Anayasa Mahkemesi, boşanmada çocuğun velayeti annede kalmışsa annenin çocuğa kendi soyadını vermesinin yolunu açan bir karar aldı.
Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi, baktığı bir dava üzerinden, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak yasanın iptalini istedi.
Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi başvurusunda, boşanmada çocuğun babanın soyadını alması zorunluluğunun, kişilik haklarının ihlali, özel hayatın dokunulmazlığı ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etti. Anayasa Mahkemesi de "evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk, anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır" hükmünü içeren düzenlemeyi iptal etti.
Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi daha önce Yargıtay'a da başvurmuş ancak Yargıtay geri çevirmişti. Mahkeme bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne gitti.
Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra artık, evliliğin boşanma ya da fesih yoluyla sona ermesi durumunda velayeti annede olan çocuğa annesi kendi soyadını verebilecek. Ancak uygulamanın başlayabilmesi için kararın resmi gazetede yayımlanması gerekiyor.
Soyadı mağdurları
1934 tarihli Soyadı Kanunu'na göre kadınlar eşlerinden boşandıktan sonra velayetlerinde kalan çocuklar eskisi gibi babalarının soyadını kullanmaya devam ediyordu. Böylece çocuklar anneleriyle yaşamalarına ve onlardan anneleri sorumlu olmasına rağmen, annelerle çocuklarının soyadı farklı oluyordu. Bu durum gerek çocuğun gerek annenin hayatında birçok soruna yol açıyordu.
Hukuk mücadelesi
Bu sorun yeni kararla ortadan kalkacaksa da kadınların soyadı meselesindeki mücadelesi sürüyor. Türkiye'deki yasalara göre kadınlar evlilikten sonra sadece evlilik öncesi soyadlarını kullanamıyor. Bu yönde çeşitli girimler olmuş ancak Anayasa Mahkemesi açılan davalar üzerine verdiği, 21 Ekim'de resmi gazetede yayımlanan kararında, evli kadınların sadece evlilik öncesi soyadı kullanmasına vize vermemişti.
Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesinin anayasanın eşitlik ilkesine, "maddi ve manevi varlığın geliştirilmesi hakkına" aykırı olduğu iddiasıyla yapılan başvuruları reddetmişti.
Bununla birlikte bazı istisnalar da bulunuyor. Mart 2006'da, Soyadında Ayrımcılığın Önlenmesi İnisiyatifi'nden avukat Ayten Ünal Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) sadece evlilik öncesi soyadını kullanmak için açtığı davayı kazanmıştı. Ünal, konuyla ilgili olarak 1995'te yaptığı başvurunun Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi'nde reddedilmesinden sonra 1996'da AİHM'e gitmişti.
Bir başka örnek Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Voyvoda; o da Nisan 2010'da bu hakkı dört yıllık hukuki bir sürecin sonunda kazanmıştı.
Türkiye'de mahkemelerden benzer kararlar almayı başararak evliyken de sadece evlilik öncesi soyadını kullanma hakkını elde eden birkaç kadın var. (YY)