Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon ile LGBTİ dernekleri Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan trans kadın mahpuslar Buse ve Diren’in maruz bırakıldıkları ayrımcılık ilişkin İstanbul şube binasında basın toplantısı düzenledi.
Buse 22’li yaşlarında yanında avukatı olmadan “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hakkında müebbet hapis kararı verilen ve cinsiyet kimliğini mahpuslukta tanımlayan 40’lı yaşlarında bir trans kadın.
Diren ise “örgüt propagandası” suçlamasıyla Ağustos 2017’de Diyarbakır’da tutuklanan ve üç yıl hapis cezası verilen bir trans kadın.
TIKLAYIN - Tekirdağ 2 Nolu’da İki Günahkar(!); Diren ve Buse
Buse’nin daha 17 yıl cezası var. Diren ise bir yıl sonra tahliye olacak. Her ikisi de cezaevinde tecritte tutuluyorlar.
Derya Özata: Buse ailesi ve çevresi tarafından yalnızlaştırıldı
Açıklamada ilk sözü Hapiste LGBTİ’den Derya Özata aldı ve Buse’nin yaşadıklarını, süreci Avukat Eren Keskin’e nasıl aktardıklarını anlattı:
“Buse ailesi ve siyasi çevresi tarafından yalnızlaştırıldı. Bir yıldır onunla mektup arkadaşlığı yapıyorum. 2015’ten beri cinsiyet kimliği için hormon alımına başladı ama ameliyat için cezaevine yazdığı dilekçelerin hiçbirine cevap alamadı. 30 ve 60 günlük olmak üzere iki defa açlık grevine girdi.
“Ona yolladığımız kadın kıyafetleri cezaevi yönetimi tarafından içeri alınmadı. Bana gönderdiği bir mektupta ‘21 gün Bakırköy’de kaldığımda ayağımda ne çorap ne ayakkabı vardı. Açlıktan ölmek üzereydim. Bedenimin kadın olarak görünebilmesi için her gün mücadele veriyorum’ diyordu.
“Biz ona hukuki bir destek sağlayamıyorduk. O nedenle Eren Keskin’e gittim.”
Eren Keskin: Medeni kanununda cinsiyet değişikliği hakkı tanımlanıyor
Eren Keskin kendisine verilen bilgilerden sonra cezaevine iki kez ziyaret yaptıklarını söyledi ve Buse ile Diren’in cezaevinde yaşadıklarını, hukuki süreci aktardı:
“Kişinin cinsiyet değişikliğine başvurması işlemi, Medeni Kanun 40. maddesinde tanımlanıyor. 40. maddeye göre, kişi mahkemeye başvuruyor ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak için izin istiyor. Mahkeme, kişiyi teşekküllü bir devlet hastanesine sevk ediyor.
“Hastane heyeti , 'kişinin fizikken ve ruhen cinsiyet değiştirmesinin uygun' olduğuna ilişkin rapor veriyor, mahkeme de ‘cinsiyet değiştirmeye' izin veriyor.
“Buse’nin ‘cinsiyet değişikliğine” ilişkin izin kararı var”
“Buse, tüm bu işlemleri cezaevinde tamamlamış; kendi çabasıyla Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, 'cinsiyet değiştirme izni' talep etmiş.
“Mahkeme Buse'yi Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu'na sevk etmiş ve Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu, 21 Temmuz 2017 tarihli raporu ile 'Kişinin transseksüel yapıda olduğu ve cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından uygun olduğu' şeklinde durum tespiti yapmış. Ve mahkeme de bu raporu dayanak alarak Buse'nin 'cinsiyet değişikliğine' ilişkin izin kararını vermiş ve bu karar kesinleşmiş.
“Ameliyat olmasının önünde yasal bir engel yok”
“Ancak, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfik İşleri Genel Müdürlüğü, Türk Ceza Kanunun 122. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ayrımcılığı Yasaklayan 14. maddesine aykırı bir biçimde, Buse için verilen raporun yetersiz olduğuna karar vermiş.
“Ve şöyle demiş, ‘...adı geçenin cinsiyet değişikliği ameliyatının kurumdaki yaşantısına devam etmesi açısından tıbbi açıdan bir zorunluluk olup olmadığı tespit edilmeli ve zorunluluk yoksa hükümlünün tahliyesinden sonra da ameliyat olması mümkündür... '
“Buse, kendi cinsiyet kimliğine sahip bir kadın; Dört yaşından bu yana kendisini kadın olarak görüyor. Ve Medeni Kanunun ona verdiği hakkı kullanarak ameliyatla kadın olmak istiyor. Bunun önünde yasal hiçbir engel yok.
"Buse'nin tek dileği var: 'Bedenimdeki hapishaneden kurtulmak istiyorum' diyor.” (TP)