Torba yasayla ev işçilerine ilişkin düzenlemeler de geçti. Hem de İmece Ev İşçileri Sendikası’nın itiraz ettiği haliyle.
Yasa, ev işçilerini aynı işverenle 10 günden az ve 10 günden fazla çalışanlar olarak ayırıyor ve bu ayrıma göre haklar tanıyor:
* Bir ev işçisi aynı işverende bir ay içinde 10 günden fazla çalışıyorsa tüm sigorta haklarından yararlanıyor.
* 10 günden az çalışıyorsa, sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından faydalanabiliyor. Yani sağlık sigortası ve malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından faydalanamıyor.
Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıklayan İmece Ev İşçileri Sendikası’ndan Pınar Yanardağ, sekiz soruyla yasayla ilgili sorunları ve ev işçilerinin taleplerini anlattı.
Ev işçilerine özel bir yönetmelik gerekİdil Soyseçkin, Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG): Ankara’da temizlik firması sahiplerinin söylediğine göre, evlerin yüzde 85’i temizlik için ev işçilerini iki haftada bir çağırıyor. Dolayısıyla yasaya en önemli itiraz noktalarından biri 10 gün ayrımı. Aynı apartman görevlilerinde olduğu gibi, ev işçilerine özel bir yönetmelik çıkarılması lazım. Yoksa evin mahremiyetini bozmadan, evleri denetlemek çok zor. Bir müfettişin eve girmesi değil, ancak evinde işçi çalıştıranların bir takım iş güvenliği önlemlerini almak zorunda bırakılması gerekiyor. Bu kadınların çoğu 35-40 yaşlarında çalışmaya başlıyor. Zaten emeklilik için çok uzun süreye ihtiyaçları oluyor ve sürekliliği olmayabiliyor. Yani onların özel durumunu görmezden gelen yasalarla, bu kadınlar için bir geleceksizlik hali yaratılmış oluyor. Her sektörün ayrı yönetmeliğe ihtiyacı var. Ev hizmetleri de bunlardan biri. |
Önce 10 gün ayrımını açıklığa kavuşturalım. Ev işçisinin tüm sigortalardan faydalanması için ayda en az 10 gün çalışması gerekiyor. Bu 10 günü tek bir işverenle mi, yoksa farklı işverenlerle mi tamamlaması lazım?
Aynı işverenle ayda en az 10 gün çalışması gerekiyor. Bu işveren perspektifiyle yazılmış bir yasa, o nedenle işçiden değil, işverenden taraf olarak tanımlamalar yapılmış.
Ev işçilerinin ne kadarı aynı işverenle ayda 10 günden fazla çalışıyor?
Bu konuda net bir istatistik olmasa da şunu söyleyebiliriz: Aynı işverenle ayda 10 günden fazla çalışmak yaygın bir çalışma şekli değil. Gündelik ev temizliği için haftada bir ya da iki haftada bir çalışma şekli yaygın. Bu da ayda iki ya da dört gün yapıyor.
Ev işçisinin kaç gün çalıştığını işveren mi bildirecek?
Evet ve bunun hiçbir denetlemesi yok. Diyelim ki bir eve haftada üç gün, yani ayda 12 gün gidiyor. Ama işveren kolaylıkla 10 günden az çalıştığını söyleyebilir. Bu kanıtlaması zor bir durum. Dolayısıyla suistimale açık bir yasa.
Yeni yasayla ev işçilerine sağlık ve emeklilik hakkı tanınıyor mu?
10 günden fazla çalışıyorsa işveren tüm sigortalarını yapmak zorunda. Ama çalıştığı gün sayısı ayda 10’dan azsa, işverenin yükümlülüğü sadece iş kazası ve iş hastalığıyla ilgili.
Yasada ev işçisinin eğer isterse sağlık sigortası primini kendisi ödeyebileceği belirtiliyor. Ancak bu zaten varolan bir hak. Üstelik bunun için işçi olmasına da gerek yok. İsteğe bağlı sağlık sigortası uygulaması herkes için geçerli.
10 günden az çalışıyorsa sadece iş kazaları ve meslek hastalıklarını kapsayan sigortadan faydalanabiliyor.
Peki yeni yasa neyi değiştirdi? Nasıl yenilikler getirdi?
Önce neyi değiştirmediğini söyleyeyim: ev işçisinin, işçi sayılmasını sağlamadı. Çünkü İş Kanunu’nun ev hizmetlerini dışarıda bırakan 4. maddesi değişmedi.
Getirdiği yenilik ise, bizim de sigorta işlemlerini kolaylaştırmak için talep ettiğimiz kupon sistemi. Ancak bu sistem bizim talep ettiğimiz şekilde gelmedi. Görünürde bir kolaylaştırma var ama bu kolaylıkla sağlanan sigortanın içi boşaltılıyor. Biz sağlık ve emeklilik hakkını da kapsayan bir kupon sistemi istiyorduk.
Yasada ayda 10 günden az çalışanlara getirilen kupon sistemi, sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortasını kapsıyor.
Yasayla iş kazaları/iş güvenliği konusunda bir ilerleme sağlandı mı?
İş kazalarıyla ilgili bizim taleplerimizden biri denetim olması ve özellikle cam silme ve kimyasal madde kullanımı gibi hususlarda iş güvenliği tedbirleri gelmesi.
Ancak yeni yasayla, ev işçisini 10 günden az çalıştıran bir işveren yüzde 2’lik iş kazası primini yatırınca tüm yükümlülüklerinden kurtuluyor.
Normalde (İş Kanununa göre) bir işveren, bir içinin hem sigorta primlerini yatırır hem de iş güvenliği tedbirlerini alır. Bir iş kazası yaşandığında da, işverenin kusuru var mı diye bakılır ve yeterli iş güvenliği önlemini almadıysa iş kazasından sorumlu tutulur.
Ancak torba yasa ev işçilerini 10 günden az çalıştıran ev sahiplerinin işveren olarak sayılmadığını söylüyor. Dolayısıyla ev işçisine yüzde 2 primi ödediğinde tüm yükümlülüklerinden kurtuluyor ve iş kazasına karşı tedbir almak zorunda da hissetmiyor.
Geriye dönük sigorta hakkı tanınıyor mu? Örneğin 10 senedir çalışan bir ev işçisi (ayda 10 günden fazla çalıştığını varsayalım), bu yasayla birlikte sigortalanacak. Şimdiye kadar çalıştığı 10 seneyi sigortasına işletebilecek mi?
Hayır. Yasada geriye dönük haklar tamamen yok sayılıyor. Bunun için sendika olarak hukuki yolları deniyoruz. İki iş tespit davamız var. Ama geçmişteki hizmetleri kanıtlamak çok zor bir iş. Yani zor bir süreç.
Diğer işçilere ve ev işçilerine tanınmayan haklar neler?
En temel sorun 10 gün ayrımı. Bu bir çifte standart. Bir inşaata ya da herhangi başka bir işe çalışmaya gittiğinde, işveren işçiyi kaç gün çalıştığına bakmadan sigortalamak zorunda. ‘Yüzde 2’sini yatırdım, yüzde 10’unu yatırdım’ diye bir şey yok. Ama ev işçisinin bu hakkı verilmiyor. Burada bir ayrımcılık var.
İkinci bir nokta iş güvenliği tedbirleri. Gerçi Türkiye’de hiçbir sektörde iş güvenliği tedbiri olduğunu söyleyemeyiz ama evler, diğer işyerleri gibi denetlenmediği için iş kazalarından önce tedbir alınmıyor. (ÇT)