Gazeteci Adnan Keskin, meslek kuralları gözetilmeden, etik kurallar düşünülmeden bir inceleme başlatma kararı alındığını
anımsatarak, A.A'nın özerk bir kuruluş olduğunu, görevinin ise gazetecilik yapmak olduğunu ifade etti.
A.A'nın veya başka bir basın kuruluşunun haberi kamuoyundan saklama gibi bir lüksünün olmadığını belirten Keskin, başta Kasırga Operasyonu olmak üzere bir çok operasyonla ilgili bütün ifadeleri abonelerine ulaştırdığını anımsattı.
Keskin, gazetecilerin görevinin, doğruları kamuoyuna duyurmak olduğunu ifade etti.
Ortak açıklama
Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ankara Temsilciliği ve Türkiye Gazeteciler
Sendikası imzasıyla ortak bir açıklama yapıldı.
Yapılan ortak açıklama şöyle:
"A.A, geçen hafta bütün toplumun yakından izlediği Beyaz Enerji Operasyonu'nda, bütünüyle habercilik kaygısıyla hareket ederek zanlıların ifade ve iddialarını abonelerine aktardı. A.A genel
müdürlülerinin siyasal ilişkiler üzerinden atanmaları Türkiye'de alışılmış bir uygulama olsa da, gazeteci Genel Müdür Mehmet Güler bu olayda bir haberin siyasal kaygılara kurban edilmesine izin
vermemiştir.
"İfadelerin gizliliğinden hareketle Genel Müdür Güler hakkında soruşturma açılması, Türkiye'de daha önce pek çok ifadenin, üstelik aslı olmayan eklemlerle, medyaya sızdırıldığı anımsandığında, asıl olarak A.A'da boy veren habercilik refleksine yönelik bir hamle gibi gözükmektedir.
"A.A'da yaşanan bu gelişme, kısa süre önce Çek devlet televizyonunda yaşananları anımsatıyor. Çek televizyonu çalışanlarının, siyasi angajmanı olan bir gazetecinin genel müdür olarak atanmasına, haberlerine siyasal müdahalelerde bulunulabileceği gerekçesiyle karşı çıktıkları ve bu çerçevede on binlerce Çek vatandaşının aktif desteğini aldıkları unutulmamalıdır."
TGS Açıklaması
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ziya Sonay ise, "Beyaz Enerji Operasyonu kapsamında gözaltına alınan sanıkların ifadelerinin Anadolu Ajansı tarafından yayımlanmasının, gereksiz bir tartışma haline getirilerek ülkenin gündemine sokulmasından kaygı duyuyoruz" dedi.
Sonay, yazılı açıklamada, şunları kaydetti:
"İlgili Devlet Bakanlığı tarafından Anadolu Ajansı hakkında 'ön inceleme başlatılması' istemiyle Başbakanlığa yazı yazılması, Anadolu Ajansı özerk yönetimi ve habercilik bağımsızlığına, olaya taraf olan siyasi iktidarın doğrudan müdahalesi ve açık baskısı niteliğindedir.
"Bu tür haberlerde, basının yarış içinde olduğu bir süreçte tek başına A.A'nın hedef alınarak suçlanması, A.A'ya yönelik iktidar baskısının tipik bir sonucudur. Bu olayın arkasında art niyetlerin
aranması, sendikamızın üyesi olan muhabir ve yayına veren sorumlulara karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır.
"Bu tür iddialarda bulunanları TGS olarak kınıyoruz. Bu ifadelerin yayına verilmesini 'atlatma haber' olarak değerlendirmek ve arkasında siyasi bir saik aramamak gerekir.
"Siyasi sorumlular, Anadolu Ajansı'nın bağımsız ve tarafsız habercilik anlayışına gölge düşürecek her türlü hareketten kaçınmak zorundadır.
"Habercilikten başka bir amaç taşımayan bu olay bahane edilerek, Anadolu Ajansı çalışanları üzerinde siyasi bir tasarrufa gidilmesinin hazırlıkları yapılıyorsa, TGS olarak buna karşı duracağımız da herkes tarafından bilinmelidir."