Medyada Nefret Söylemi ve LGBTİ Haberciliği Konuşuldu

20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Haftası Etkinlikleri kapsamında, İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde bir panel düzenlendi. Eşit Platform Kulübü, Medya Kulübü, Siyah Pembe Üçgen Derneği ve Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, bianet'ten Çiçek Tahaoğlu ve Milliyet gazetesinden Burcu Karakaş konuşmacı olarak yer aldı.

Kolaylaştırıcılığını Eşit Platform Kulübü'nden Berkant Çağlar'ın yaptığı  ve interaktif bir şekilde gerçekleşen panelde; medyadaki nefret söylemleri, hak haberciliği ve LGBTİ temsiliyeti tartışıldı.

Sözlerine transların nefret suçlarına daha fazla maruz kaldığını söyleyerek başlayan Çağlar, medyadaki nefret diliyle de bu suçların arttığını belirtti ve sözü konuşmacılara bıraktı.

Medyadaki nefret suçlarından örneklerle konuşmasına başlayan Çiçek Tahaoğlu "Medya bütün algımızı yönlendiriyor. Medya kitleleri etkileyebiliyor. Bu yüzden medyada yer alan nefret söylemlerini önemsiyoruz, büyütmek zorundayız" dedi. Hak haberciliğinin ne olduğundan da bahseden Tahaoğlu, "Nefret söylemleri açısından ana akımda bir iyileşme olduğunu düşünüyorum ama bu iyileşme, LGBTİ aktivizmi sayesinde oldu" ifadelerini kullandı.

Medyanın nefret söylemleri çerçevesinde, insanları hedef gösterebildiğini belirten Burcu Karakaş, objektif olmanın zorluğuna değindi. Ana akım ve alternatif medyanın haber dilinde görülen farklardan bahseden Karakaş, giderek ana akımdaki dilin iyileşme gösterdiğini ifade etti:

“Ana akımda genel olarak sorun şu: Ortada bir insan hakları konusu var. Gazetecilik ötekinin sesi olmaksa, ana akım da bunu böyle görmelidir. Transların yaşadıkları bir insan hakları sorunudur, böyle görmek lazım. Mesela artık kadın cinayetleri haberleri, 3. sayfada olmaktan çıktı. Bu anlamda ana akımda bir iyileşme görüyorum." (ÇÖ/ÇT)