“Son kitabımız, Kural Tanımayan Bir Moda Kılavuzu, bu hafta raflarda olacak. Elimizdeki kitapları da bitirene kadar satışımız devam edecek. Kapanma sürecimiz hazirana kadar uzayabilir. Ancak ondan sonra kesin olarak kapatıyoruz.”
Bu sözler, kapatılacağı duyurulan feminist yayınevi Ayizi Yayınevi'nin kurucularından Aksu Bora’ya ait.
Bundan dokuz yıl önce Ankara’da kurulan yayınevi, kadın yazarların kitaplarını okuyucu ile buluşturduğu için feminist yazımı takip edenlerin ortak noktasıydı. Yayınevi, şu ana kadar kadınların kaleme aldığı 63 kitabı okurla buluşturdu.
"Elimizdeki kitaplar bitene kadar satışlar devam edecek"
Yayınevini ekonomik nedenlerle kapatmak zorunda kaldıklarını belirten Bora, son dönemdeki ekonomik sorunların yayınevlerini de etkilediğini söylüyor.
“Matbaa çalışanlarından kağıt sektörüne kadar herkes ekonomik süreçten etkilendi. Biz de, kitap yayınlayamaz hale geldik. Bu koşullar altında yayınevini sürdüremeyeceğimiz için kapatma kararı aldık. Elimizdeki kitaplar bitene kadar satışımız devam edecek. Yeni kitap basmayacağız.”
“Kadınları cesaretlendirdik”
Yayınevinin şimdiye kadar yazılarını yayınlatmakta zorluk çeken veya yayınevlerine ulaşmayan kadınların kitaplarını yayınladığını hatırlatan Bora, şunları söylüyor:
“Biz kadınları yazma konusunda yüreklendiren, cesaretlendiren bir yerde durduk. Bu nokta üzerinden kitaplarını yayınladık. Yayınevimiz kapansa da kadınlara yine yazmaktan vazgeçmeyin diye sesleniyoruz.”
Ayizi Yayınevi’nden çıkan bazı kitaplar şöyle:
Reyhan Saygın’tan Denizlere Çıkar Sokaklar, Çimen Sofya Kurban’dan Cebimdeki Taşlar, Ekin Açıkgöz’den Her İşte Bir hayat Vardır, Ayşe B. Kaban’dan Ne Malum, Burcu Karakaş’tan “Ne olmuş güldüysek. Evrim Alataş kitabı, Çimen Günay Erkol'dan Yaralı Erkeklikler-12 Mart Romanlarında Yalnızlık Yabancılaşma ve Öfke, Pınar İlkiz'den Hakikaten-Sevin Okyay Anlatıyor, Tomris Alpay'dan Gülsün-Agavni-Zilha, Nedret Güvenç'ten Kendini Arayan Yıldız.
TIKLAYIN - Aksu Bora'nın bianet yazıları
TIKLAYIN - "Aramızda" Raflarda: Arkadaşlık Feminist Bir Konudur
Ayizi Yayınevi kendi web sayfasında kuruluş öyküsünü şöyle anlatıyor: 2010'da üç feminist tarafından kuruldu: Aksu Bora, İlknur Üstün, Selma Acuner. Feminist bir yayınevinin neye benzeyebileceğini deneyerek görmek istedik asıl olarak. Başka örneklere bakarak bir şeyler tahmin edebilirsiniz ama denemeden bilemezsiniz, değil mi? Mesela, feminist kitaplar yayınlayarak mı feminist yayınevi olunur? Feminist kitap ne demektir? Feminist bir yayınevi feminist hareketin neresinde durmalıdır? Biz işte o gün bu gündür deniyoruz. Türkçe yazılmış ve çeviri kitaplar bastık. Edebiyat, derleme, inceleme, biyografi... Türkçe edebiyatta yeni seslere kulak verdik, araştırma incelemede de. Çeviri kitaplarda kılı kırk yarıp mümkün olduğunca kalıcı, çevrilmeye değer kitaplar yayınlamaya çalıştık Atölyeler yaptık, tartışma toplantıları, okuma grupları... Amargi Dergiyle ve Kadın Koalisyonuyla çok yakın dayanışma ilişkileri kurduk. Genç editor ve çevirmenlere alan açmaya çalıştık, onları destekledik. |
(EMK)