Ev işçilerinin iş kazalarına karşı sigortalanması için kupon sistemi torba yasaya girdi. Buna göre ev sahipleri, ev işçisi çalıştırdığını internet üzerinden beyan edecek ve çalışanın maaşını kupon olarak verecek. Ev işçisi kuponu tahsil ederken bunun yüzde 2’si iş kazası primi olarak yatırılacak. Bu sistem ayda 10 günden fazla çalışan ev işçileri için geçerli olacak.
Ev işçileri, bildirim sisteminin internet aracılığıyla kolaylaştırılmasını olumlu bulduklarını söylerken, “Fakat buradan sonra tablo değişiyor. Kupon sistemiyle işçilikten doğan haklarımız gasp ediliyor” diyor.
İmece Kadın Sendikası’ndan Serpil Kemalbay, yasanın ev işçisinin değil, SGK ve işverenin işini kolaylaştırdığını söylüyor. En önemli taleplerinden birinin, evlerde iş güvenliği sağlanması olduğunu belirten Kemalbay, “Kupon sistemiyle, ev işçileri olası iş kazalarının primini kendileri ödüyor. Ev işvereni tüm yükümlülükten muafken(*), neden evine iş güvenliği önlemi alsın?” diye konuşuyor.
“Hangi ev işçisi çalışmadığı günlerin primini ödeyebilir?”
Kemalbay, yasada sigorta prim teşviki olmadığını söylerken, ev işçilerinin çalışmadıkları günler için prim ödemelerinin de mümkün olmadığını vurguluyor. Ev işçilerinin primlerinin işveren değil, kendileri tarafından ödenmesinin yine kayıtsız ve güvencesiz çalışmaya neden olacağını ifade ediyor.
“10 günden az çalışıyorsa, işçi işçiden sayılmıyor. 10 gün çalışıyorsa, sağlık hizmetlerinden, emeklilikten yararlanmak için çalışmadığı günleri cebinden ödemesi gerekiyor. Bunu hangi ev işçisi ödeyebilir ki?
“Eğer 10 günden fazla çalışıyorsa da hiçbir prim teşviki olmadan, iş kazasına karşı primi kendisi ödüyor. Prim ödeme konusunda destek, teşvik gelmezse, ayda 30 günlük çalışmalar fiilen 10 gün şeklinde gösterilip, 20 gün kayıtsız çalışılır. İşçi yine güvencesiz kalır.
“Bizim istediğimiz işçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamında bir çözüm üretilmesi. Ama işçiyi köle gibi gören, nesne gibi gören bir yaklaşım söz konusu. Bu, ev işçisi çalıştıranlara ‘sizin işinizi kolaylaştırıyoruz’ demek. Zaten bu yasayı çıkartanların hepsi ev işçisi çalıştırıyor. Yani hepsi ya fiilen ev işvereni ya da potansiyel ev işvereni.
“Bu yasa iş güvenliğine dair bir yasa değil. Eğer bir ev işçisi iş kazası geçirirse, maliyeti nereden karşılanacak, onunla ilgili bir yasa. İş kazalarının yaşanmaması için alınan bir önlem yok. Sorun burada. Üstelik iş kazası primini de işçi kendi cebinden veriyor. Ayrımcılık aynen devam ediyor. Neden inşaat işçisi bir gün bile çalışsa, hem iş kazası hem emeklilik hem sağlık sigorta primi işveren tarafından ödenirken ev işçileri aynı haklardan faydalanamıyor?” (ÇT)
* SGK iş kazası sonucunda sigortalıya ve hak sahiplerine yaptığı ödemeler için işverene kusuru oranında rücu ediyor. Ancak bu hüküm evde gündelikçi çalıştıranlar için uygulanmayacak.