Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’deki Amerikan diplomatik misyonlarında görev yapan iki Türkiyeli çalışanın tutuklanmasıyla ilgili Türkiye hükümetinden hala kendilerine bir kanıt sunulmadığını belirtti.
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert günlük basın brifinginde Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan gerginlikle ilgili soruları yanıtladı:
“Türkiye hükümeti tutuklanan kişilerin bir tür terör faaliyetine karıştığını iddia ediyor. Bu çok ciddi bir suçlama. Bu konuda kanıt görmeyi arzu ediyoruz, hala bu kanıtı görmedik.
“ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen şu anda Türkiye’de.
“Türkiye’yle ilişkilerimiz bazı zamanlar karmaşıklaşıyor. Bu tutuklamalar elbette durumu daha karmaşıklaştırıyor.
“Benim ve bence hepimizin umudu, güçlü bir NATO müttefiki ve ortağı olarak, bu sorunun üstesinden geleceğimiz. İyimseriz.
“Çalışanımız olan insanların bu şekilde, özellikle de kanıt olmadan tutuklanmasını istemiyoruz.”
TIKLAYIN - ABD'nin Vize Yasağına Doğru: Rıza Sarraf'tan Gülen'in İadesine Neler Yaşandı
Türkiye, ABD’nin önşartlarını kabul etmedi iddiası
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen başkanlığındaki heyet Dışişleri Bakanlığına geldi.
Dün gerçekleşmesi planlanan ama bugüne ertelenen ABD Heyeti ile Dışişleri Bakanlığı yetkilileri arasında görüşmede başta vize konusu olmak üzere gündemdeki konular görüşülmesi bekleniyor.
ABD'li heyetin verdiği bilgilere göre vize krizinin bitmesi için ABD'nin dört şartı olduğu, Türkiye’nin ise bu şartları kabul etmediği iddia ediliyor.
Habertürk’ün diplomatik kaynaklara dayandırarak aktardığı habere göre, ABD’nin dört önşartı şunlar:
* Tutuklanan çalışanlarımızla ilgili kanıtlar iletilmeli
* Temasların ABD'nin isteğiyle olup olmadığı sorulmalı
* Çalışan ABD'nin talebiyle temas yürüttüyse tutuklanmasın
* Çalışanlarına dair soruşturmada ABD'ye bilgi verilmeli.
Ne olmuştu?
ABD Adana Konsolosluğunda tercüman olarak görev yapan Hamza Uluçay’ın Mardin Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan PKK'ya yönelik soruşturma kapsamında 7 Mart’ta tutuklanmasının ardından ABD İstanbul Başkonsolosluğu'nın çalışanı Metin Topuz, 4 Ekim’de Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmasında tutuklandı.
Bunun üstüne ABD, 8 Ekim Pazar akşamı Türkiye’den vize başvuru işlemlerini süresiz olarak askıya aldığını açıkladı.
ABD’nin kararına misilleme yapan Türkiye de ABD vatandaşlarına vize verilmeyeceğini duyurdu.
Ertesi gün, 9 Ekim’de bir ABD Konsolosluğu çalışanı N.M.C hakkında da gözaltı kararı olduğu ortaya çıktı.
N.M.C.’nin ABD Konsolosluğu’nda saklandığı iddia edilirken ilerleyen günlerde ABD Büyükelçisi John Bass, ABD misyonlarında saklanan herhangi biri olmadığını söyledi.
N.M.C.’nin eşi ve çocuğu 9 Ekim Pazartesi günü gözaltına alındıktan sonra 16 Ekim Pazartesi günü serbest bırakıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konuya ilişkin ilk olarak 10 Ekim günü, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de konuştu.
ABD’nin vize kararı için “Çok çok üzücü” diyen Erdoğan, Türkiye’nin kabile devleti olmadığını söyledi ve ABD’ye aynen karşılık verildiğini sözlerine ekledi.
Aynı gün öğleden sonra Sırbistan’da da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, uygulamanın sorumlusunun ABD Büyükelçisi John Bass olduğunu söyledi.
Ertesi gün ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, ertesi gün düzenlediği basın toplantısında vize uygulaması kararının ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray’ın kararı olduğunu söylese de Tayyip Erdoğan, ABD’yle yaşanan vize krizinin sorumlusunun Büyükelçi Bass olduğu konusunda ısrarını sürdürdü ve ABD’ye “Size muhtaç değiliz” dedi. (EKN)