Fotoğraf: Bakan Zehra Zümrüt Selçuk - AA
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, "çocuk işçiliği ile etkin mücadele" kapsamında, sokakta çalıştırılan 20 bin 274 çocuğa ulaştığını açıkladı.
Anadolu Ajası'na konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'nin çocuk işçiliğiyle mücadele çalışmalarının başarıyla sürdüğünü belirterek, 1999'da yüzde 10,3 olan çocuk işçi oranının, 2019'da yüzde 4,4'e düştüğünü aktardı.
Yaklaşık yedi yıl sonra geçen Mart ayında paylaşılan TÜİK'in "Çocuk İşgücü Araştırması"na göre çalışan çocukların yüzde 79,7'si 15-17, yüzde 15,9'u 12-14 ve yüzde 4,4'ü ise 5-11 yaş grubundaki çocuklar oluşturdu. TÜİK verilerine göre Türkiye'de 5-17 yaş arası 720 bin çocuk işçi var.
Öte yandan 2018 yılı "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı" olarak ilan edilmiş ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda çok taraflı bir katılımla çocuk işçilerle mücadele ulusal programı (2017 - 2023) çıkarılmıştı.
TIKLAYIN - 5-17 Yaş Arası 720 bin Çocuk İşçi Var
TIKLAYIN - Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı Değerlendirmesinde Veriler, Deneyimler, Planlar
"Mücadele yılında ölüm oranı arttı"
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) üyesi Murat Çakır, Bakanlığın bugün yaptığı açıklamayı, Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü için "bir PR çalışması" olarak tanımlıyor.
Çakar İSİG Meclisi'nin verilerini paylaşarak çocuk işçiliğiyle mücadele yılı olan 2018'de dahi en çok çocuk ölümünün gerçekleştiğini söyledi:
"2013'te 59 çocuk, 2014'te 54 çocuk, 2015'te 63 çocuk, 2016'da 56 çocuk, 2017'de 60 çocuk, 2018'de 67 çocuk ve 2019'da 67 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu yıl ilk 5 ay 17 çocuk çalışırken yaşamını yitirmiş. Keza 2018'de 1923 işçi ölümü varken 2019'da 1736 tespit ettik ve bu azalmaya rağmen çocuk ölüm sayısı aynı.
"Reel artış yerine oransal artışı sunuyorlar"
"Çocuk işçiliği ya da iş cinayetlerinde Bakanlık genelde şu kadar işçi bu kadar ölüm var diye oranlıyor. İşçi sayısına göre ölüm oranı, kaza oranı azaldı diyor. Oransal olarak bakınca büyük sorun var. Reel artış yerine oransal artışı sunuyorlar. Kayıtdışı veriler var ayrıca. Hal böyle olunca o verilerin bir anlamı kalmıyor. Özellikle son dönem mültecilerin gelmesiyle bilrikte de bu sayı zaten arttı. Mesela Afganlar Doğu Karadeniz'de çay üretiminde, İstanbul'da tekstilde, İzmir'de gıda işçisi olarak çalışıyor. Devlet anlaşılmayan istatistikler açıklıyor. Soru önergelerine bile tutarsız cevaplar geliyor."
"Daha dün üç çocuk öldü"
Dün Sivas'ta nehire giren üç çocuğun ölümünü hatılatan Çakır şöyle devam etti:
"O çocukların aileleri mevsimlik tarım işçisiydi. Ajanslara belki çocukların çalıştığı yansımadı ama büyük olasılıkla o çocuklar da işçiydi. Neden Kızılırmak'a serinlemek için giriyorlar. Yeterli duş, temizlenme imkanı yok çünkü. Her yıl tarım işçisi çocuklar bu imkan olmadığ için nehirlerde, göllerde hayatını kaybediyor.
TIKLAYIN - Sivas'ta 3 Çocuk Nehirde Boğuldu
Ayrıca sokakta kaç çocuğun çalıştığını da bilmiyoruz. Ölüm, kazanın dışında şiddet ve tacize de maruz kalıyor bu çocuklar. Turizm, tekstil, gıda, metal sektöründe çalışan birçok çocuk var. Ücretsiz aile emekçisi olan çocuklar var. Kayda girdi mi girmedi mi tamamen muamma."
"Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'nden bir gün önce üç tarım işçisi çocuk hayatını kaybetmişken Bakanlık'ın bugün yaptığı açıklama bana samimi gelmiyor. Biz her yıl 60-70 ölüm kaydediyoruz. Daha fazla olduğuna eminim. Mülteciçocuk işçilerin sayısı da artıyor. Sayısal olarak çocuk işçiliğinin düşmesi imkansız."
Bakanlık: 139 mobil ekip var
Bakan Selçuk bugün yaptığı açıklamsına ayrıca şu bilgileri verdi:
"Çocukların sokakta çalıştırılması ya da dilendirilmesinin önlenmesi konusunda başlattığımız uygulama ile meslek elemanlarımızdan oluşan 139 mobil ekiple, bugüne kadar 20 bin 274 çocuğa ulaştık. Aile odaklı yürüttüğümüz çalışmalarla çocuklarımızı ve ailelerini sağlık, eğitim ve sosyal yardım gibi hizmetlerden yararlandırıyoruz. Yapılan çalışmalar kapsamında, bu çocuklarımızdan 5 bin 402 çocuk hakkında eğitim, danışmanlık ve sağlık tedbirleri aldık. 5 bin 461 çocuğumuzun ailesini sosyal yardımlaşma vakıfları aracılığıyla veya SED hizmetimiz ile sosyo-ekonomik olarak destekledik. 12 bin 25 çocuğumuzun ailesine yönelik rehberlik hizmeti verdik." (AÖ)