Haberin İngilizcesi için tıklayın
Diyarbakır'da biri 10 günlük diğeri 2 yaşındaki bebeğiyle tutuklanan Eylem Oyunlu'nun tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi.
Diyarbakır'da Lice Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 17 Haziran'da "Örgüte yardım etmek" iddiasıyla sevk edildiği Lice Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanan Eylem Oyunlu, 10 günlük bebeği ve 2 yaşındaki çocuğuyla birlikte Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'ne gönderilmişti.
Sulh Ceza Hakimliği, tutukluluk tedbirinin ölçülü olduğuna karar vererek, Oyunlu'nun tutukluluğunun devamına karar verdi.
"İki çocukla karantinada kalmak büyük bir ızdırap"
Oyunlu'nun avukatı Yusuf Çakas, gözünden rahatsız olan bir ay 15 günlük bebek için altı aylık bir hastane tedavisi öngörüldüğünü söylerek şöyle konuştu:
"Bu altı aylık tedavi cezaevi reviri dışında öngörülüyor. Ancak anne Eylem bu tedaviye sıcak bakmıyor çünkü dışarıdan her dönüşte 15 gün karantinada kalması gerekecek. İki çocukla karantinada kalması büyük bir ızdırap."
Anayasa Mahkemesine tedbir talepli başvuru yapıldı
Çakas, Oyunlu ile ilgili tutukluluk incelemesi yaptırdıklarını ancak hakimin yaklaşımının negatif olduğunu aktardı: "Tedavi için hapishane koşullarında yapılabilir deyip, reddetti. Tutukluluk devamına karar verildi. Anayasa Mahkemesine tedbir talepli başvuru yaptık, henüz sonuç gelmedi ama oradan umudum var. Çünkü benzer konuda olumlu kararları var Anayasa mahkemesinin."
25 kurumdan ortak açıklama
Öte yandan Eylem Oyunlu'nun iki bebeğiyle birlikte tututklanması ile ilgili 25 kurum ortak bir açıklama yaptı. "Yüzünüzü çocuklara dönün" başlığıyla yapılan açıklamada özetle şu ifadeler yer alıyor:
"İki bebek de hasta"
"Eylem Oyunlu'nun resmi kayıtlara geçmeyen 1 aylık bebeğinin gözyaşı kanal tıkanıklığı, 2 yaşındaki kızının ise kronik bronşit rahatsızlığı olduğu hapishane doktoru tarafından yapılan muayene ile tespit edildi. Hapishane koşullarının bu çocukların hastalıkları üzerinde olumsuz etki yaratacağı şüphesiz olmakla birlikte anne Eylem Oyunlu'nun da henüz lohusa döneminde olduğu için kendisi hakkında tutuklama dışında bir tedbirin uygulanması gerektiği Ceza Muhakemeleri Kanununun 109. Maddesi kapsamında mümkün ve elzemdir.
"Sağlık hakkına erişim ihtiyacı bulunan iki çocuğun annesi Eylem Oyunlu, Cumhuriyet Savcılığı tarafından çağrıldığı bir ifade işlemi akabinde tutuklandı, tutukluluk durumuna ilişkin yapılan itiraz da reddedilerek hem kendisinin hem de her iki çocuğunun sağlık ile kişi güvenliği hakları yargı makamları eliyle ihlal edildi.
"Emsal vaka göz ardı ediliyor"
"Emsal bir vakada Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru sonucunda verilen lehte karar da yargı makamları tarafından göz ardı edildi. İki çocuğuyla birlikte Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Şükran İRGE isimli kadın mahpusun Anayasa Mahkemesine yapmış olduğu başvuru sonucunda, Anayasa Mahkemesi 28/06/2016 tarihinde yapılan başvuruyu kabul ederek mahpus olan anne ve iki çocuğuna ilişkin gerekli tedbirlerin alınmasına karar vermişti. Anayasa Mahkemesinin bu kararına rağmen hâlâ 800'e yakın çocuk anneleriyle birlikte sağlıksız koşullarda hapishanelerde tutuluyor.
"Çocukların özgürlüklerinin kısıtlanması kabul edilemez"
"Yargı makamlarına hatırlatıyoruz ki;
- Eylem Oyunlu hakkında verilen hem ilk tutuklama kararı hem de tutuklama kararına karşı yapılan itiraz başvurusunun reddi kararı, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine aykırıdır.
- Çocuk Haklarına dair Sözleşme'nin, "Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler" maddesi tüm çocuklar için geçerlidir.
- Bir çocuğun ne olursa olsun gelişim dönemleri göz önünde tutularak annesinden ayrılmadan sağlıklı koşullar içinde büyümesi en temel haklarından biridir.
- Bununla birlikte tüm bunlar sağlanamazken, aslen çocuk koruma sisteminin öznesi olan çocukların ceza adalet sistemi içerisinde olmaları, özgürlüklerinin kısıtlanması, üstelik yeni doğan ve hasta olan çocukların doktor raporlarına rağmen hapishanede tutuluyor olması asla kabul edilemez."
İmzacı kurumlar
Ankara Kadın Platformu, Ankara Tabip Odası, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Gençlik Ağı, Çocuk Her Yerde Derneği, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Diyarbakır Tabip Odası, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası - Diyarbakır Şubesi, Fisa Çocuk Hakları Merkezi, Foça Barış Kadınları, Göç ve İnsani Yardım Vakfı, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu, Kadınlar Birlikte Güçlü - İzmir, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, Rengârenk Umutlar Derneği, Rosa Kadın Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi, Türk Tabipler Birliği İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Önce Çocuklar Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Zan Sosyal Siyasal İktisadi Araştırmalar Vakfı.
(AÖ)