İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde koruma polisiyle birlikte öldürülen Hanime Aslan davasının dördüncü duruşmasında, savcı azmettiricilikten yargılanan sanığın tahliyesini istedi.
Mahkeme Hanime Aslan ve yanındaki koruma polisini öldüren D.Z. ve babası H.Z’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Hanime Aslan’ın ailesinin avukatları ve davayı izleyen hak savunucuları, geçen duruşmada müdahillik dilekçesi sunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müdahil değil, kadın cinayetlerini engellemeye yönelik etkili adım atmadığı için sanık olarak duruşmada yer alması gerektiğini söyledi.
Mahkeme bakanlığın müdahillik talebini “Kurumun mağdur, suçtan zarar gören olmadığı anlaşılıyor” diyerek reddetti.
Duruşmada Hanime Aslan’ın iki kardeşinin ifadesi alındı. İkisi de 25 yıllık şiddeti baştan sona anlattı.
Bir sonraki duruşma 26 Kasım saat 11.00’da Çağlayan Adliyesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Hanime Aslan “H.Z. oğullarımı azmettiriyor” demiş
Avukat Perihan Meşeli, bu davada cinayetin azmettiricisinin cezalandırılmasına yoğunlaştıklarını söyledi.
“Daha önce D.Z.’nin ağabeyinin annesi Hanime Aslan’ı öldürmeye gelip, anneannesini sekiz kurşunla yaraladığı bir dava dosyası var. O dosyada da sanıklardan H.Z. azmettirici olarak yer alıyor. Ayrıca Hanime Aslan’ın kocası H.Z. hakkında üç-dört şikayeti var. H.Z. bunların bir kısmında ceza almış, bir kısmında almamış.
“Hanime Aslan’ın D.Z.’den şikayetçi olduğu ve H.Z.’nin azmettirici olduğunu söylediği ve zabıtlara geçen beyanları var. 2012’de ‘Özellikle ortanca oğlumu bana karşı azmettiriyor’ diyor.
“Bu duruşmada, H.Z.’nin beraat ettiği dosyalara ilişkin beyanda bulunduk. Beraat dosyalarından birinde, mahkeme müştekiyi ve sanığı çağırmadan tek celsede beraat kararı vermiş.
“İkinci beraat dosyasında ise önce Sulh Ceza Mahkemesi görevsizlik veriyor ve dosya Ali Ceza Mahkemesine gidiyor. Dosya görülmeye başladığında ise Hanime Aslan öldürülmüştü. Yani mahkeme onu dinleyemedi. Mahkeme Hanime Aslan’ın yakınlarına hiçbir tebligat yapmadığı gibi, Hanime Aslan’ı öldüren ve tutuklu sanık olan D.Z.’yi tanık olarak dinlemiş. Onun beyanına güvenerek beraat kararı vermiş.”
Avukat Meşeli, savcının her celsede baba H.Z.’nin beraatini istediğini, ancak H.Z.’nin cinayeti azmettirdiğinin açıkça görüldüğünü söyledi:
“D.Z. babasının kendisini azmettirmediğini iddia ediyor ve cezaevinden yazdığı dilekçede, annesine zarar vereceğini babası H.Z.’ye söylediğini ifade ediyor. Baba H.Z. de oğluna ‘yapma, annen zaten çok zayıflamış’ dediğini söylüyor.
“Madem D.Z. annesine zarar vereceğini babasına söyledi; baba H.Z. neden koruma polislerine haber vermedi? Boşanma duruşması çıkışında neden oğlunun yanına gitmek istemedi? Neden bunun tam tersine yanlış kapıdan çıkıp sigara içiyor?”
Ne olmuştu?
Hanime Aslan, şiddet gördüğü için çağrılı koruma tedbiri çıkarttı ve dava açtı. Oğlu D.Z., adliyeye gelerek duruşma çıkışında annesini ve koruma memurunu öldürdü.
3 Haziran’daki ilk duruşmaya tutuklu sanık D.Z. ve tutuksuz yargılanan baba H.Z. katıldı. D.Z. “asker kaçağı” olduğu için adliyeye giremediğini, adliye kapısında beklerken babasıyla yaptığı telefon görüşmesinde babasının annesine zarar vermemesi için yemin ettirdiğini söyledi. “Babamın bu cinayetle ilgisi yok” dedi.
H.Z. karısıyla barışmak için adliyeye gittiğini öne sürdü. Tanık olarak dinlenen koruma memuru D.A. ise, H.Z.’nin duruşma öncesinde barışçıl olmadığını, cinayetler sonrası da Adliye önünde gördüğünde heyecanlı olduğunu söyledi. H.Z. ilk duruşmada tutuklandı.
1 Temmuz’da görülen ikinci duruşmada Mor çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın müdahillik talebi reddedildi. H.Z.’nin kızkardeşi ve Hanime Aslan’ın 13 yaşındaki çocuğu ifade verdi.
21 Ağustos’ta görülen üçüncü duruşmada,
Duruşmaları çok sayıda feminist ve avukatın yanı sıra, öldürülen koruma polisinin polis arkadaşları da takip ediyor. (ÇT)