Basın Özgürlüğü Üzerine
Karl Marx (Çev. Kurtul Gülenç & Önder Kulak)
Yayınevi: Dipnot Tarihi: Mayıs 2012
Yaz başlarında özgün çalışmaların yanı sıra çeviri metinlerle de raflardaki yerini alan Dipnot Yayınları, Karl Marx'ın gazetecilik deneyiminin bir ürünü olan Basın Özgürlüğü Üzerine metnini de okuyucuyla buluşturdu.
Kitap, Marx'ın Ekim 1842 senesinde editörlüğünü üstlendiği Rheinische Zeitung gazetesinde Mayıs 1842'de yayınlanmış "Basın Özgürlüğü Üzerine" makalesini Haluk Gerger ve Thedor Oizerman'ın sunuşuyla okuyucuya sunuyor.
Marx'ın Prusya Sansürü'ne karşı entelektüel ve devrimci duruşunun manifestosu olarak değerlendirilebilecek metnin Türkiye özelinde önemini kavramak için Gerger'in kaleme aldığı "Sunuş" yazısına başvurabiliriz: "Marx'ın yaşam projesinde özgürleşme ve kurtuluş, nihayet insani potansiyelin alabildiğine gelişmesi, onun en gelişmiş haline takbül eden toplumsal yapılanmanın oluşması, farklı bir insani-toplumsal varoluşun gerçekleşebilmesidir.
Tüm şiddet türlerinin yaşamın her alanında bütünüyle ortadan kalktığı gerçek barış ortamıdır bu aynı zamanda. Basın-yayın alanı, bu süreçte kilit rol oynayan stratejik bir toplumsal iletişim evrenidir."
Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları: Profesyonellik, Piyasa ve Sorumluluk
Oğuzhan Taş
Yayınevi: İletişim Tarihi: Mayıs 2012
Ankara Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde öğretim elemanı Oğuzhan Taş'ın 2011 baharında savunmasını verdiği doktora tezinden yola çıkarak hazırladığı Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sırları: Profesyonellik, Piyasa ve Sorumluluk kitabı, çokça alıntılandığı gibi medya eleştirilerinin etrafında örgütlendiği objektiflik, tarafsızlık, bağımsızlık, profesyonellik ve sorumluluk gibi kavramları tartışmaya açıyor.
İki ana bölümden oluşan çalışmanın "Gazetecilik Etiğinin Tarihsel ve İdeolojik Kaynakları" üst başlıklı ilk bölümü, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde gazetecilik alanlarının oluşumuyla sunduğu tarihsel çerçeve aracılığıyla gazetecilik etiği ile toplumsal sorumluluk ve profesyonelleşme arasındaki ilişkiyi sorunsallaştırmakta.
"Türkiye'de Gazetecilik Etiğinin Sınırları" üst başlıklı ikinci bölüm ise, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemi basın tarihiyle başlattığı tartışmayı yakın dönem siyasal hayatına damga vuran iki "skandal" olayın haberleştirmesinin sorunsallaştırıldığı bölümle sonlandırıyor.
Taş'ın çalışması, Türkiyeli gazetecilerin ve gazeteciliğin kuramsal boyutuyla ilgilenen araştırmacıların uzun süredir beklediği bir baş ucu çalışması niteliğinde.
"Medya Ne ki... Herşey Yalan!": Kent Yoksullarının Günlük Yaşamında Medya
Hakan Ergül, İncilay Cangöz, Emre Gökalp
Yayınevi: İletişim Tarihi: Temmuz 2012
Hakan Ergül, İncilay Cangöz ve Emre Gökalp'in Eskişehir'in Tepebaşı Belediyesi'ne bağlı Kızıltepe ve Gültepe mahallelerinde yürüttükleri saha çalışmasının bir ürünü olan "Medya Ne ki... Her Şey Yalan!", kentsel yoksulların hane içiyle medya ve onun uzantısı olan teknolojik aygıtlar aracılığıyla kurduğu ilişkiyi problematize etmekte.
Bu bağlamda karşılaştıkları sorunlar ve soru işaretleri, yoksulluğun görüngülerine dair alışılagelmiş, kanıksanmış çok sayıda bulgunun sorgulanmasını kaçınılmaz kılmakta.
Yazarlar bu durumu şöyle izah ediyor: "Yoksunluğun bütün ağırlığıyla çöktüğü gündelik hayatlarda yüreklerdeki bungunluğa bir çare arayışı ile bir teknolojiye sahip olma güdüsü arasındaki duygulanımsal ilişkiyi -ki bu, tecimsel dünyada tüketime tahvil edilebilen 'verimli' bir ilişkidir-, rasyonel bir açıklamayla kavramak olanaksız.
Yoksulun dünyasında bir iletişim teknolojisinin varlığıyla neyi örttüğü, yokluğunda neyi belirginleştirdiği, hissedilen hangi eksikliğe karşılık geldiği ve ne vaat ettiği, aracı kullananların habitusunda gezinmeyi gerekli kılıyor".
"Yoksulluğu Dinlemek, İzlemek, Konuşmak", "Yoksulun Hanesinde Medya" ve "Yoksul Hanelerde Medyanın Cinsiyeti" başlıkları altında okuyucuya sunulan araştırma, Türkiye'de medya çalışmalarının ihmal ettiği alanlardan birisine odaklanması sebebiyle ayrıca dikkate değer.
Bir Kapıdan Gireceksin: Türkiye Sineması Üzerine Denemeler
Umut Tümay Arslan (der.)
Yayınevi: Metis Tarihi: Haziran 2012
Bu Kâbuslar Neden Cemil (2005) ve Mazi Kabrinin Hortlakları (2005) kitaplarıyla tanıdığımız Umut Tümay Arslan'ın yakın dönem Türkiye sineması üzerine makalelerden müteşekkil ilk derlemesi olan Bir Kapıdan Gireceksin, çeşitli alanlarda araştırmalarıyla tanıdığımız on dokuz isim aracılığıyla okuyucusuna ve sinema alanında çalışan araştırmacılara güçlü bir perspektif sunmakta.
Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem gibi isimlerin yanı sıra yakın dönem Türkiye sinemasının çevresinde örgütlendiği kimlik meselesine dair kilometre taşı oldukları iddia edilebilecek Duvara Karşı, Bahoz ve Çoğunluk gibi filmlere dair makalelerin de yer aldığı çalışmada popüler olan da ihmal edilmiyor.
Fatih Özgüven ve Barış Engin Aksoy'un Recep İvedik'e dair okumaları bu anlamda hayli önemli bir alanı işaret etmekte.
Kategorik olarak beş alt başlık altında sunulan makalelerin ele aldıkları filmleri ve yönetmenleri Türkiye sinemasında konumlandırmak konusundaki başarılarının ve nihayetinde ortaya çıkan tablonun yeni Türkiye sinemasını resmetme konusundaki başarısının Arslan'ın daha önceki çalışmalarında okuyucusunu cezbeden güçlü ve yetkin gözünün bir ürünü olduğu açık.
Sinemada Hayat Var: Oğuz Onaran İçin
Seçil Büker & S. Ruken Öztürk (der.)
Yayınevi: De Ki Tarihi: Haziran 2012
Hayli geniş bir sinema kitaplığıyla okuyucunun karşısına çıkan De Ki yayınlarının yaz dönemine girerken raflarda yerini alan yeni kitap Sinemada Hayat Var, Türkiye'de sinema alanında araştırma yürüten pek çok ismin hocası olan Oğuz Onaran'ın sinema zevkinin öğrencilerinin kalemiyle işlendiği bir çalışma.
On alt başlıktan oluşan derlemenin yazarları, klasikleşmiş Oyunun Kuralı, Yer Sarsılıyor, Yaban Çilekleri, Kaos, Güney, Özgürlük Hayaleti, Leopar, 8½, Mösyö Verdoux, Jules ve Jim, Hiroşima Sevgilim, Dekaloglar, Daire, Taraf Tutmak, Bilinmeyen Kod, Ömrümüzden Bir Sene gibi filmlerin yanı sıra yakın dönem Türkiye sinemasından Uzak, Hayat Var ve Çoğunluk gibi filmleri de analiz etmekte.
"Kimler Ölümsüz" başlığı altında ise, film analizlerinin yanı sıra Onaran için önemli belli başlı oyuncular hakkında kaleme alınmış yazılar da yer almakta.
S. Ruken Öztürk ve Seçil Büker'in özenli çalışmasının bir ürünü olan derleme, tüm sinemaseverleri Oğuz Onaran'ın derslerine davet eder nitelikte. (BŞ/HK)
* Medya Kitaplığı Dosyasına ulaşmak için tıklayın.