Resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayınlanmasına aracılık etmesi amacıyla kurulan Basın İlan Kurumu (BİK) BirGün ve Evrensel gazetelerine reklam ambargosu getirdi.
“BİK üç ayı aşkın bir süredir gazetemize ilan ve reklam akışını durdurdu” başlığıyla bugün BirGün’ün internet sayfasında yayınlanan habere göre BİK, önce Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği’nin 52’nci Maddesi’ne dayanarak Baskı ve Bayi-İade Defterleri’nin gecikmeli olarak tutulduğu iddiasıyla BirGün’e resmi ilan vermemeye başladı.
Sorunun 1 Eylül 2019’da çözülmesinin ardından ise BİK bu sefer “Bazı haberlerde yayın kaynağının kullanılmaması” şeklinde ikinci bir gerekçe ortaya koyarak BirGün’e resmi ilan vermeyi durdurdu.
Toplam cezalı gün sayısı 49'u buldu
Gazeteden yapılan açıklamada “Gazetemiz, Türkiye’nin en yaygın üç haber ve bir fotoğraf ajansına abone olmakla birlikte, ajanslardan birebir aldığı tüm haberlerle ilgili kaynak belirtmektedir. Ancak BİK, yönetmeliği zorlayarak-bizden başka hiçbir gazeteden bu yorumun gereklerini talep etmeden-tüm haber ve fotoğraflara imza ve kaynak istiyor. Bunu gerekçe göstererek de ilan ambargosunu sürdürüyor” denildi.
Açıklamada ayrıca yapılan haberler gerekçe gösterilerek BİK’İn BirGün’e 2 ila 15 gün arasında değişen basın-ilan kesme cezaları verdiği de belirtildi. Gazete son 3 ay içerisinde haber içeriklerinin gerekçe gösterildiği toplam 49 günlük cezaya muhatap olduklarını açıkladı.
Polat: İlan hakkının iptaline zorlanıyoruz
Bianet’e konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da BİK’in son dönemde kendilerine çeşitli gerekçeler göstererek ilan durdurma cezası verdiğini açıkladı. BİK’in uyguladığı sürecin muhalif kesimlerin haberlerini gündeme taşıyan gazeteleri ilan hakkı iptaline doğru sistematik biçimde zorladığını belirten Polat şöyle devam etti:
“BİK son dönemde Demokrat Parti zamanında olduğu gibi kendisine yakın gazeteleri besleyip diğer muhalif kesimlerin haberlerini yapanlara ise ilan hakkını kullanarak sansür ve kuşatma benzeri bir süreçle yıldırmaya çalışıyor. İktidarın dışındaki çeşitli muhalefet odaklarına sayfalarında yer veren gazetelere dönük olarak kaynak kullanımı ya da başlık kullanımı bahane edilip iktidarın denetimi altında sistematik cezalar kesiliyor. BİK muhalif gazeteleri ilan alanının dışına itmek istiyor.
"BİK kendi yönetmeliğini istismar ediyor"
“Mesela daha önce dava konusu olmamış ya da şikayet edilmemiş bir haberimiz için BİK kendi maddelerine dayanarak bizden savunma istemiş ve iki gün ilan kesimi cezası vermişti. Geçtiğimiz günlerde ise iki haber başlığından yola çıkan BİK bizden savunma istedi ve sonrasında bir haberimizle ilgili 10 gün diğer haberimizden kaynaklı 15 gün ilan kesme cezası verdi.
“BİK kendi yönetmeliğini istismar ediyor ve gazetelerin yayın politikalarına basınç uyguluyor. Bu BİK’in kuruluş mantığına aykırı. Çünkü BİK halkın vergisiyle basını desteklemek için kurulan bir yapı. Mali bir havuz sistemi var ama bu iktidar medyası için kullanılıyor. Muhalefet içinse ağır sansür getiriyor.
"Ana akımı ihya ediyor"
“Bizim farklı şehirlerdeki okurlarımız bayilerden toplu alım yaparak bu gazeteleri dağıtıyor. BİK bir kişi bu kadar gazete alamaz diyerek bize ceza uyguluyor ama bayiye gelmeden dağıtılmış gibi gösterilen gazetelere hiçbir şey demiyor. BİK’in bunları tek tek ortaya koyması lazım. Kaldı ki BİK’in dağıttığı resmi ilan parası muhalif gazetelere yüzde 3-4 bile değildir.
“Az sayıda kalan bu gazetelerin yaşatılmasına destek olması gerekirken BİK anaakımı ihya edip bizi boğmak üzere sistematik bir süreç işletiyor. Meslek örgütlerinin bir an önce ortak bir perspektif geliştirerek buna karşı durmasını gerekiyor."
Önderoğlu: Gazeteleri 'yola getirme' derdindedirler
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da BİK'i bir cezalandırma otoritesi olarak değerlendirerek müdahaleyi antidemokratik olarak nitelendirdi. Önderoğlu şöyle konuştu:
"Türkiye medya sektöründe düzenleyicilik adı altında yayın dayatma ve cezalandırma otoritesi olarak faaliyet gösteren bir kurum RTÜK'se bir diğeri de Basın İlan Kurumu'dur. Seçilme biçimleri, çıkar çatışmalarının ortasında bulunduklarına ilişkin iddialar onları rahatsız etmez, 'gözünün üzerine kaşın var' gerekçelerle uğraşıp zaten oldukça sınırlı kaynaklarla yayın yapan gazeteleri yola getirme derdindedirler. Yeni Asya gazetesine "Pelikan" haberinden işlem yapmakla gündeme gelen BİK'in antidemokratik olduğunu ve tarafsız yayın bekleyemeyecek ölçüde taraflı bir anlayışı yansıttığını düşünüyoruz. BİK bu tür işlemlere bir an önce son vermelidir." (HA)