Kadınlar Milletvekillerine Soruyor...

Kadın Birliği tüm erkek milletvekillerine gönderdiği mektupta, mal paylaşımından, parlemantodaki kadın sayısına, kadınların eğitim sorunundan, Avrupa Birliği kapısında kadın-erkek eşitliğine kadar pek çok konuya değindi.

Bodrum

Bodrum Kadın Birliği, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Meclis'teki tüm erkek milletvekillerine bir mektup göndererek, Medeni Kanun'dan kadın haklarına kadar pek çok konuda taleplerini ve sorularını ilettiler.

Birliğin milletvekillerine gönderdiği mektubu yayınlıyoruz;

Sayın milletvekili,

Medeni Kanun'un 'Edinilmiş mallara katılım rejimi' olarak bilinen maddesinin eskiden evli olanların yararlanamayacağı şekilde çıkmasını kabul eden TBMM'nin bir üyesi olarak size soruyoruz...

Cevap istiyoruz. Bir erkek milletvekili olarak eskiden evli olanlar arasında mısınız? Bu yasayı onaylarken evlilik süresince edindiğiniz malları eşinizle paylaşmak istememiş olabilir misiniz?

Kadınları temsil ettiğinizi düşünüyor musunuz?

Cevap istiyoruz. Yüzde 96'sı erkek olan bir Meclis'ten mağdur kadınların aleyhine bir kararı onaylarken, hemcinslerinizi temsil ettiğinizin farkında mısınız? Yoksa neredeyse tamamı erkeklerden oluşan Meclisimizde kadınları temsil ettiğinizi mi düşünüyorsunuz?

Cevap istiyoruz. Meclis'te kadınların adalet isteyen taleplerini savunacak kadın milletvekili yoksa, hiç değilse bu konuda tarafsız olamayacağınızı düşündünüz mü? Tarafsız olamayacağınızı bildiğiniz halde, niçin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kararı kadın-erkek eşitliği konularında uzmanlaşmış kişilere bırakmadınız? Niçin 30 yıldır bu konularda çalışan uzmanların seslerine kulaklarınızı tıkadınız?

Bu nasıl oy hesabı?

Cevap istiyoruz. Acaba partiniz toplumun hangi kesiminden oy alıyor. O kesimdeki erkek seçmenleri memnun ederek oylarınızı artırmayı mı hesapladınız? Oy hesabı yaparak alınan kararlarla yönetme anlayışının ülkemizi ne büyük badirelerle ve sıkıntılarla karşı karşıya bırakabileceğine dikkatiniz çekilmiyor mu?

Cevap istiyoruz. Ülkemiz parlamentoda kadın oranı açısından uluslararası sıralamalarda 116 ülke arasında 101. sıradadır. Avrupa Birliği standartlarının çok gerisinde, ayıplanacak bir durumdayız. Partiniz bu ayıbı örtmeye yönelik önlemler almak yerine kadınları güçsüz bırakmayı mı tercih ediyor? Kadın-erkek eşitliği uğruna çaba sarf etmeden Avrupa Birliği'ne girilemeyeceğini bilmiyor musunuz?

Bizler Avrupa Birliği'ne girme çabası içinde olan ülkemizin onlarca sorunundan birinin kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle kadınları mağdur edecek kararların alınmasını yanlış buluyoruz.

Kadınlar toplumda mağdurdur. Eğitim alanında eşit değildir. Gelir durumu açısından eşit değildir, siyasette eşit değildir. Bunun gibi onlarca gösterge açısından eşit değildir. Kadınları güçlendirmek, AB ülkelerinin arasına katılabilmekten çok, ülkemiz için gereklidir.

Güçlü kadınların yetiştirdiği çocuklara bakın

Çünkü; kadınlar gelecek nesilleri yetiştiriyor. Güçlü kadınların yetiştirdiği çocukları bir inceleyin. Acaba bu çocuklar etnik kökene dayalı terör örgütlerine, irtica hareketlerine dayalı terör örgütlerine katılıyor mu? Yoksa bu tür, ülkemizi alt üst eden örgütlere katılan çocukların anaları eğitim ve gelir açısından güçsüz bırakılmış kadınlar mı? Kadınların hiçbir açıdan mağdur edilmemesi kadınlar için bir miktar adalet getirecektir ama, ondan önemlisi ülkeye uygarlığı getirecek nesillerin yetişmesini sağlamaya katkısı olacaktır.

Soruyoruz; Medeni Kanun niçin yeniden düzenlendi? Kadınların mağduriyetini önlemek için değil miydi? Kanunun bu maddesi niçin mağdur durumdaki eskiden evlenmiş olan kadınları kapsamıyor?

Soruyoruz; "Kader mahkûmları için af yasası" çıkarılırken, geçmişe dönük çıkarılabiliyor da, niçin 'edinilmiş malları paylaşım rejimi' geçmişe dönük çıkarılamıyor?

Eşitlik ilkesi nerede?

Soruyoruz; toplumda eskiden evli kadın hakları ayrı, yeni evlenecek olan kadınların hakları farklı olabilir mi? Bu anayasamızın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı değil mi?

Soruyoruz; Yeni Medeni Kanun'un başka maddeleriyle kadınlara yeni sorumluklar yüklenmiştir. Eski evlilerin 'edinilmiş mallara katılım rejiminden' yararlanamadığı halde, kanunun diğer maddelerinde yer alan sorumlulukları yüklenmesi adil mi?

Soruyoruz; sözde bu mağduriyeti gidermek için eşler isterse 'edinilmiş mallara katılım rejimini' seçebilirler şeklinde bir ek madde getirildi. Eşler anlaştıktan sonra zaten malları aralarında paylaşabilir. Yasaların, anlaşmazlık halinde taraflardan biri mağdur olmasın diye çıkarıldığını bilmiyor musunuz?

TALEBİMİZ: Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek olan ek anayasa paketi içinde 'yargı reformu' konuşulurken, bu maddenin tekrar ele alınması ve bütün evlilikleri kapsayacak şekilde düzeltilmesidir.(ÇM)