Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gezi Davasında mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Edip Şahiner’in, AİHM’in “Derhal serbest bırakılmalı” kararına rağmen 828 gündür hapishanede tutulan Osman Kavala, 221 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Yiğit Aksakoğlu ve tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı’ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklara ise 15 yıldan 20 yıla kadar hapis istemesi tepkilere neden oldu.
TIKLAYIN - Savcı Gezi Davasında Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı’ya Ağırlaştırılmış Müebbet İstedi
18 Şubat’ta görülecek olan Gezi davası karar duruşması öncesi açıklanan mütalaa hakkında Twitter’dan yapılan bazı yorumları derledik.
Mücella Yapıcı: O duvar, O duvarınız, vız gelir bize vız!
Bizim kudretimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır.
O yalnız tarihin o durulmaz akışındandır... #GeziOnurumuzdur #GeziYargılanamaz
Kerem Altıparmak (Hukukçu): Savcı Gezi davasında Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapsini istemiş. Dava AİHM kararını uygulanamaz hale getirmek için özellikle hızlandırıldı. AİHM kararı kesinleştiğinde ama artık Kavala tutuklu değil demek için! Hukuk bu kadar ayaklar altına alınamaz!
Yaman Akdeniz (Hukukçu): Savcı, Gezi davasında Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu ve Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep etmiş. Dosyada hiç kimsenin görmediği hangi delillere istinaden bu talepte bulunmuş? Açık açık amaç tutuklu değil hükümlü diyerek AİHM kararını boşa çıkartmak değil mi?
Kati Piri (Önceki dönem Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü): Türkiye’de çıldırmışlığın sınırı yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de ortaya koyduğu gibi, Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, Mücella Yapıcı ve Gezi davasındaki diğer herkes masum. Savcı ağırlaştırılmış müebbet hapis istiyor.
Düzmece yargılama, düzmece adalet.
Ali Şeker (CHP İstanbul Milletvekili): İstanbul’un ve Türkiye’nin demokrasisini, doğasını, kentini ve değerlerini koruma mücadelesi verdikleri, onurlu Gezi Direnişi nedeniyle ve hukuk katledilerek ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanan arkadaşlarımız bizatihi İstanbul’un ve Türkiye’nin en değerlileridir.
Mustafa Yeneroğlu (Eski AKP Milletvekili): Bir de delil olsaydı başsavcılık ne talep edecekti acaba? Bu kadar insanın hayatıyla oynanmasa hukuk derslerinde kötü örnek olarak gösterilip geçilebilinecekti. Tek bir delilden bile yoksun, yakıştırma ve varsayımlarla dolu trajikomik bir mütalaa. Ayıp!
Eren Keskin (İHD Eş Genel Başkanı): Gezi Davasında, savcı mütalaası feci! Hukuk fakültelerinde, ‘bir mütalaa, nasıl yazılmamalı’ şeklinde okutulmalı. Yazık size, imzaladığınız uluslararası sözleşmelerden haberiniz olmadığı gibi, iç hukuku bile bilmiyorsunuz!
Tuba Torun (Hukukçu): #GeziDavası’nda mütalaa verildi; haksızca yargılananlara “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve yardım suçlarından ceza öngörüldü. Ağaca, kente, insanlığa sahip çıkanları cezalandıranların, hukuk tanımaz-hak bilmezlerin eline kaldık. Duruşma 18 Şubat’ta. Gezi hepimizin davası.
Melda Onur (Eski CHP Milletvekili): FETÖ'nün iddianamesini "değerlendiren" AKP yargısının, akli dengesi bozuk (raporlu) ihbarcısının deli saçması ifadelerine dayanarak yazılan Gezi'den intikam alma mütalaası... Bize bir Nancy Pelosi gerek şöyle... Cırt!
Canan Coşkun (Gazeteci): Gezi davasında savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada eylemlerde vatandaşların yaşamını yitirdiği yazıyor,ama onları kimin öldürdüğü yazmıyor. Kendi kendine ölmedi gencecik insanlar. Mesela Ali İsmail Korkmaz’ı polis Mevlüt Saldoğan öldürdü. Heyet onu mağdur saydı.
Can Candan (Sinemacı - akademisyen): #Gezi davasında, #OsmanKavala #YiğitAksakoğlu #MücellaYapıcı için “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" ten ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklar için bu suça yardım ettikleri gerekçesiyle 20 yıla kadar hapisle cezası talep etti. Biraz daha yargı reformu alır mıydınız?
İpek Çalışlar (Gazeteci - yazar): Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Osman Kavala için verdiği “Derhal serbest bırakılmalı kararı”nın acilen uygulanmasını bekliyorum. Savcının bu karara meydan okuyan bir mütalaa yazması hukuka uymaz. Türkiye'de Uluslararası Sözleşmeler kanun hükmündedir, her türlü mahkeme kararının da üstündedir. Hukuki değeri olmayan bir mütalaa ile mahkumiyet talep edilmesi adalet duygusunu zedelemektedir. Hukuk devletinin en önemli ölçüsü, imzaladığımız uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmektir. (EKN)