Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünün aksi yöndeki yazılarına rağmen “örgüt üyeliğiyle” yargılanan Nazım Şafak Korkmaz’a, sadece tanık ifadesine dayanılarak 23 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Nazım Şafak Korkmaz, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla soruşturulduğu dosya kapsamında bir yıl kadar dinlendi.
Telefon tapelerini inceleyen soruşturma savcısı, Korkmaz’ın eylemlerinde bir delile rastlanmadığını yazdı: “Tape çözümleri incelendiğinde Nazım Şafak Korkmaz’ın iddia edilen olaylara katıldığına veya DHKP-C örgütüne üye olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır.”
Savcılık bununla da yetinmedi ve İstanbul Emniyet Müdürlü İstihbarat Şubesinden Korkmaz hakkında rapor istedi.
Savcılığa gönderilen Emniyet raporunda da Korkmaz’ın örgüt bağlantısı olmadığı ifade edildi: “Nazım Şafak Korkmaz’ın terör örgütü ile herhangi bir irtibatına rastlanılmamıştır.”
Ancak tüm bu yazılara ve telefon tapelerine rağmen Korkmaz hakkındaki tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek dava açıldı.
Çünkü Korkmaz’ın adı “10 yaşında muhbirliğe başladığını” söyleyen kadrolu tanık İ.Ö.’nün beyanlarında geçiyordu.
Aynı eylem için üç ayrı tarih verdi
Kadrolu tanık İ.Ö., Korkmaz hakkındaki ifadelerini hapishaneden çıkarılıp götürüldüğü Emniyet Müdürlüğünde verdi.
İfadelerinde bahsettiği ve Korkmaz’ın da katıldığını ileri sürdüğü bir eylemin tarihini 2006 yılının başı, başka bir ifadesinde 2006 yılının sonu, bir diğer ifadesinde de 2007 yılının başı diye anlattı.
İ.Ö. davada hem tanık hem sanık
Ama bu ifadeler delil alınarak İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu 30 Mayıs 2019’da Korkmaz’a toplam 23 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Ceza, 19 Kasım 2019’da istinaf mahkemesince de onandı. Dosya şimdi Yargıtay incelemesinde.
İstanbul, Kağıthane’de tekstil işiyle uğraşan ve gözaltına alınmadan önce evlilik planları yaptığını söyleyen 33 yaşındaki Nazım Şafak Korkmaz, 9 Nisan 2017’den beri hapishanede. Şu anda Kırıkkale F Tipi Cezaevinde.
Tutuklanmadan önce üyesi olduğu CHP’nin Kağıthane İlçe Gençlik Kollarında 7 yıl yöneticilik yapmış, CHP İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuştu.
bianet’e yazdığı mektubunda gözaltına alınışını şöyle anlattı:
“Tutuklandığım tarihe kadar evinden işine işinden evine giden sıradan bir insandım, sıradan bir hayatım vardı. Bir kardeşim ve annem var. Babamın vefatından sonra hayatın yükünü ailece hep beraber yüklendik. Kardeşimi askere gönderdikten 1 ay sonra annemle birlikte yemin törenine katılmaya gittik. Törenin ardından köyde yaşayan babaannemi ziyarete giderken yolda yapılan bir çevirmede aranmam olduğu söylenerek annemin yanında gözaltına alındım ve tutuklandım.”
“İ.Ö. diye biri üzerime iftira atmış. Bu kişi yargılandığım dosyada hem sanık hem tanık. O her duruşmaya katılırken ben hiçbir duruşmaya götürülmedim. SEGBİS ile savunma yaptım hatta bir seferinde sistem arızası nedeniyle masa üzerine çıkıp konuşmam istendi. Bana iftira atan kişiye tek soru soramadım. Savunma hakkımı kullanamadım.
“Eskiden izlediğim haberlere ‘o kadar da değil’ derdim. Evet, o kadarmış, hatta daha fazlası da olabilirmiş. Adalet bir gün herkese lazım oluyormuş, ben de adalet istiyorum, adil yargılanmak istiyorum.” (AS)