Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu ve gazeteci yazar Ahmet Nesin’in Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyası çerçevesinde yargılandıkları davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Önderoğlu, Korur Fincancı, Türkiye ile uluslararası medya ve insan hakları örgütleri temsilcileri katıldı.
Ahmet Nesin, yurtdışında olduğu için duruşmaya katılmadı. Tutuklu olan sanık Özgür Gündem Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya da duruşmaya getirilmedi.
Korur Fincancı ve Önderoğlu’nun savunmalarının ardından sanık avukatları suçun oluşmadığını belirterek derhal beraat talep etti.
Mahkeme, sanık savunmaları alınmadığından derhal beraat kararı verilmesi yönündeki talebin reddetti. İnan Kızılkaya'nın duruşma günü hazır edilmesi için cezaevi müdürlüğüne yazı yazılmasına, birleşen dosya sanığı Ahmet Aziz Nesin'in yurt dışında olduğu belirtildiğinden mazeretli sayılarak duruşma günü hazır edilmesi için vekiline süre verilmesine karar verdi.
Duruşma 11 Ocak saat 10.30’da devam edecek.
Üç isim hakkında Terörle Mücadele Kanunu 7/2 ve Türk Ceza Kanunu’nun 214 ile 215. Maddelerinde belirtilen "suç ve suçluyu övme", "suç işlemeye tahrik" ve "terör örgütü propagandası" suçlamalarıyla yargılanıyor.
Önderoğlu: Tutuklanmamızı hiçbir zaman kabul etmeyeceğim
TIKLAYIN: ÖNDEROĞLU: MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YANA İLKESEL BİR TUTUM ALDIĞIMIZ İÇİN TUTUKLANDIK
Duruşmada ilk savunmayı yapan Erol Önderoğlu, tutuklanmalarını hiçbir zaman kabul etmeyeceğini söyledi.
Türkiye medyasının içinde olduğu durumu uluslararası göstergelere dikkat çekerek açıkladı.
Suçlamaları reddeden Önderoğlu, hakimin hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmamasına dair sorusunu reddettiği cevapta şöyle dedi:
“Yıllardır gazeteciler ile ilgili haberlerimde CMK’nın 231 maddesinin her zaman gazetecilik mesleği bakımından, fikrini açıklayanların oto sansüre itilmesi bakımından sakıncalı olduğunu yazdım. Bu nedenle CMK 231 maddesinin bana uygulanmasını kabul etmiyorum.”
Fincancı: Ben ödevimi yaptım
TIKLAYIN: FİNCANCI: BEN ÖDEVİMİ YAPTIM
Şebnem Korur Fincancı savunmasında hapishanelerdeki hak ihlallerini dile getirdi.
Düşünce özgürlüğünün insanlık tarihi boyunca pek çok düşünürün de dile getirdiği gibi insan haklarının temeli olduğunu söyledi.
Suçlamaları kabul etmediğini belirti, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemedi.
“Dayanışma da dünyayı sarma ve içermenin gereğidir. İnsan olmanın, insan hakları mücadelesinin bir neferi olmamın gereğidir. Ben ödevimi yaptım ve suçlamalarınızı kabul etmiyorum.”
Avukatlar beraat talep etti
Söz alan sanık avukatları suçun oluşmadığını belirterek, dosyadaki eksiklerin tamamlanmasını beklemeden derhal beraat talep etti.
Avukat Meriç Eyüboğlu, davanın basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve Kürt sorunu olmak üzere üç boyutu olduğunu söyledi.
“Özgür Gündem gazetesine yapılanlar basın özgürlüğünün kısıtlanmasıdır,
“Varolan hükümetin politik çizgisini takip etmediği için, çözüm süreci buzdolabına kaldırıldığında eskiden yapılan haberlerin yargı konusu yapılması ifade özgürlüğünün ihlalidir.
“Nöbetçi yayın yönetmenliğini yürütenler Kürt sorunu konusunda bir görünürlük yaratmak istemişlerdir.”
Eyüboğlu, AİHM’in kararlarını hatırlatarak “İfade ve basın özgürlüğü nedeniyle ve toplumda tartışılması gereken bir konunun gündeme getirilmesini sağlaması nedeniyle suç oluşmadığını düşünüyoruz” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı avukat Ahmet Özmen, “Ne yazık ki hiçbir zaman yargının tutumu ve iktidar ile olan ilişkisi değişmedi” dedi.
“Bu nöbetçi genel yayın yönetmenliği 2015 yılında olsaydı davayı bırakın soruşturma bile açılmayacaktı, ancak 15 Temmuz’dan sonra başlayan çatışmalı süreçle birlikte yargı her zaman gösterdiği ‘devlet kutsaldır, bireylerin hak ve özgürlükleri devlet karşısında hiçe sayılır’ tutumuyla poz aldı. Cumhuriyet savcıları ağzını açan herkese soruşturma açıyor.
“Bu toplumda adaleti inşa edecek olanlar sizlersiniz. Bu yargılamayı iktidar adına değil halk adına yapıyorsunuz. Beraat dışında her karar hukuku, temel hak ve özgürlükleri, halkın vicdanını sızlatır.”
Avukat Rengin Ergül, “Mahkemede suç teşkil eden bir eylem değil Kürt halkıyla dayanışma yargılanıyor” dedi.
“OHAL sürecinde kapatılan yayın organları basın özgürlüğünün teminatı altında olması gerekirken kapatılmışlardır, derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.”
Ne olmuştu?
Çatışmanın yeniden başladığı 24 Temmuz 2015’ten beri Özgür Gündem gazetesi bir yılda sayısız soruşturma, dava ve sansürle karşı karşıya kaldı. Baskılara karşı 3 Mayıs 2016’da Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası başlatıldı.
Gazetede bir günlüğüne Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaparak kampanyaya destek verenler hakkında "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı ardından davalar açıldı.
Önderoğlu, Fincancı ve Nesin 20 Haziran’da tutuklandı. Önderoğlu ve Fincaı 30 Haziran’da, Nesin 1 Temmuz’da tahliye edildi.
16 Ağustos’ta İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesini “geçici olarak” ibaresiyle kapattı.
19 Ağustos’ta Özgür Gündem gazetesinin Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazarlarından Aslı Erdoğan tutuklandı. 22 Ağustos’ta Özgür Gündem Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Özgür Gündem Yazı İşleri Müdür İnan Kızılkaya “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. 31 Ağustos’ta Özgür Gündem Gazetesi Yayın Danışman Kurulu üyesi, dilbilimci, yazar Necmiye Alpay tutuklandı.
29 Ekim’de ise 675 sayılı KHK ile aralarında Özgür Gündem gazetesinin de olduğu 10 gazete, iki haber ajansı ve üç dergi kapatıldı.
Yargılamaya neden olan haberler
* Erol Önderoğlu, Özgür Gündem’in 18 Mayıs tarihli nüshasında yayımlanan “Akar’a Jöh İsyanı” ve “Nisebin’de Jöh-Pöh Çatlağı Büyüyor”, “Tank, Top, Obüs Şirnex’ten Geçemiyor” haberleri,
* Şebnem Korur Fincancı, Özgür Gündem’in 30 Mayıs tarihli nüshasında yer alan, “Nisebin Düşmanı Yerle Bir Etti”, “HPG: Kırk Asker Öldürüldü, İki Tank İmha Edildi” ile gazetenin Binevş isimli ekindeki “Hadi Takas Edelim Gülüşlerimizi” ve “Nerede Ezilen Bir Kadın varsa orası Bizim için Mücadele Alanıdır” ve “HSD Komutanı Rojda Felat: Esareti Sona Erdireceğiz” haber ve makaleleri nedeniyle yargılanıyor.
* Ahmet Nesin, Özgür Gündem’in Özgür Gündem gazetesinin 7 Haziran tarihli nüshasındaki “Komutan Ebu Leyla Tıpkı Mehmet Tunç Gibi Gurur Duyulacak Bir Miras Bıraktı, Seninle Gurur Duyuyoruz”, “Suriye’nin Güneşi Ebu Leyla”, “Mücadele Zafere Taşınacaktır” ve “HPG: Dersim ve Şirnex’te 2 Asker Öldü” haber ve makaleleri. (BK)