Zaza, Arapça ve Çerkezce dillerinde yayın yapıyor; Lazca yayın ise kabul edilmedi.
AİHM'den 113 bin 120 YTL ceza
Tunceli İl Jandarma Komutanı'nca tehdit edildiği hem Tunceli Barosu'nda hem de İHD Elazığ Şubesi'nde açıklayan hukukçu-gazeteci Hüseyin Aygün yargılanıyor. Hukukçunun askerle ilgili şikayet ise sonuç vermedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ifade özgürlüğü ile ilgili iki başvuruda Türkiye'yi toplam 8 bin 500 Euro ( 13 bin 600 YTL) tazminat ödemeye mahkum etti. (EÖ/EK)