Çocuk Doğurma Makinası Olmak İstemiyorlar

Kutlama programı ikili. Vali ve Ordu Komutanının eşlerinin katıldığı resmi programda konuşmalar, folklor ve konser vardı, kadın pek yoktu. Ayfer Baş dertlerimi kendi dilimde anlatmak istiyorum dedi. Kadınlar İHD şenliğine katılıyor.

Cumhur Kılıççıoğlu

Kadınlar Günü, günü ilk yarısında resmi programla, ikinci yarısı kadınların katılımıyla kutlanıyor. Önceki gün düzenlenen panelde ise kadınların sorunlarına sahip çıkması gerekliliği konuşuldu, kadınlara mücadeleye katılma çağrısı yapıldı.

Protokolde kadın az

Resmi kutlamada konuşmalar yapıldı, şiirler okundu, halk oyunları oynandı, yerel sanatçılar ve Öğretmenler Korusu konserler verdiler.

İl yöneticilerinin katıldığı programda Vali ve Ordu Komutanı 'nı eşleri Demet Okutan ve Vildan Altınbaş temsil etti. Kamu kuruluş temsilcilerinden hiç biri eşleriyle katılmadı.

Folklorcular başlarına bağladıkları simsiyah tülbentleriyle adeta mateme bürünmüş gibiydiler. Şiir okuyan Ayfer Baş isimli genç "dertlerimi kendi dilimde anlatmak istiyorum" dedi.

Günü ikinci yarısında, Kızlar Tepesi Anfi Tiyatrosu 'nda İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Halkın Demokrasi Partisi'nin (HADEP) de destek verdiği Şölen yapılıyor. Kadınlar allı- yeşilli-simli giysileriyle Kızlar Tepesi Anfi Tiyatrosu'na sabahın erken saatlerinde üçerli beşerli gitmeye başladılar.

Kadın Panelinden Mesajlar

Siirt'te oluşturulan 8 Mart Kadın Dayanışması Düzenleme Kurulu Belediye Yemek Salonu'nda 6 Mart'ta bir Panel düzenledi. Yüzlerce kadın katılımcının izlediği panelde, Aysel Adar, Adalet Taşçı ve Vatha Aydın isimli kadınlar birer konuşma yaptılar.

Artık mutfağa hapsedilmiş, çocuk doğurma makinesi olmayacağız mesajının da verildiği panelde konuşmacılar şu tespitleri yaptılar :

* Dünya Emekçi Kadınlar Günü sadece 8 Mart'ta değil, her gün kutlanmalıdır.

* Çeşitli dönemlerde devrimlere önderlik eden erkekler kadınların örgütlenmesini engelledi.

* 8 Mart'ın yaratıcısı Clara Zetkin, sadece bir ülkenin değil, bütün dünya kadınlarının önderidir.

* Kadın,kendi özgücüne dayanmalı, fiilen siyasetin içinde olmalıdır.

* Bisküvi reklamında bile cinselliğinin teşhiri, kadının hala özgürleşmediğinin kanıtıdır. Özgürlük ret etmekle başlar.

* Avrupalı kadınlarla aramızda korkunç bir uçurum var. Yozgatlı-Siirtli kadınlarla, Papatya kadınların sorunları farklıdır.

* Tecavüz, cinsel tacizlere hak verenler ve bunu meşru gören zihniyetler var. Kabahat bizde, hak arayamıyoruz.

* Kadın haklarına ilişkin uluslar arası sözleşmeler ve ülkemizde uygulanan yasalar var ama hep kağıt üzerinde kalıyor.Görücü usulü ile evlenmeler ve başlık parası gibi uygulamalar devam ediyor. Ama artık mutfağa hapsedilmiş, çocuk doğurma makinesi olmayacağız. (CK/NM)

Cumhur Kılıççıoğlu