Freedom House siyasi hak ve özgürlüklere ilişkin yıllık raporu olan 2018 Dünyada Özgürlük raporunu yayınladı. Demokrasinin tüm dünya çapında saldırı altında olduğunu söyleyen raporda Türkiye "Kısmen Özgür"den "Özgür Değil" kateogisine geriledi.
18 yıldır (1999'dan beri) yayınlanan raporda Türkiye ilk defa "Özgür Değil" kategorisine geriledi.
Basın duyurusunda "Demokrasi on yılların en ciddi krizi ile karşı karşıya" diyen Freedom House Başkanı Michael J. Abramowitz "Özgür ve adil seçimler, azınlık hakları, basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü de demokrasinin en temel ilkeleri tüm dünyada kuşatma altında" ifadelerini kullandı.
Abramowitz "Amerikan demokrasisinin çekirdek kurumları, ülkenin geleneksel denge ve denetleme sistemini küçümseyerek hareket eden bir yönetim tarafından yıpratılıyor" diyerek şunları ekledi:
"Trump yönetimi, Amerikan dış politikasının arkasındaki canlandırıcı güç olan demokrasiyi bir kenara iterek son 70 yılın siyasi uzlaşısından kesin bir dönüş yaptı. ABD'nin deniz aşırı demokrasiye yönelik tarihsel adanmışlığından alelacele geri çekilmesi, tarihi taahhüdünden deniz aşırı demokrasiyi desteklemeye acele ederek çekilmesi, otoriter rejimlerin meydan okumasını daha güçlü ve tehditkar hale getiriyor."
Türkiye puanı en çok düşürülen ülke
Raporda Türkiye'nin "Kısmen Özgür"den "Özgür Değil" kategorisine gerilemesi "önemli bir gelişme" olarak duyuruldu. Raporda "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısız 2016 darbe girişiminin ardından muhalif bellediği kesimlere yönelik genişleterek yoğunlaştırdığı baskısı Türkiye vatandaşları için ciddi sonuçlar doğurdu" dendi.
Türkiye’nin notu geçen yıla göre 6 puan geriledi. Türkiye, son 10 yılda da 34 puan düşüşle raporda bu zaman diliminde en çok puanı düşürülen ülke oldu.
Dünya genelinde özgürlüklerin durumunu takip eden kuruluş, raporunun Türkiye’yle ilgili değerlendirme bölümünde, Türkiye’nin “kısmen özgür” kategorisinden “özgür değil” kategorisine düşürülmesinin, “Dünyada Özgürlükler raporlarında uzun ve giderek hızlanan düşüşünün bir neticesi olduğunu” belirtti.
"Türkiye 10 yıl önce umut vadediyordu"
Freedom House Türkiye gibi 10 yıl önce umut vadediyor görülen bazı ülkelerin şimdi otoriter yönetimlere kaydığı uyarısında bulundu. Raporda Türkiye başlığında şu noktalara dikkat çekildi:
* Türkiye’nin notu 2014’ten beri hızlı düşüşte. Bu durum, basına, sosyal medya kullanıcılarına, protestoculara, siyasi partilere, yargıya ve seçim sistemine yönelik artan saldırılar dizisinden kaynaklandı.
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, giderek daha kötüleşen yerel ve bölgesel güvenlik ortamında devlet ve toplum üzerinde kişisel kontrol dayatmak için uğraşıyor.
* Erdoğan, iktidar partisi içindeki eski müttefikleri ve rakiplerini devre dışı bıraktı, medya sahipliğini kendi ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirdi ve anlamlı kontrol ve denge mekanizmalarına sahip olmayan bir ‘süper-cumhurbaşkanlığı’ yaratmak için popüler olmayan bir anayasa referandumunu dayattı.
* Temmuz 2016 darbe girişimine yanıtı, giderek genişleyen bir cadı avına dönüştü. 60 bin civarında kişi tutuklandı, 160’ın üzerinde medya kurumu kapatıldı ve 150’nin üzerinde gazeteci hapse atıldı.
"Demirtaş vurgusu"
* Parlamentodaki üçüncü büyük partinin liderleri cezaevinde ve ülke genelinde 100’e yakın belediye başkanı, acil tedbirler ya da cumhurbaşkanının siyasi baskısı yoluyla görevden alındı. Hatta hükümet, baskıcı uygulamalarını Türkiye’nin sınırları dışına bile taşıdı. Diğer etkilerin yanında, İnterpol’ü de yurtdışındaki eleştirel kişileri yakalamak için “kırmızı bülten” yağmuruna tuttu.”
* "Kaotik temizlik operasyonları", gözaltına alınan Türk vatandaşları, kapatılan medya kurumları ve el konulan işletmeler açısından doğurduğu vahim neticelere ilaveten, Kürt azınlığa karşı girişilen saldırıyla da iç içe hale geldi. Bu durum da Türkiye’nin komşu Suriye ve Irak’a diplomatik ve askeri müdahalelerini körükledi.
Raporun genel bulguları
Raporda öne çıkan bulgular şöyle:
* Demokrasi saldırı altına alında ve dünyada gittikçe geriliyor; Amerika'nın demokratik standartlarının erozyona uğramasıyla yoğunlaşan kriz, hızla ilerliyor.
* 2017, küresel özgürlüğün art arda gerilediği 12. yıl oldu. 71 ülke 2017'de siyasal haklar ve sivil özgürlüklerde net düşüşler yaşadı ve sadece 35 ülkede ilerleme sağlandı.
* Değerlendirilen 195 ülkeden 88'i (yüzde 45) Özgür olarak, 58'i (yüzde 30) Kısmen Özgür olarak, 49'u (yüzde 25) Özgür Değil olarak kategorize edildi.
Trump etkisi
* Çin ve Rusya’nın, önde gelen demokratik ülkelerdeki gerilemeyi nasıl kendi ülkelerindeki baskıyı arttırmak ya da diğer ülkeler üzerine kötü etki yaratmak için bir avantaj olarak kullandı.
* 2017’deki en büyük gelişme, "demokrasinin hem şampiyon hem de örneği" olan ABD'deki gerileme oldu. Basın ve yargı gibi ABD kurumları Cumhurbaşkanı Trump'ın eşi benzeri görülmemiş saldırılarına maruz kaldı.
* Suudi Arabistan, İran, Venezuela ve Kuzey Kore gibi yozlaşmış ve baskıcı ülkeler, uzun süre devam eden bölgesel krizlere müdahale ederek, insani krizler çıkararak ve Kuzey Kore’de olduğu gibi nükleer silahlanmayı arttırarak küresel istikrarı tehlikeye attı.
* Raporda "Tunus demokrasisinin 2017’de gerçekleşen keskin düşüşü Arap dünyasının tek Özgür kategorili ülkesi ve 2011 Arap Baharı’nın tek başarılı hikayesini tehlikeye attı" dendi.
* Askeri baskı altında seçilmiş başkan Robert Mugabe’nin zorla istifa ettirilmesi Zimbabwe’yi “Kısmen Özgür” eşiğinden “Özgür Değil” kategorisine itti.
* Myanmar’ın 2017’deki etnik temizlik kampanyası, ülkede 2010’da başlayan ve uluslararası toplumun olumlu karşıladığı sınırlı demokratik açılımının kusurlu doğasını ortaya koydu.
Putin Rusyası
* Vladimir Putin'in Rusyası modern otoriteryen rejimlerin artan sofistikeliğini ve kapsamını gösterdi. Avrupa demokrasilerindeki seçimlerde dezenformasyon kampanyaları örgütledi, kıta boyunca yabancı düşmanı partilerle ilişkiler geliştirdi, en yakın komşularını tehdit etti ve Orta Doğu diktatörlerine alternatif bir askeri yardım kaynağı olarak hizmet etti.
* 2015-2016 mülteci krizinin yankıları, Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya'daki seçimlerde zemin kazanmış olan yabancı düşmanı ve aşırı sağ partilerin yükselişini artırmaya devam etti.
Kötünün de kötüsü
* “Özgür Değil” kategorisindeki 49 ülkeden 12’si 100 puanlık sıkalada 10 puan toplayarak siyasal haklar ve sivil özgürlükler açısından en kötü grup olarak yer aldı. En sondan itibaren sınırlama şu şekilde: Suriye, Güney Sudan, Eritre, Kuzey Kore, Türkmenistan, Ekvator Ginesi, Suudi Arabistan, Somali, Özbekistan, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya.
* Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed bin Salman sosyal ve ekonomik reformlar için planlar yaptığını ilan etti, ancak ayrıca potansiyel rakiplere karşı yüzlerce keyfi tutuklama ve saldırıya öncülük etti. Siyasi sistemi açmaya yönelik bir eğilim göstermedi.
* Nadir bulunan bu olumlu bir hikayede Gambia, Dünyadaki Özgürlük'te bugüne kadarki en büyük gelişmelerden birini gerçekleştirdi. Batı Afrika devleti, eski diktatör Yahya Jammeh'in -uluslararası baskı nedeniyle- görevi seçilmiş başkan Adama Barrow’a bırakmayı kabul etmesi, başarılı seçimlerin gerçekleşmesi, sürgündeki gazeteci ve aktivistlerin dönmesi ve siyasi tutukluların bırakılmasıyla “Özgür Değil” kategorisinden “Kısmen Özgür” kategorisine yükseldi.
Raporun tamamını şuradan okuyabilirsiniz. (EA)