Yeryüzünde canlılar âlemi gelmiş geçmiş en büyük krizin tehdidi altında. “İkiz krizin” desek daha doğru olur: İklim krizi ile biyoçeşitlilik krizi bir arada.
Son buzul çağının sonundan bu yana – yani yaklaşık 11 bin yıldır – insan medeniyetini şekillendiren tarım devrimi tüm oluşum ve gelişimini “ılıman” iklim şartlarına borçluydu.
Canlıların oluşum, gelişim ve varlığını sürdürebilirliğinin temel dayanağı ise biyoçeşitlilik: Canlılar arasındaki karşılıklı ilişki. Tüm hayat formları birbirine bağlı.
Ilıman iklim ortamı çökmekte, buz(ul)lar erimekte, her yer yanmakta, sıcak dalgalar ve kuraklık ortalığı kasıp kavurmakta, açlık, göç, çatışma ve savaşlar alabildiğine artmakta.
Karada ve denizlerde yaban hayatı, endişe verici biçimde büyük bir hızla azalmakta, her gün yaklaşık 20 canlı türü, bir daha geri gelmemek üzere –sonsuza kadar– yok olmakta.
Bu iki temel gerçeklik, yani iklim ve biyoçeşitlilik krizleri, ayrıntılı bilimsel araştırmalar sonucunda mükemmelen belgelenmiş, dünyanın en iyi bilinen gerçekleri arasında.
İklim ve biyoçeşitlilik sistemleri çökerse, toplumlar ve tüm hayat biçimleri tam bir çöküşe uğrayacak! Yaklaşan bu en büyük felaket, net bir bilimsel kesinlik arz ediyor.
Dünya ülkeleri, siyasi örgütler BM öncülüğünde yerkürenin ısınmasını engellemek ve çöküşten korunmak için çeyrek yüzyıldır toplantı üstüne toplantı yapıyor.
Geçen Pazar, Birleşmiş Milletler’in (BM) 25. İklim Zirvesi (COP25), yeryüzü ve üstündeki canlılar adına tam bir hezimetle sona erdi. Dünya liderleri, hedeflere ulaşmak için en ufak çaba harcamadı.
Küresel ısıtmayı endüstri çağı öncesine göre 1,5 derece ısınmanın altında tutma ve böylece yerkürenin yanıp tutuşması gibi bir felaketi önleme hedefi tutturulamadı.
COP 25’ten çıkan ortak metni değerlendiren iklim aktivisti kuruluşlarından birinin sözcüsü, “Bu metinden daha kötü tek bir durum var, o da iklimin durumu” dedi. Haklıydı.
Peki, bu gözle görülür facia karşısındaki bu inanılmaz vurdumduymazlığı hangi terimle adlandırmalıyız: Buna intihar mı demeliyiz, ekokırım mı? Aslında ikisi de değil!
Doğru, COP25’teki çuvallama benzersizdi. Tarihin en büyük yangın ve sıcaklarıyla boğuşan Avustralya, ABD ve Brezilya liderleri “kundakçılık” ve sabotaj yapmaktaydılar.
Ama iklim zirvesinde çocukların, gençlerin, yerli liderlerinin kolektif örgütlenmesi de bir o kadar benzersizdi: Adalet arayışçıları “discobedience” adlı direniş dansını yapıyorlardı.
Yazar - aktivist Naomi Klein’a göre dünyada aynı anda 3 yangın sürüyor: İklim yangınları, neofaşist kundakçı liderlerin yangınları ve bir de adaletin gürüldeyen yangınları.
Klein devam ediyor: “Sizleri İngiltere’deki genç iklim grevcileri ile baş başa bırakıyorum. Şöyle diyorlar: ‘Greta kıvılcımdı, bizlerse bozkır yangınıyız.’
Ve ekliyor: “Siz de bozkır yangını olun.” (http://acikradyo.com.tr/editorden/naomi-klein-gezegen-kundakcilari-video)
Dünyada 68 gençliğinin en önemli sembollerinden biriydi bozkır yangını. Şimdi yeni iklim adaleti enternasyonalinin doğuşuna tanık olduğumuz bugünler için de geçerli.
Yazar - aktivist Chris Hedges, yönetici seçkinlerin de COP25’te insanlık için bu en ağır varoluşsal tehdide karşı anlamlı bir tedbir almayarak insanlığı boğazladığını yazıyor.
Ve o da ekliyor: “Umut sokaklarda. Hong Kong’da, Hindistan’da, Şili’de, Fransa’da, İran’da, Irak’ta ve Lübnan’da milyonlar durumu kavrıyor. Onlara katılma zamanı.”
(https://www.truthdig.com/articles/hope-lies-in-the-streets/)
Evet, yazarlar haklı: Bozkır yangını olmalı, sokaktakilere katılmalıyız!
* Bu yazı dizisi Oslo Metropolitan Üniversitesi Gazetecililk ve Uluslararası Medya Merkezi OsloMet (Oslo Metropolitan University Journalism & Media International Center) mali desteği ile yayımlanmaktadır.
İklim krizi yazıları
Demet Bilge Erkasap/ Başlangıç / İklim Krizi Yazıları Her Çarşamba bianet'te
2/ Gökşen Şahin / Hukuktan Geçen İklim Adaleti Mücadelesi
3/ Elif Ünal / Nereden Çıktı Bu İklim Aktivistleri?
4/ Menekşe Kızıldere / İklim Krizi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
5/ Buket Atlı / Havalar Nasıl Oralarda?
6/ Abdullah Aysu / İklim Krizi ve Tarım: Küreselleşmenin Panzehiri Yerelleşmek
7/ Prof. Dr. Doğanay Tolunay / Doğanın Gücünün ve Kırılganlığının Farkında mıyız?
8/ Aslı Gemci / İklim Krizi Biyolojik Çeşitliliği Yok Ediyor
9/ Bilge Yerli / Krizin Büyüttüğü Çocuklar İklim Grevinde
11/ Menekşe Kızıldere / İklim Krizi ve İklim Müzakereleri: COP25 'in Kısa Özeti
12/ Ömer Madra / İntihar mı Bozkır Yangını mı?
13/ Alper Akyüz / İklim Krizi ve İletişimi
14 / Prof. Dr. Levent Kurnaz: İklim Krizi ve Kuraklık
15/ Prof. Dr. Kayıhan Pala/ İklim Krizinin Halk Sağlığına Etkileri
(ÖM/DB)