17 Aralık 2013 günü başlayan yolsuzluk operasyonu sonrası soruşturmaya oğullarının adı karışan üç bakan 25 Aralık günü sırasıyla istifa etti.
Önce Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan “bu çirkin oyunu bozmak ve gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak için istifa ettiğini” açıkladı.
Ardından İçişleri Bakanı Muammer Güler geldi. “Hükümete, AKP’ye ve ülkeye karşı düzenlenen kirli bir tezgah. Oğlumun da dahil edildiği çirkin oyunu bozmak ve gerçeklerin daha açık şekilde ortaya çıkmasına imkan sağlamak için bakanlık görevimden affımı sayın başbakana aynı gün şifaen arz etmiştim” diyordu.
İki açıklamada “çirkin oyunu bozmak için istifa” kodlaması dikkat çekiyordu.
Bu kodlamanın nedeni üçüncü istifayla açıklığa kavuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, NTV’de yaptığı açıklamada “rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle ‘istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyon yayınlayınız’ şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum” dedi.
Bu açıklamadan “merkez”den bir deklarasyon geldiği anlaşılıyordu.
Bayraktar istifa açıklamasında bu kod cümleye icabet etmedi. Daha da ileri gitti şöyle dedi:
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her şeyden haberi vardı. Başbakan’ın da istifa etmesi gerekir.”
Bu cümlenin siyasi ve hukuki sonuçları var doğal olarak. Hem siyasi hem de hukuki sistem ve bürokrasi, toplamında devlet denilen mekanizma bir sınavla karşı karşıya. Bu sınavdan nasıl geçeceklerini göreceğiz. Devletin hantal yapısı düşünüldüğünde bunun zaman alması beklenebilir. O hantal yapıdan temiz bir sonuç çıkması da açıkçası çok beklenen bir durum değil.
Bir sınav da basının önündeydi. En sıkışmış vaziyette olansa “iktidara yakın gazeteler” olarak kodlanan medyaydı.
“Başbakanın haberi vardı, kendisinin de istifa etmesi gerekir” sözü yenilip yutulacak gibi değildi.
Nasıl yenilip yutulduğunu 26 Aralık 2013 günü gazetelerinde gördük…
Sabah: Birinci sayfada istifa yok
Sabah gazetesi örneğin birinci sayfasında üç bakanın istifasından tek satır sözetmedi. 23. sayfada “Gerçeklerin ortaya çıkması için istifa ettik” başlığıyla verdi haberi. Spotta bakan Güler ve Çağlayan’a deklare edilen “Çirkin oyunu bozmak” kod cümlesiyle gördü. Bayraktar’a ise haberin sonunda yer verip “Başbakan da istifa etsin” çıkışını elinden geldiğince sakladı.
Star: Deklarasyonlu haber
Star gazetesi de benzer bir taktiği birinci sayfadan uyguladı. Başlığı “Kirli tezgahı ortaya çıkartmak için üç bakan istifa etti” olan haberde Çağlayan’dan bahsedilmedi. Haberin devamı 13. sayfadaydı.
Spot aynen şöyle: “Seçim ayarlı operasyon çocuklarını hedef alan İçişleri Bakanı Güler, Ekonomi Bakanı Çağlayan ve Şehircilik Bakanı Bayraktar bakanlıktan istifa etti. Bakanların gerekçesi “Çirkin oyunu bozmak ve gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak” oldu. Star böylece Bayraktar’a söylemeyi reddettiği kod cümleyi söyletmiş oldu.
Yeni Akit: Bayraktar konuşmamış gibi yaptı
Yeni Akit ise istifa haberini kabine değişikliği haberinin yanına küçük haber olarak girdi. Haberin devamı 8. sayfada yer aldı. Ancak Bayraktar'ın sözlerine yer vermedi.
Türkiye: Metiner ve Tayyar ile yanıt
Türkiye gazetesinin gizleme haberi ise daha “profesyonelceydi”. Haber Bayraktar’a tepki: Seninki istifa değil ihanet!”.
Birinci sayfadan görülen haberde Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar’ın “namertlik” siyasi ahlaksızlık” “ucuz insan” gibi düzeyli sıfatlarla Bayraktar hakkındaki görüşlerine yer verildi. Sayfa 12’de devam eden haberin üstünde üç bakanın istifa ettiğine dair kısa bir haber yer aldı. Başlık “Beklenen oldu 3 bakan istifa etti”ydi.
Yeni Şafak: "Saçmaladı" yorumu
Yeni Şafak ise şiddetin dozunu artırmıştı. Haberin başlığı şöyle: “Ayarları bozuldu”. Spotu alıntılamak yeterli:
“Şehircilik Bakanı Bayraktar bakanlıktan ve milletvekilliğinden, eski İçişleri bakanı Şahin ise partisinden istifa ettiklerini açıkladılar. İstifasıyla kimyası bozulduğu anlaşılan Bayraktar, 'Başbakanın istifa etmesi gerekir' sözleriyle saçmaladı."
Akşam: Editör harikası
Akşam gazetesi iktidara yakın gazeteler grubuna en son katılan olarak en radikal tavrı gösterdi. İstifa haberlerine birinci sayfada hiç yer verilmedi. Haberi 12. sayfanın en altına kısa haber olarak verdi ve başlığı “Paralel istifa: Kirli bir tezgah kuruldu” olarak attı.
Haberde Bayraktar’ın açıklaması öyle güzel editlenmişti ki, sanki bakan istifa ederken hiçbir sorun olmamıştı. Şöyle verildi: “İzah edemeyeceğim hiçbir husus yok. Sayın Başbakan’ın istediği bakanla çalışmak veya istediği bakanı görevden almak en tabii hakkıdır ve yetkisidir. Bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum”.
Bu kadar… (HK)