“Herkes, bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce, ifade ve serbest eleştiri hakkına sahiptir.
“Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır.
“Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır.” (Gazeteciler Hak ve Sorumluklar Bildirgesi)
Yurttaş olarak haber alma hakkımızı, gazeteci olarak haber yapma özgürlüğümüzü kullanmaya devam ediyoruz, edeceğiz.
Bu yasağın, önceki yayın yasaklarında da olduğu gibi, savcılık soruşturmasının selameti nedeniyle değil, Ankara Katliamına yönelik tepkiyi bastırmak amacıyla alındığını bildiğimiz için tanımıyoruz.
Yayın yasağının, erişimin engellenmesi gibi kararların basın özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbe olduğunu, basın özgürlüğünü ayaklar altına aldığını bildiğimiz için tanımıyoruz.
Türkiye tarihinin en kanlı, en büyük katliamlarından biri yaşanırken, sadece haber verme değil vatandaşın haber alma hakkı da engellendiği için tanımıyoruz.
Yayın yasağı kararıyla sadece basın özgürlüğü değil, aynı zamanda onun kol kola girdiği ifade özgürlüğü de ihlali edildiği için tanımıyoruz.
Haber alma hakkı
99 insanın ölümüne, yüzlerce insanın yaralanmasına yol açan bombalarla ilgili her türlü gelişme haberdir. Yurttaşların bu gelişmelerden haberdar olma hakkı vardır; haberdar etme görevi de biz habercilere düşüyor.
Yasak kararı
Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, 10 Ekim’de Ankara’da Barış, Demokrasi ve Emek Mitingi öncesi iki canlı bombanın saldırısıyla ilgili soruşturmaya yayın yasağı getirdi.
Karar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 14 Ekim’de medya kuruluşlarına “ivedi” ibaresiyle bildirildi.
Son yıllarda alınan en kapsamlı yasak yazılı, görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyayı kapsıyor. Bu alanlarda “her türlü haber”, “röportaj”, “eleştiri” “ve benzeri yayınlar” yasaklanıyor.
Kararı kabul etmiyor, hem haber yapmaya devam ediyor hem de kararı yargıya taşıyoruz.
Başbakan yasağı çiğnedi
Yayın yasağı kararından bir gün sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu TGRT televizyonuna saat 13:30’da canlı yayına çıkarak soruşturma hakkında bilgi verdi. Saldırı öncesi attıkları tweetler nedeniyle 10 kişinin gözaltına alındığını ve hatta örgüt bağlantılarını kesinleştirmeden verdi.
Yani Başbakan Davutoğlu bile yasağa uymadı.
Yasağa uymuyoruz.
Yasak hükümsüzdür
* Haber alma haktır, haber vermek görevdir, özgürlüktür.
* 5187 sayılı Basın Kanunu, yazılı basını düzenler. Dolayısıyla Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin internet ortamında yapılan haberciliği bu yasa ile düzenleyebilmesi mümkün değil.
* Basın Kanunu’nun kararda belirtilen 3/2 olarak tarif edilen bir fıkrası bulunmuyor.
* 3. Madde, basın özgürlüğünü düzenliyor. Maddenin ikinci paragrafı bu özgürlüğün kısıtlanabileceği durumları açıklıyor. Kanunun 3. Maddesi özgürlüğün sınırlanmasında “sınır tanımaz” oluşuyla zaten çok tartışmalı. Hemen kaldırılmalı.
* Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, savcının talebini Basın Kanunu ile gerekçelendirip bu kararı RTÜK’e gönderip televizyon ve radyolarda da yasağın geçerli sayılmasını istemesi de hukuksuz.
Kararı yargıya taşıyoruz
bianet avukatları ve basın kuruluşlarının avukatları bu yayın yasağı kararına bugün itiraz edecekler ve iptali için her türlü hukuki yola başvuracaklar.
bianet