BirGün Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Sorumlu Müdür Can Uğur ile Barış İnce'nin “Katil ve Hırsız Erdoğan” manşetinden dolayı "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçlamasıyla tutuksuz yargılandıkları davanın ilk duruşması bugün İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
"Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçlamasıyla açılan davada üç gazeteci hakkında bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
Duruşmaya aralarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilleri Mahmut Tanal, Aykut Erdoğdu, Onursal Adıgüzel, Ali Şeker, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, TTB'den Hüseyin Demirdizen, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Cumhuriyet Yazı İşleri Müdürü Bülent Özdoğan, Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcilerinin de olduğu isimler ve gazeteciler katıldı.
Sanık gazeteciler manşetlerinin politik eleştiri olduğunu belirtti, suçlamaları reddetti. Sanık avukatları beraat talep ederek davanın karara bağlanmasını istedi. Müşteki avukatı ise "hakaret suçu işlendiğini" öne sürdü.
Hakim, dosyayı incelemek üzere duruşmayı 10 Aralık saat 11.45'e bıraktı.
İddianame: Eleştiri amacını aştı
Duruşma kimlik tespitinin ardından iddianamenin okunmasıyla başladı.
BirGün Gazetesi, ppotestolardaki "Hırsız, katil Erdoğan" sloganı nedeniyle gerçekleşen “Cumhurbaşkanına hareket” tutuklamalarına ilişkin haberini manşetten 17 Şubat 2015’te "Katil ve Hırsız Erdoğan" başlığıyla duyurmuştu.
Manşet üstünde "Biz senin nefret ettiğin 35 milyonuz! Biz de işledik aynı suçu... Madem öyle bizi de alın, çamura batırdığınız memleketi kurtarın" cümlesi yer aldı.
Konuyla ilgili haber iç sayfada yayınlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklamalara yer veren haber içeriğinden ziyade "Katil ve Hırsız Erdoğan" başlığı nedeniyle soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da şikayetçi oldu.
Başsavcılık, "başlığın eleştirme amacını aşmış olduğu ve bu haliyle bu başlığın hakaret suçunu oluşturfuğu" gerekçesiyle üç gazetecinin TCK 299/1-2 maddesinde yer alan Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanmasını istedi.
Gazeteciler: Politik eleştiri
Gültekin: Kendisini aklaması gerekirdi
Gazeteciler savunmalarında "Hırsız ve katil" sözlerinin Erdoğan'ın şahsına hakaret kastı olmadığını, poitik bir eleştiri olduğunu söyledi.
Berkant Gültekin: Atılan manşet politik eleştiri içerir. Müştekinin şahsına yönelik bir hakaret yada hakaret kastı yoktur. Biz katil derken silah alıp birini öldürdüğünü söylemiyoruz, ya da hırsız derken bir kuyumcuya girip altın çaldığını söylemiyoruz, mevcut olan ses kayıtları ve soruşturmalara göre bize bu dava açılmak yerine müştekinin yolsuzluk soruşturmaları nedeniyle kendisini aklaması soruşturmaya devam edilmesi gerekirdi. Yine öldürülen gençlere ait soruşturmaların takipçisi olacağını bildirmesi gerekirdi. Bilakis emri kendisinin verdiğini söylemiştir.
Uğur: Erdoğan'ın Peres'e dediği de politik eleştiri
Can Uğur: Müşteki hırsız ve katil sözlerinden rahatsızlık duymaktadır. Ancak örneğin kendisi kamuoyuna yansıyan "One munite" çıkışı sırasında İsrail Başbakan Peres'e 'Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz" şeklinde bir söz sarfetmiştir. Burada kendisinin yaptığı da bir politik eleştiri idi. Dolayısıyla kendisi hakkında böyle bir dava açılmamıştır.
İnce: Tarikat bilmem, barikat bilirim
Barış İnce: ABD'nin Irak işgali sırasında o zamanın ABD Başkanı hakkında katil sloganı atılarak yürüyüşler yapılmıştır. Yine yolsuzluk varsa başındaki kişiler hakkında benzetmeler ve sloganlar atılabilir. Aslında AKP içinde de benzer yolsuzluk iddialan nedeniyle rahatsız olduğunu bildiğimiz kişiler vardır. Bu yolsuzluk soruşturmaları aşamasında ortaya çıkan tepelerin bilahare yasadışı yolla elde edildiği bildirilmiştir. Bu konu ile ilgili bunlar ortaya çıkana kadar şahsım da dahil çok sayıda haber yapılmıştır. Bu tapeler ile ilgili gelişmeler konusunda tarikat yaptı denilmiştir. Ancak ben tarikat bilmem barikat bilirim.
Avukat Güvercin: TCK 299 yok hükmünde
Sanık avukatları, savunmalarında AİHM ve yerel mahkemelerden kararlardan örneklerle benzer durumların siyasal eleştiri olarak değerlendirildiğini hatırlattı. İfade özgürlüğü vurgusu yaptı.
Avukat Tolgay Güvercin, Anayasa'nın 90. maddesine göre uluslararası sözleşmeler ve yerel mevzuat ele alındığında uluslararası sözleşmelere öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. AİHS'nin ifade özgürlüğünü düzenleyen mahkemeye ve AİHM kararlarına göre "cumhurbaşkanına hakaret"e ilişkin anaysa maddesinin yok hükmünde olduğunu öne sürdü. Usul yönünden iddianamenin kabulü kararının kaldırılmasını talep etti.
Güvercin, siyasetçilerin ülkelerinde olanlardan sorumlu olduğunu belirtti, Erdoğan'ın "Biz siyasiler ülkemizde olan cinayetlerden sorumluyuz" şeklinde başlayan ses kaydını dinletti.
Erdoğan'ın siyasi rakiplerine "alçak, şerefsiz, namert" gibi ifadeler kullandığını söyleyen Güvercin, "Dolayısıyla kendi yarattığını düşündüğümüz bu tarz ile cevap almasının da olağan karşılanması gerekir" dedi.
Müşteki vekili ise manşetin "Hakaret suçunun unsurlarını içerdiğini, basın özgürlüğü içinde değerlendirilmesi ya da ifade özgürlüğü içinde ele alınmasının mümkün olmadığını" öne sürerek sanıkların cezalandırılmasını talep etti. (BK)