Çizim: Murat Başol
İş insanı Osman Kavala'nın tutuklu 15 kişinin da tutuksuz yargılandığıGezi davasında sona yaklaşılıyor.
18 Şubat’ta Silivri’de görülecek duruşma öncesi savcının mütalaasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istediği hak savunucusu ve sivil toplum çalışanı Yiğit Aksakoğlu, yargılama sürecindeki gelinen aşamayı T24’den Şirin Payzın‘a anlattı.
TIKLAYIN - Gezi Davası Mütalaasında Kim Neyle Suçlanıyor?
TIKLAYIN - Taksim Dayanışması'ndan Gezi Davasına Çağrı: "Gezi'yi Savunacağız"
Savcının kanıtlanmayan iddialarla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istediği Aksaoğlu, Gezi eylemlerinin bir senaryo olarak kullanıldığını, Gezi davasının da Osman Kavala‘yı içeride tutma davası olduğunu söyledi.
Hakkında istenen cezayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Aksakoğlu,şöyle dedi:
“Bunu bize niye yapıyorlar anlamıyorum. Ben gerçekten bu devlete ne yaptım ki beni canlı canlı hayatımın sonuna kadar bir hücreye tıkmak istiyorlar. Gerçekten ne yaptığımı biri çıksın anlatsın istiyorum. 220 gün tek başıma bir yerde kaldım ve sonra tahliye oldum. Yetmedi mi? Kimse çıkıp bunun için sorumluluk almadı. Bu iş bu kadar kolay mı?”
"Duruşmaya değil, sivil toplumun cenazesine gideceğiz"
Sivil toplumu geliştirme amacıyla yapılan bütün faaliyetlerin suç olarak gösterildiğini ifade eden Aksakoğlu, “Son duruşmaya giderken aslında sivil toplumun cenazesine gideceğiz” diye konuştu.
İddianamenin ‘kopyala/yapıştır’ yöntemiyle hazırlandığına dikkati çeken Aksakoğlu, iddianamede 11 yıl önce ayrıldığı iş yerinde hâlâ çalışıyor göründüğünü, aynı bilginin mütalaada da yer aldığını söyledi.
İnsanların kişisel olarak destek verdiğini ancak kurumsal olarak herkesin korktuğunu belirten Aksakoğlu, şöyle dedi:
“Hiçbir kurum benimle ilgili sesini çıkaramadı. Bundan sonra da çıkaramayacaklar. Bitti. Sivil toplumun sonuna geldik. Türkiye’de bildiğimiz anlamda sivil toplumun sonuna geldik”
Gezi davası hakkında Gezi davası soruşturmasının açılmasından itibaren 78 ay, Osman Kavala'nın tutuklanmasının üzerinden 26 ay, iddianamenin açıklanıp dava sürecinin başlamasını takiben 10 ay geçti. * 18 Ekim 2017 tarihinde Gaziantep'ten uçakla dönmekte olan iş insanı Osman Kavala, Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. * 1 Kasım 2017'de "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma" suçlamasıyla Kavala'nın tutuklandığı duyuruldu. Tutuklama talebini içeren sevk yazısında, Kavala'nın Gezi olaylarının yöneticisi ve finansörü olduğu iddia ediliyordu. * Soruşturma dosyası, tutuklu Kavala ve avukatlarından kısıtlamalarla gizlenirken soruşturma bilgileri medyaya servis edildi. * 16 Kasım 2018'de aralarında Kavala'nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür'ün bazı yöneticilerinin de yer aldığı yeni bir gözaltı dalgası yaşandı. Sivil toplum profesyoneli Yiğit Aksakoğlu tutuklandı. * Daha önce beraat etmiş Taksim Dayanışması üyeleri de ifadeye çağırıldı, medyada daha geniş bir soruşturma listesi olduğu haberleri yayınlandı. * 19 ay hakim karşısına çıkartılmadan, iddianame hazırlanmadan hapiste tutulan Kavala'nın avukatları bile soruşturmayı basından takip etmek zorunda bırakıldı. * Yaklaşık 1,5 yıl hiçbir hukuki süreç işletilmeden geçirildi. * Savcılığın hazırladığı iddianame 19 Şubat 2019 günü açıklandı, 4 Mart'ta mahkeme tarafından kabul edildi. * Altı yıl önce yaşanan Gezi olaylarıyla ilgili olarak 16 ayda hazırlanan iddianamede, 16 kişi hakkında müebbet hapis isteniyordu. * İddianame ve eklerinde telefon tape'leri ağırlıktaydı. * 657 sayfalık iddianamenin, çoğu dinleme kayıtlarından oluşan * 8 bin sayfanın üzerinde ek dokümanı olduğu açıklandı. * 24 Haziran 2019'da davanın ilk duruşmasında ilk savunmalar yapıldı. Tutuklu sanık Yiğit Aksakoğlu tahliye edildi. * Anayasa Mahkemesi 22 Mayıs 2019'da Osman Kavala'nın bireysel başvurusuna, kendi raportörünün aksi yöndeki görüşüne rağmen, oy çokluğu ile "ihlal yok" kararı verdi. * 24 Haziran, 18 Temmuz ve 9 Ekim'deki duruşmalarda mahkeme Osman Kavala için tahliye taleplerini reddetti. * Davaya başlandığı tarihten itibaren sanıklar ve izleyiciler üç ayrı heyetle karşı karşıya kaldı. Kavala için tahliye isteyen mahkeme başkanı acilen görevden alındı! *10 Aralık 2019'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala'nın bireysel başvurusuyla ilgili ihlal kararını açıkladı. Üç ayrı gerekçeyle verilen ihlal kararlarının ikisi oy birliği, biri oy çokluğuyla alındı. * AİHM ayrıca Kavala'nın makul şüphe bulunmadan siyasi gerekçelerle tutuklandığına hükmederek, tutukluluğun derhal sona erdirilmesini istedi. Mahkeme, 28 Ocak 2020'de görülen son duruşmada bu kararı dikkate almayarak Kaval'nın tutukluluğuna devam kararı verdi. Mütalaa dosyaya girdi
Savcı mütalaasında Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu'nun ve Mücella Yapıcı'nın TCK'nın 312. Maddesinde düzenlenen "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapislerini; Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs " suçlamasıyla 15 yıldan 20 yıla kadar hapislerini istedi. Yurtdışında bulunan sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarının ayrılmasını isteyen Savcı Edip Şahiner, bu sanıkların Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı ile aynı eylemlerde bulunduğunu iddia etti. |
(EMK)