Amargi Dergi'nin 18. sayısı çıktı. Yeni sayının dosya konusu "ev". Yayın kurulu, şimdiye kadar daha çok ev içi emek ve kadınların kamusal hayata katılımı çerçevesinde tartışılan evi, içindeki her şeyle ve kendi deneyimleriyle birlikte ele alıyor.
Ev kadını olmak ne anlama gelir? Evde özgür olmak mümkün müdür? Sunahan Develioğlu, ev kadını olmamayı eğlenceli bir dille anlatıyor. Pınar Selek evden uzakta olmayı ve evini yanında taşımayı anlatırken Sema Aslan, "taşınabilir evler" hayalini okurlarla paylaşıyor.
Ayşe Akalın, yazısında ev kadınlığının sınıfla ilişkisini tartışırken, Handan Çağlayan da yersiz yurtsuzlaştırılmanın anlamını tartıştığı yazısında, bir kadının yerinden edilmesinin onu nasıl güçsüz biri haline getirdiğini anlatıyor.
Dosya dışı yazılarda ise Gülnur Savran Kadın İstihdamı Genelgesi vesilesiyle, kadın istihdamının bir fırsat eşitliği sorunu olarak görülmesini tartışırken, Joan Scott ile yapılmış bir söyleşi de dergi sayfalarında yer buluyor.
Feminist tartışmalar bölümünde Amargi Sözlü Tarih çalışmasını yürüten Amargist grubuyla yapılmış bir söyleşi, feminist hareketin kendi üzerine düşünmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Baharda İstanbul'da bir konferans veren Julia Kristeva'nın hem İstanbul'da yaptığı konuşma hem de düşüncesi üzerine eleştirel bir yazıyı Hatice Yurttaş kaleme almış. Feride Eralp'ın Tiyatro Boyalıkuş üzerine yazısı ise okurları feminist tiyatronun olanakları üzerine daha fazla düşünmeye çağırıyor.
18. sayının kapak fotoğrafı, Laleper Aytek'e ait. Dergide Aytek'in fotoğrafın cinsiyeti üzerine bir de yazısı bulunuyor. Eda Özyurt ise Heavy Metal'in kadınlarını anlatıyor. (BB)
* Amargi Feminist Dergi ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayın