Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda ziyaretinde Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile birlikte düzenlediği basın açıklamasında, Türkiyeli bir aileden alınıp lezbiyen bir çifte verilen Yunus isimli çocuğun biyolojik ailesine “iade edilmesi”ni istedi.
Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Koruyucu aile sisteminde, çocukların kendi kültürlerine uygun aileye, mesela Müslümansa Müslüman bir aileye verilmesi gerekir. STK’ların olayı Hollanda hükümetine ve yargısına bırakmaması ve kendilerinin devreye girmesi gerekir.
“Bunu halkının çoğunluğu Müslüman olan bir kültür için söylüyorum, eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi o toplumun ahlak kurallarına ve inanç değerlerine terstir. Biz emaneti emin ellere teslim etmek zorundayız. 6 yaşındaki çocuk böyle bir tercih yapamayacağına göre, bu tercihi yetkili kurum yapmalıdır.
“Ben Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurdum. Bunu kurmamın neden, aile toplumsal bir kurumdur.
“Umut’un biyolojik ailesine iadesi yargının elinde. Aile iki çocuklu, nasıl öbür çocukları iade edildiyse, üçüncü çocuklarının da iade edilmesini temenni ediyoruz.”
Erdoğan, Hollandalı bir gazetecinin bu yaklaşımın Türkiye’nin AB’ye girişini olumsuz etkileyeceğini düşünüp düşünmediğini sorması üzerine “Ben Hollanda’nın bu üyeliğe olumlu yaklaştığını düşünüyordum. Herhalde bu konudaki olumsuz yaklaşım size ait” dedi.
Yunus ve koruyucu ailesi gizli bir adreste tutuluyor
Yunus’un koruyucu ailesi, Erdoğan’ın gelişi nedeniyle geçen hafta adresi gizli tutulan bir eve yerleştirildi. Lahey Gençlik Hizmetleri Ajansı temsilcisi Tanja van Dijk, bu değişikliği koruyucu ailenin ve Yunus’un güvenliği için gerçekleştirdiklerini açıklamıştı.
Hollanda Başbakan Yardımcısı Lodewijk Asscher de NPR’ye yaptığı açıklamada sosyal hizmetlerin tehlikede olan çocukları ailelerinden aldığını hatırlatırken, “Hollanda’da koruyucu aile seçimi özenle yapılır. Bu aileleri ırk temelinde yapmayız, bunun yerine çocuğun emin ellerde olduğundan emin olmaya çalışırız” diye konuşmuştu.
Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nden Mark Verheijen de Türkiye hükümetinin homofobik yaklaşımının Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecini olumsuz etkileyeceğini belirtmişti.
Ne olmuştu?
Şu anda 9 yaşında olan Yunus'un 5 aylıkken Hollandalı makamlarca ailesinin elinden alınmasının nedeni, kolundaki kırık ve başındaki şişlikler yüzünden hastanelik olmasıydı. Yunus'un annesi, oğlunu yanlışlıkla yere düşürdüğünü öne sürmüş, Gençlik Dairesi ise bu olayı çocuğa kötü muamele edildiğinin açık bir kanıtı olarak değerlendirmişti. NRC Handelsblad gazetesinin haberine göre, ailenin diğer iki çocuğu da benzer sebeplerle sosyal hizmetlerce alınmak istenmiş ancak aile çocuklarını Türkiye’ye getirerek buna engel olmuştu.
Bozdağ, Yunus isimli oğlan çocuğuyla ilgili yeni dava açılması için Yurtdışı Türkler Başkanlığı'na talimat verdi ve Hollanda hükümeti nezdinde girişimde bulunacaklarını açıkladı.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun da inceleme başlattığı, 17 Nisan'da Almanya'dan başlayarak bazı ülkelerde yapılacak araştırmalar üzerine bir rapor hazırlanacağı da açıklandı.
Üstün, "Biz o kültürü de kınamıyoruz ama yabancı bir kültür olan eşcinsel aileye veriliyor. Çocuk haklı sebeplerden alınsa bile ailenin kültürüne en yakın kültüre verilmeli" diye konuştu. (ÇT)