Naim Avigdor Güleryüz, Gözlem’den çıkan Türk Yahudi Basını tarihi kitabında 173 yıllık Yahudi basını tarihine ışık tutuyor.
1998 tarihli Cumhuriyet Dönemi Türk Yahudi Basını kitabından farklı olarak Yahudi basınını Tanzimat’tan bu yana inceleyen Güleryüz’ün kitabı, basın tarihi açısından da önemli bilgiler içeriyor.
İki kısımdan oluşan 242 sayfalık kitabın ilk bölümünde 1842’den günümüze süreli yayınlar, ikinci bölümdeyse Türk Yahudi basınına katkıda bulunmuş kişilerin biyografileri yer alıyor.
Kitapta ilk Ladino dilinde gazete girişimi olan La Buena Esperansa’dan (İyi Umut) günümüzde yayınını sürdüren Şalom’a kadar olan Türk Yahudi yayınlarına yer veriliyor.
Güleryüz, kitabın ilk kısmında, yayınları Tanzimat-ı Hayriye’den Kanun-i Esasi’ye, Kanun-i Esasi’den İkinci Meşrutiyet'e, İkinci Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’in ilanına, Cumhuriyet’in ilanından çok partili döneme, 1947’den 1984’e ve 1984’ten günümüze ayırdığı zaman dilimleri içerisinde değerlendiriyor.
Kurum ve derneklere ait süreli yayınlara da yer veren Güleryüz ilk kısmın sekizinci bölümünde “Genel Bilgiler” başlığı altında Türk Yahudi basınına ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Basın, Türk Yahudilerinin yoğun ilgi gösterdiği alanlardan biridir. Genellikle tek bir girişimci yazarın veya çok kısıtlı bir amatör ya da yarı amatör kadronun ürünü olan Türk Yahudi gazeteleri, gerek Osmanlı gerek Cumhuriyet dönemlerinde, yayınladıkları dil ne olursa olsun, bir-iki istisna dışında, her zaman ulusal çıkarların yanında olmuşlar ve nereden gelirse gelsin ülke aleyhindeki herhangi bir tutuma karşı derhal cephe almışlardır…
“…Türk Yahudi basını işgal yıllarında, Kurtuluş Savaşı süresince ve Cumhuriyet döneminde milli tezlerin yurt dışındaki toplumlara aktarılmasında ve anlatılmasında kendi minik boyutlarına ve kısıtlı olanaklarına oranla hiç de küçümsenmeyecek katkılarda bulunmuştur.”
İlk girişim La Buena Esperansa
İlk Ladino dilinde gazete girişimi ilk Türkçe gazetenin basılmasından 11 yıl sonra temelleri atılan La Buena Esperansa. İzmirli tüccar Rafeal Uziel’in 22 Mayıs 1842’de İzmir’de yayınlanacağı ilan ettiği gazetenin duyurusu çoğu Avrupa Yahudi gazetesinde yayınlanmasına rağmen maddi sebeplerden ötürü hayata geçemedi.
İlk gazete Sha’arey Mizrah
Yine Rafael Uziel’in hayata geçirdiği Sha’arey Mizrah – Las Puertas del Oriente (Doğunun Kapıları) gazetesi 29 Aralık 1845’te yayın hayatına başladı.
Gazetenin ilk baskısında Uziel şunları kaleme almıştı:
“Bugün millette bunun eksikliğini görerek kuvvetimi yeniden toparladım… Bu konudaki eski fikirlerimi yineledim. Umarım ki Tanrım, her sınıdından halk için bu kadar yararlı olan bu projede yardımcım olacaktır… Bu gazetemin La Buena Esperansa adını değiştirip Sha’arey Mizrah veya Doğunun Kapıları başlığını verdik.”
Güleryüz Sha’arey Mizrah ile ilgili kısımda şu nota da yer veriyor:
“Henüz basında sansür olmamasına rağmen Uziel ‘dine veya hükümete hakaret içermemek kaydıyla’ herhangi bir dilde gelecek yazılara yer vereceğini ifade veriyordu.”
15 günde bir basılan gazete, 15 ile 16. Sayısı arasında geçen 6 haftalık süre dışında ayda iki defa olmak üzere düzenli bir şekilde yayımlandı. Son rastlanan sayısının 4/5 Kasım 1846 tarihini taşıyan Sha’arey Mizrah’in yayınına son verdiğine ilişkin haber ise Londra merkezli Jewish Chronicle’da 19 Mart 1847’de yer aldı.
İstanbul’daki ilk gazete: Or İsrael
İstanbul’daki ilk Ladino dilinde gazete Or İsrael (İsrail’in Işığı) 1853’te yayımlandı. Latin harflerle Gazeta de Konstandina (İstanbul Gazetesi) ve Luz de İsrael isimlerini de adının yanında basan gazeteyi Leon Hayım de Kastro Kırım Savaşı sırasında cepheden haber bekleyenlere haber sağlamak için çıkarmaya başladı.
Or İsrael’in yayın hayatı iki buçuk yıl sürdü.
58 yıl aralıksız yayın: El Tiempo (El Tyempo)
Şalom’dan sonra en uzun süreli Türk Yahudi yayını olan El Tiempo 1 Ekim 1872’de yayın hayatına başladı.
İlk yayın müdürü İshak Hayim Karmon olan gazete 4 Temmuz 1875’e kadar Cumartesi günleri dışında her gün, 7 Temmuz 1875 il 31 Ekim 1879 arasında haftada üç gün yayınlandı.
1 Kasım 1879 ile 8 Şubat 1880 arasında kapanan gazete, 9 Şubat 1880’de yeniden yayına başladı. Yayınının sona erdiği 27 Mart 1930’a kadar haftada iki gün yayınlandı.
Kitabında El Tiempo’nun uğradığı baskılara değinen Güleryüz gazete için şunları yazıyor:
“Gazetenin başyazarlığını 55 yıl süreyle kesintisiz yürüten David Fresko kuvvetli kalemi ile, Abdülhamit döneminin en sıkı günlerinde dahi, Türk Yahudiliğini karanlıktan ve cehaletten kurtarmak için, korkusuzca mücadele etti.
''İlerici fikir ve görüşlerini beğenmeyen veya menfaatlerinin bozulacağından korkan bağnaz bir kesimin şiddetli eleştirilerine ve dönemin Hahambaşılık Ruhani Kurulu’nun (Ben Din) ‘Yahudilerin dini duygularını zayıflattığı’ gerekçesiyle sürgüne göndertmek ve hatta herem ( bir Yahudi’nin Ruhani Kurul kararıyla, cemaatinden dışlanması, kendisiyle temas edilmesinin veya söylediklerinin işitilmesinin yasaklanması) tehditlerine göğüs gerdi. Bu arada gazete Hahambaşı Kaymakamı (Locum Tenens) Moşe Levi tarafından bir süre geçici olarak kapattırıldı.”
İlk Raşi harfleriyle Türkçe gazete Üstad
İzmir’de Raşi harfleriyle Türkçe basılmış ilk gazete Üstad, 1889’da Tacül Mezhep-Keter Tora İlkokulu Müdürü Mois Efendi Fresko tarafından yayınlandı.
1891’e kadar yayınlanan gazete önceleri dört sayfa olarak Çarşamba günleri basılırken, daha sonra haftada iki gün yayınlandı.
Mizah ekleri: El Soytarı
1909’da, 24 Temmuz 1908’de sansürün kalkmasının hemen ardından yayın hayatına başlayan El Meserret’e ek olarak verilen El Soytarı (Soytarı) hiciv gazetesi olarak “alay eder, güldürür, bazen de ağlatır” logosuyla yayınlandı.
El Soytarı Birinci Dünya Savaşı ile birlikte sona erdi.
Cumhuriyet dönemi ilk yayınları
1931’de Victor (Vittorio) Levi, Raşi harflerle iki yeni gazete yayınlamaya başladı.
La Tienda de Yakob (Yakub’un Çadırı) haftalık edebi dergi iken La Famiya Judia'nın (Yahudi Ailesi) hedef kitlesi kadınlardı.
Levi’nin özgür ve resmi bağlılığı olmayan olarak tariflediği yayınlar sadece iki yıl yayınlandı.
Çok partili dönem
Çok partili döneme geçiş ve Türkiye’de demokrasi denemeleri Türk Yahudi basınını da etkiledi bu dönemde altı gazete ve dergi yayın hayatına başladı. Yayınını bugün de sürdüren Şalom 30 Ekim 1947’de, Şabat 4 Temmuz 1947’de, Atikva 10 Aralık 1947’de, Or Yehuda 17 Haziran 1948’de, L’Etolile du Levant 24 Temmuz 1948’de ve Or İsrael 24 Ocak 1949’da yayın hayatına başladı.
Ve Şalom…
Şalom İsak Yaeş ve Avram Leyon 30 Ekim 1947’de “Türk Yahudi toplumunu tek bir haftalık gazete ile baş başa bırakmamak için ikinci bir gazete” olarak Şalom'u çıkarmaya başladı.
"A lo tuerto tuerto, a lo derece derece" (Eğriye eğir, doğruya doğru) sloganıyla çıkan ve hala aynı ifadeyi başlığının altında taşıyan gazete” memleket davalarında tarafsız bir görüşle düşünce ve anlayışlarını açıklamayı, hakikatten ayrılmamayı” amaçlıyordu.
1976’da “Basın Şeref Kartı” ve 1983’te Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğünce “50 Yıl Basına Hizmet” ödülüne layık görülen Avron sağlığı sebebiyle gazeteyi aynı tempoda yürütecek durumda değildi.
Avron, 1984’te, Şalom’u yayın hayatına devam edebilmek için 1984’te Gözlem Gazetecilik Basın Yayın A.Ş.’ye devretti.
1984’ten beri Türkçe ağırlıklı olarak devam eden Türk Yahudi basını bugün Şalom, Şalom Dergi, El Amaneser ve internette yayınlanan Diyalog e-haber bülteni olarak devam ediyor. (EA)